"bunu yalnız" - Translation from Turkish to Arabic

    • ذلك بمفردي
        
    • هذا لوحدي
        
    • هذا وحدي
        
    • هذا وحدك
        
    • بهذا لوحدك
        
    • هذا بمفردي
        
    • ذلك بمفردك
        
    • هذا لوحدك
        
    • هذا بمفردك
        
    • بهذا بمفردك
        
    • بهذا لوحدي
        
    • بهذا وحدي
        
    • ذلك لوحدي
        
    • بذلك لوحدي
        
    • هذا لوحده
        
    bunu yalnız yapamam. Yardım gerekiyor ve yardım da burada. Open Subtitles لا استطيع فعل ذلك بمفردي احتاج الى المساعدة وهي هنا
    O insanlar gibi olmak istiyorum ama bunu yalnız başaramam. Open Subtitles اريد ان اكون مثل هؤلاء الناس لكني لااستطيع هذا لوحدي
    bunu yalnız yapabilseydim yapardım. Open Subtitles .. إن كنت أستطيع فعل هذا وحدي فكنت سأفعلها
    Kendine zaman tanı. bunu yalnız yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles أمهل نفسك بعض الوقت لست مضطراً لفعل هذا وحدك
    bunu yalnız yapmana izin vermeme imkan yok. Open Subtitles أنسي الامر لا يمكن أن اترككِ تقومين بهذا لوحدك
    Hadi ama, bunu yalnız yapmak istemiyorum ve o çok tatlı biri. Open Subtitles هيا, أنا لا أريد فعل هذا بمفردي و هو شخص لطيف جداً
    Hiç şüphem yok. Ama bunu yalnız yapmayacaksın. Bu sefer olmaz. Open Subtitles لا، لا ليس لدي شك إطلاقاً لكنكِ لن تفعلي ذلك بمفردك هذه المرة
    Yemek yapmalıyım bunu yalnız seyredebilirsin Open Subtitles يجب علي تحضير الطعام وساتركك تشاهدين هذا لوحدك
    - Ama bunu yalnız yapacağım. - Bu ne demek oluyor? Open Subtitles لكن سأفعل ذلك بمفردي مالذي يفترض ان يعنيه هذا ؟
    Kendi halkım için savaşmaya gidiyorum sana bunu yapan insanlar için. Zorunda kalırsam abimle bile savaşırım ama bunu yalnız yapamam. Open Subtitles إنّي عائدة لقتال قومي، مَن فعلوا بك هذا سأقاتل أخي إن أضطررت لكن لا أقدر على ذلك بمفردي
    Ama bunu yalnız başıma yapamam. Nereye gideceğimi bilmiyorum. Open Subtitles لكن لا أستطيع أن أفعل هذا لوحدي لا أعرف أين أذهب
    İyi, Senin olmadığını biliyorum, Öyleyse bunu yalnız yapacağım sanırım. Open Subtitles حسنًا، أعلم أنك لا تستطيع لذا أعتقد، أنني سأفعل هذا لوحدي
    Ve inan bana bebeğini çok istiyorum ama bunu yalnız başıma yapamam. Open Subtitles أنا أريد الطفل بشدة، ولكن.. لا يمكنني فعل هذا وحدي.
    Hayır, tatlım. bunu yalnız yapmalısın. Open Subtitles لا يا عزيزتي يجب أن تفعلي هذا وحدك
    bunu yalnız yapman için sebep yok. Open Subtitles لا يوجد هناك سبباً لقيامك بهذا لوحدك
    Her zaman bunu yalnız halletmem gerektiğini düşünüyordum, ve kimsenin yardımına ihtiyaç duymadım. Open Subtitles ظننت دومًا أنّني سأخوض هذا بمفردي وأنّني لن أحتاج مساعدة من أي شخص
    - Yoksa tüm bunlar boşuna yaşanmış olur. - John, bunu yalnız yapamazsın. Open Subtitles ـ وإلا سيذهب كل جهدنا هذا هباءً ـ (جون), لايمكنك فعل ذلك بمفردك
    bunu yalnız yapmana izin vereceğimizi mi sandın gerçekten? Open Subtitles هل كنت تعتقد حقا بأننا سنسمح لك بفعل هذا لوحدك ؟
    bunu yalnız yapamazsın biliyorsun. Open Subtitles كما تعلم , لن يمكنك أن تفعل هذا بمفردك
    bunu yalnız yapıp webcam ile çekmeli ve sayılması için siteye yüklemelisin. Open Subtitles يجب أن تقوم بهذا بمفردك وقم بتصويرها بكاميرا الإنترنت وارفع الفيديو على الموقع حتى تحتسب لعبتك
    Ve ben bunu yalnız yapamam. Size şimdiye kadar olmadığından daha çok ihtiyacım var. Open Subtitles لا استطيع القيام بهذا لوحدي احتاجكم اكثر من اي وقت مضى
    bunu yalnız yapmaktan çok korkuyorum. Open Subtitles خائفة أن أقوم بهذا وحدي
    Ben belki bir kurtarıcı... olabilirim, ama bunu yalnız başıma başaramam.. Open Subtitles أنا ربما أكون البطلة لكن لن أستطيع فِعل ذلك لوحدي
    - bunu yalnız yapmalıyım. - Tam olarak yalnız sayılmaz. Open Subtitles يجب أن أقوم بذلك لوحدي - ليس وحدك تماماً -
    Tamam arkadaşlar, burası tuvalet. bunu yalnız yapmam gerek. Open Subtitles حسناً يا شباب أنه حمام أنا نوع من الضروري أن يعمل هذا لوحده

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more