Bu zavallı adamın size bir şeyler fısıldadığını gördüler ve ardından sizin bir şeyler yazıdığınızı. | Open Subtitles | لقد رأوا هذا المسكين يهمس لك. ورأوك تكتب شيئاً ما. |
Hayattayım... ..çünkü Bu zavallı, yarı çılgın dahi, bana yaşamı verdi. | Open Subtitles | أنا حيّ لأن هذا المسكين النصف مجنون العبقري أعطاني حياة |
Bu zavallı adamı evine bırakmaktan memnun oluruz. | Open Subtitles | سنكون سعداء إذا قمنا . بإيصال هذا المسكين لمنزله بالطبع |
Peki orada durup da gerçekten Bu zavallı mahvolmuş hayat için beni suçlayabilir misiniz? | Open Subtitles | وكل ما بوسعك فعله هو أن تحكم عليّ وترى أمامك هذه المسكينة التي كتب عليّ أن أعيش معها طالما حييت |
Ben Bu zavallı adamın yanında duran şu küçük bayanı gördüm. | Open Subtitles | أنا أنظر في تلك بنت صغيرة و ساقف بجانب ذلك الرجل الفقير. |
Sonra Bu zavallı ülke beni resmen onurlandırarak... kendi kendisini rezil edecek. | Open Subtitles | وهذا البلد المثير للشفقة سيشعر بالخزي عند تتويجي رسمياً |
Bu zavallı, Bethesda Donanma Hastanesi'nin yakınındaki bir çöpte 20 litrelik alkol fıçısının içinde bulunmuş. | Open Subtitles | هذا المسكين وجد في برميل مع 55 جالون من الكحول بجانب القمامة عند مستشفى بيسيدا البحري |
Başka hastalarım da var ve onlar Bu zavallı gibi değil, ücret ödeyecekler. | Open Subtitles | وعلى عكس هذا المسكين, فان علاجهم امر حيوى. |
"Tanrım, bir avuç pislik Bu zavallı adama kişilik yüklemişler." | Open Subtitles | يإلهي لقد تم برمجه هذا المسكين من قِبل مجانين |
Bak mesela, Bu zavallı kuşu dün gece bulmuşlar. | Open Subtitles | انظري هنا وجدنا هذا المسكين ليلة البارحة |
Bu zavallı da araya girdi ve bam! | Open Subtitles | فوجدوا هذا المسكين في الطريق ثم .. قتلوه |
Bu zavallı adamı onun kanguru köpeğiyle birlikte kimsesizler mezarlığına götürün. | Open Subtitles | خذوا هذا المسكين للمقبرة الجماعية. مع كلبه. |
Bu zavallı çocuğun Çin'e gidip birinin kölesi olmasına izin veremem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أترك هذه المسكينة تعود إلى الصين وتصبح عبدة شخص ما |
Bu zavallı yaratıklara yardım için her şeyi yapacağız. | Open Subtitles | وسنبذل كل ما بوسعنا لمساعدة هذه المسكينة |
Bu zavallı bebek için aynısını diyemeyeceğim. | Open Subtitles | أجل، لا أستطيع قول المثل بالنسبة إلى هذه المسكينة |
Sevgi Bu zavallı yaratığı kurtarabilecek olan tek şey. | Open Subtitles | الحبّ هو الشيء الوحيد الذي يمكن أن ينقذ هذا المخلوق الفقير |
Anarşi hüküm sürsün. Bu zavallı gezegene canımız ne isterse yapalım. | Open Subtitles | ليبدأ عهد الفوضى , لنقوم بما يحلو لنا بهذا الكوكب المثير للشفقة |
Babaannen Bu zavallı şerefsizleri gerçekten mahvetmiş. | Open Subtitles | يارجل.ان جدتك عملت اشياءً لاتحصى على هؤلاء المساكين اللقطاء |
Eğer yapamazsan Bu zavallı köleye planlarını açıkla... | Open Subtitles | إذا لم أكن وضح نواياك إلى هذا الخادم المتواضع |
Pencereden dışarı bakın bayanlar. Bu zavallı aptalların ne için öldüğünü görün. | Open Subtitles | انظروا من النافذة سيداتي لتروا ما يموت هؤلاء الحمقى المساكين من أجله |
Aynı Bu zavallı genç adam gibi. | Open Subtitles | مثل هذا الشاب المسكين هنا |
Bu da demek oluyor ki, Atena Bu zavallı kızı ömrünün sonuna kadar bir çeşit yalnızlığa hapsetmiştir. | Open Subtitles | ما أجادت (أثينا) عمله هو نفي الفتاة المسكينة إلى نوع من الحبس الانفرادي لبقية عمرها |
O - ateşin önünde çömelen Bu zavallı şeye baktığınızda ve iyi göründüğüm zamanlarda Nancy beni sevmişti dediğimi işittiğinizde bana güleceksiniz. | Open Subtitles | ستضحك حينما تنظر إلى ذلك المسكين الجالس أمام النار وتسمعني أقول أنه من حسن حظّي |