"bu yaratıklar" - Translation from Turkish to Arabic

• هذه المخلوقات
• تلك المخلوقات
• هذه المخلوقاتِ
• هذه الكائنات
• هؤلاء المخلوقات
• هذة المخلوقات

Bu yaratıklar başka bir gezegenden ama kimse farkına varmıyor.
هذه المخلوقات من كوكب اخر لكن لا أحد يدرك ذلك

İşin özü, bu dünyada diğer yaratıklarla etkileşime girmek ilgimi çektiği için, Bu yaratıklar oynadıkları sırada diğer oyunculardan geliyor.
فالواقع، أنا أتفاعل في هذا العالم مع المخلوقات الأخرى، هذه المخلوقات تأتي من لاعبين آخرين عندما يلعبون.

Bu yaratıklar her ortaya çıktığında kendilerini yenilemek için bir insanın canını almak zorundadırlar.
تلك المخلوقات كانت تسلب روح بشرية واحدة بكل مرة يظهرون بها ليجمعوا صفوفهم

Ve size şunu diyorum ki Bu yaratıklar ancak biz onları zorlarsak dünyamızı terk eder!
وانا اخبركم ان تلك المخلوقات ستترك ارضنا فقط حينما نجبرهم على ذلك

Kaldı ki bunlar üstün zekalı yaratıklar olmadığını biliyoruz. Ancak birazdan göreceğimiz gibi Bu yaratıklar olağanüstü güzellikte bir bale sunabiliyorlar bizlere.
لا تمتلك هذه المخلوقات ذكاء متميزا، و رغم ذالك، و سنرى هذا، فإنهم يبدون في رقص جميل.

Bu yaratıklar üzerinde deneysel beyin cerrahisini anlıyor ve destekliyorum.
، جراحة الدماغ التجريبية على هذه المخلوقات تقود لشيء واحد و أنا مؤيد له بكل ما في الكلمة من معنى

Bu yaratıklar ölmez, bu onlara bulaştığında, ölümsüz ve güçlü olurlar.
هذه المخلوقات لا تموت ولكنها تصبح قوية وخالدة بمجرد أن يعديها شيطان آخر

Eğer ordu bizi izliyorsa, bu binayı hemen bombalamaları lâzım; Bu yaratıklar buradan uzaklaşmadan önce.
إذا كان الجيش يشاهد هذا الإرسال يجب أن يدمروا هذا المبنى فورا قبل أن تهرب هذه المخلوقات

Ve ben inanıyorum ki, gece karanlığında korku saçan Bu yaratıklar kendilerini toplumun normal bir üyesi gibi göstermektedirler.
وأنا أعتقد أن هذه المخلوقات التي تنشر الرعب ليلاً، تتخفى كأفراد طبيعيين في المجتمع

Ve ben inanıyorum ki, gece karanlığında korku saçan Bu yaratıklar kendilerini toplumun normal bir üyesi gibi göstermektedirler.
و أنا أعتقد أن هذه المخلوقات التي تنشر الرعب ليلاً، تتخفى كأفراد طبيعيين في المجتمع

Bu yaratıklar yeryüzünde başka hiçbir yerde bulunmaz.
هذه المخلوقات تجد ليس في أي مكان ما عدا ذلك على الأرض

Biz sadece Glades'te olduğunu sanıyorduk, ama eğer Bu yaratıklar okyanustalarsa, yani, her yerde olabilirler.
كنا نعتقد بأن هذا يحدث في الجلاديز فقط ولكن لو كانت هذه المخلوقات في المحيط الأن اعنى بانها يمكن ان تكون في اي مكان

Bu yaratıklar sizlerle iletişim kurmaya çalışşsınlar ya da çalışmasınlar bir noktada onlarla uğraşmak zorunda kalacaksınız.
إستمعى إلى ، إذا كانت هذه المخلوقات تحاول التواصل معك أم لا ففى مرحلة ما يجب عليكم التعامل معها

Artık bitti. Bu yaratıklar rahat bırakılacak...
انتهىالأمر، يجب أن تُترك هذه المخلوقات لحالها

Bu yaratıklar, kendi ağırlıklarının 200 kat fazlasını yiyebilirler.
تلك المخلوقات بوسعها التهام مئتي ضعف وزنها

Bu yaratıklar, senin dostun falan değiller, aslında kimsenin dostu değiller.
تلك المخلوقات ليست حلفائكِ أو حلفائاً لاي أحد

Bu yaratıklar hakkında öğrenecek çok şeyimiz var.
فهناك الكثير علينا تعلمه عن تلك المخلوقات

Franklin'in pek sık rastlanmayan, anlaşılmaz notlarına göre, Bu yaratıklar zamanla belirli insan davranışları ve duyguları gösteriyor.
وفقأً لفرانكلين ملحوظاته الغامضة بدون تمييز تلك المخلوقات ، بمرور الوقت يتطورون

Bu yaratıklar sisi avlanmak için kullanıyorlar.
تَستعملُ هذه المخلوقاتِ الضبابَ بشكل واضح كسلاح

Vücudumuz trilyonlarca mikroba ev sahipliği yapar ve Bu yaratıklar kim olacağımızı belirler.
أجسامنا هي منزل لبلايّن من المايكروبات، و هذه الكائنات تحدد من نكون.

Bu yaratıklar, her neyseler, bizim için gerçek bir tehdit değiller.
هؤلاء المخلوقات آيايكن نوعهم لايشكلون خطرٌ علينا

Bu yaratıklar Abydos geçidini açmışsa temelli kapatmak niyetindeyiz.
لو أن هذة المخلوقات استطاعت فتح البوابة ,فنحن ننوى اعاده اغلاقها.