Fakat bu konudaki ilk davalardan biri Omagh saldırısıdır. | TED | لكن أحد القضايا الأولى حول هذا الموضوع كانت تفجير أوما. |
bu konudaki yeteneğimi senin beni öldürmeye... çalıştığın gün daha iyi anlayacaksın. | Open Subtitles | ربما كان عليك ان تعرفى رأيى حول هذا الموضوع بشكل كامل , فى اليوم الذى حاولت قتلى فيه |
Anneniz kendi sorumluluğuna gidecek. bu konudaki fikirlerimi biliyorsunuz. | Open Subtitles | ستغادر أمك على مسؤوليتها الخاصة تعرفون رأيي في هذا الأمر |
bu konudaki düşüncelerini biliyorum. | Open Subtitles | -لقد سمعت أفكارك في هذا الموضوع .. |
İtiraz ediyorum! Tanığın bu konudaki görüşlerinin davayla ilgisi yok. | Open Subtitles | اعتراض رأي الشاهد غير مهم في هذه المسألة |
Herhangi bir problem yok, ve bu konudaki söylentiler asılsızdır. | Open Subtitles | لا يوجد أى نزاع وأى قول غير هذا فهو غير صحيح |
- bu konudaki tutumumu biliyorsun Charles. | Open Subtitles | تعرف ما أشعر به حول هذا الموضوع ، تشارلز |
bu konudaki saçmalıklarını dinleyeceğimi sanıyorsan, çok yanılıyorsun. | Open Subtitles | وإذا كنت تعتقدين انني سأستمع الى الهراء السخيف منك حول هذا الموضوع فأنت مخطئه. |
bu konudaki tüm bildiklerini toplayıp bana ver. | Open Subtitles | اريد منك ان تضع معا كل ما لديك حول هذا الموضوع وثم تعطيه لي. |
Anneniz kendi sorumluluğuna gidecek. bu konudaki fikirlerimi biliyorsunuz. | Open Subtitles | ستغادر أمك على مسؤوليتها الخاصة تعرفون رأيي في هذا الأمر |
Yarın Teksas meclisinden Ed geliyor ve tabii ki bu konudaki danışmanımız Havai'de. | Open Subtitles | و بالطبع , مستشارنا في هذا الأمر في (هاواي) |
bu konudaki desteğini ne kadar takdir ettiğimi anlatamam sana Alastair. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أخبرك بمدى تقديري لدعمك في هذا الأمر يا (أليستر). |
- bu konudaki fikrimi biliyorsun. | Open Subtitles | -تعرف رأيي في هذا الموضوع |
- bu konudaki fikrimi biliyorsun. | Open Subtitles | -تعرف رأيي في هذا الموضوع |
bu konudaki fikrimi değiştirmeyeceğimi göreceksin ve inanıyorum ki ikiniz Portsmouth gibi bir yere gitmezseniz çok daha az çetrefilli olacaktır. | Open Subtitles | ولن أغير رأيي في هذا الموضوع وسوف ترين, أنا واثق أن الأمر سيكون أكثر تعقيدًا لكما إذا لم تذهبا أنتم الإثنان إلى مكان كـ(بورتسموث) مثلًا |
bu konudaki eylemleriniz ortaya çıkmadan önce olmayacak. | Open Subtitles | لن يطول الأمر حتى تخرج أفعالك في هذه المسألة إلى النور. |
bu konudaki yardımın için çok teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً على مساعدتك لنا في هذه المسألة |
Herhangi bir problem yok ve bu konudaki söylentiler asılsızdır. | Open Subtitles | لا يوجد أى نزاع وأى قول غير هذا فهو غير صحيح |