| Yüzümü tanıyan ve seninle burada yaşadığımı bilen insanlar var. | Open Subtitles | هنالك إناس يعرفون وجهى جيداً من يعرفون أننى أعيش هنا معكِ |
| Ve asladan kastım, burada yaşadığımı kimseye söyleyemezsin. | Open Subtitles | وهذا يعني لا يمكنك أبداً ومن المستحيل تخبر أحداً بأنني أعيش هنا .أُقسم |
| Tamam, eğer böyle düşünüyorsan neden burada yaşadığımı bilmiyorum bile. | Open Subtitles | حسناً، هكذا تفكّر إذاً. إذاً لا لأعلمُ لما لازلت أعيش هنا معكَ. |
| Çünkü şehrin diğer tarafında otururken bile odama bu kadar kolayca dalabiliyorsanız, bir de burada yaşadığımı düşünsenize. | Open Subtitles | إذا كان هذا سهلاً عليكم أن تدخلوا غرفتي بآخر المدينة فتخيلوا كم سيكون سهلاً إذا عشت هنا حقاً |
| Bu anahtarları cebimde buldum, ve burada yaşadığımı düşündüm. | Open Subtitles | وجدت هذه المفاتيح في جيبي ولذالك أفترض أنى اعيش هنا |
| Ayrıca benim burada yaşadığımı sana söylemedi. | Open Subtitles | ولم تخبرك بأني أعيش هنا. ألا تدرك ذلك بعد؟ |
| burada yaşadığımı unutyorlar. Ama işte buradayım. | Open Subtitles | أقسم أنهم ينسون أنني أعيش هنا الآن، ولكن ها أنا |
| Daha taşınalı 3 gün olmuş. burada yaşadığımı kim biliyor ki? | Open Subtitles | أحدهم طرق الباب، لم أكن أعيش هنا سوى 3 أيام. |
| Evet, burada yaşadığımı hissetmek için, önce dolapları yerleştirmek istedim. | Open Subtitles | حتى أشعر أنني أعيش هنا حسناً، ها هو |
| burada yaşadığımı mı unuttun? Senin karınım ben. | Open Subtitles | هل تنسي أنني أعيش هنا ، أنا زوجتك |
| Şimdi burada yaşadığımı görünce çıldırdı bir anda. | Open Subtitles | جن جنونه للحظة ! حينما علم بأني أعيش هنا الآن |
| - burada yaşadığımı söyledim aptal. | Open Subtitles | - قلت أنني أعيش هنا أيها الوغد - |
| burada yaşadığımı biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم بأنني أعيش هنا |
| Köydeki kimsenin benim bir zamanlar burada yaşadığımı bilmediğini farkettim. | Open Subtitles | سأذكر، أن لا أحد في القرية يعلم أني قد عشت هنا |
| Burada ilk uyandığım gün kafam o kadar karışıktı ki bana burada yaşadığımı söylediklerinde onlara inandım. | Open Subtitles | بالمرة الأولى التي استيقظت بها هنا كنت في حيرة من تصديقي لهم عندما أخبروني بأنني عشت هنا |
| Bu anahtarları cebimde buldum, ve burada yaşadığımı düşündüm. | Open Subtitles | وجدت هذه المفاتيح في جيبي ولذالك أفترض أنى اعيش هنا |