| Leydi ve geri kalanların bu kalede olma ihtimali var. | Open Subtitles | ومن المحتمل أن تكون السيدة ومن معها في هذه القلعة |
| bu kalede garip bir şeyler olduğunu düşünmüştüm ama birkaç sır korumak için bu kadar belaya değer mi? | Open Subtitles | كنت متأكد بأن شيئاً مريب في هذه القلعة لكن إي نوع من الاسرار يساوي كل هذا لإخفائه |
| bu kalede üzüntüden eriyerek ölmeye mi bırakılacağım? | Open Subtitles | هل سأجبر بالبقاء في هذه القلعة وأموت من الحزن؟ |
| Bugünden itibaren bu kalede yaşayacak. | Open Subtitles | ستعيش في هذا القصر من اليوم وصاعداً |
| Chacha bir süre bu kalede kalacak. | Open Subtitles | ستمكث (تشاشا) لفترة في هذا القصر |
| Kimsenin bu kalede kalmaya dayanamayacağı aşikâr. | Open Subtitles | من الواضح جداً أنه لا أحد يتمنى أن يبقى في هذه القلعة |
| bu kalede iki yıldan fazla zamandır saklambaç oynuyorum. | Open Subtitles | أبحث عن هذه القلعة الجليدية لأكثر من سنتين |
| Küçük yaştayken babamı kaybettiğimden beri bu kalede bir başıma yaşıyorum. | Open Subtitles | منذ أن مات والدي عندما كنتُ صغيرًا، عشتُ في هذه القلعة لوحدي. |
| Bu konuyu dert etme. Ben bu kalede at koşturarak büyüdüm. | Open Subtitles | لا تشغلي بالك بهذا الجزء فقد كبرت وأنا أجري في أرجاء هذه القلعة |
| Evimden geriye kalan her şey bu kalede bulunuyor. | Open Subtitles | كل تلك البقايا من وطني هي في هذه القلعة |
| bu kalede sadece kuklalar vardır. | Open Subtitles | لا يوجد سوى الدُّمى في هذه القلعة. |
| bu kalede bir gariplik var. | Open Subtitles | ثمة شيء ما في هذه القلعة |
| Onun bu kalede yeri yok. | Open Subtitles | ليس لها مكان في هذه القلعة ! |
| Ama bu kalede, kral benim. | Open Subtitles | لكّن في هذا القصر , أنا الملك ! |