"cüceden" - Translation from Turkish to Arabic

    • قزم
        
    • القزم
        
    • الاقزام
        
    Bu lanet olası şey üzerinde üç lanet olası saat boyunca çalıştık ve tek kazandığım lanet olası bir cüceden bağırış çığırış! Open Subtitles نحن نعمل فى هذا الشئ اللعين منذ ثلاث ساعات لعينة و فى النهاية يتم الصياح فى وجهى من قزم لعين مجنون غبى
    Ona yalan söylemeyen her kim olursa, varisi o olacaktı. Bundan dolayı bir büyücü cüceden bir büyülü Viking borazanı yaptırdı: Open Subtitles وكان له قزم ساحر منح له قرن الفايكنغ الساحر
    Evet, bodur bir cüceden başka bir şey değildim ama elindeki en iri kıyım çaylakla beni çukura koydu ve 10 saniye içinde çocuğun boynunu kırıverdim. Open Subtitles أجل، لم أكن سوى قزم ضعيف لقد وضعني في الحفرة مع أكبر مُتدرب لديه، وقطعت عُنق ذلك الغلام في 10 ثوانِ
    Bir çay kaşığı beyaz cüceden alınan madde 5 ton ağırlığındadır. Open Subtitles ملعقة واحدة من مادّة القزم الأبيض قد تزن خمسة أطنان
    İçeride bir cüceden daha tehlikeli biri dahi varsa korkudan kaçıyoruz. Open Subtitles لو وجدنا أحداً أكثر خطورة من القزم تاجر الأقمشة في الداخل فإننا سنفر خوفاً
    Senin kıçını birkaç kızgın s.kik cüceden kurtardık ve şimdide seni neresi olduğunu bilmediğimiz bi yere götürmemizi mi istiyorsun? Open Subtitles انقذنامؤخرتك من بعض الاقزام الغاضبين والان مفترض علينا ان ناخذك الى مكان ما هه
    Güzellik kolejinden gelmiş. Bir cüceden daha büyük değildi. Open Subtitles ليس اكبر من قزم من جامعة التجميل
    cüceden geldiğini bilmesi lazım. Open Subtitles عليه أن يعرف أنه قد جاء من قزم
    Kaslı bir cüceden başka bir şey değil. Open Subtitles أنه لا شئ سوي قزم ذات عضلات
    Kimse bir cüceden çalamaz. Open Subtitles لا أحد يسرق مِنْ قزم.
    Kimse bir cüceden bir şey çalamaz. Open Subtitles لا أحد يسرق مِنْ قزم
    cüceden geldiğini bilmesi lazım. Open Subtitles عليه أن يتأكد بأنه جاء من قزم
    Ben cüceden korkmam Open Subtitles - لستُ خائفاً من قزم
    - Bay Hennesey, öyle demedi. Sadece "cüceden uzak dur" dedi. Open Subtitles مستر هينسى إنه لم يقل ذلك " لقد قال " إحترسى من القزم
    Ancak, çekirdeği bir beyaz cüceden daha küçük boyutlara sıkıştırabilmek için o tuhaf gücü, yani elektron bozunum basıncını alt etmek zorundadır. Open Subtitles لكن لضغط المركز لحجم أصغر من القزم الأبيض فالجاذبيه يجب أن تجد طريقه للتغلب على " ضغط الإنحطاط الإلكتروني"
    Önce kırmızı cüceden kırmızı bir alev ışığı, Proxima Centauri. Open Subtitles أول ما سيروه ، هو توهج نجمي "من القزم الأحمر "بروكسيما سنتوري
    cüceden uzak dur. Open Subtitles إحترسى من القزم
    - Özellikle şu cüceden. Open Subtitles ‏ ‎خاصةً هذا القزم.
    Ben hâlâ cüceden yanayım. Open Subtitles مازلت اشجع القزم
    Birkaç cüceden biraz dayak yedim, o kadar. Open Subtitles انه بعض الضرب من الاقزام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more