| Bu, daha fazla acı çekmemeleri ve kimliği belirlenebilen bir cesedin olmayışını açıklamak için ebeveynlerimize anlattığım bir hikaye. | Open Subtitles | هذة هي القصة التي أخبرت بها والدينا لأتجنب شعورهم بالمزيد من الألم ولإيضاح أن الجثة لا يمكن التعرف عليها |
| Hatta sızan parlayıcı madde cesedin bulunduğu yerde yangına sebep oldu. | Open Subtitles | في الواقع محفزات إشتعال من خمارتك أشعلت حريقاً حيث وجدت الجثة |
| Hem gizlilik hem de cesedin ortaya çıkmaması şansını sunuyor. | Open Subtitles | حسنا انه يوفر الخصوصية و احتمال الا تستعاد الجثة ابدا |
| Bu, cesedin bulunduğu yerden, nehrin yukarısından 200 metre ötede bulundu. | Open Subtitles | على بعد 200 ياردة باتجاه أعلى النهر حيث عثر على جثة |
| cesedin etrafında hiç kan yok. Bu görüp görebileceğin en garip şey. | Open Subtitles | ما من دم قرب الجثّة على الإطلاق، إنّه أغرب أمر رأيتَه أبداً |
| Birkaç teori üretebilirim ama cesedin kime ait olduğunu bilsek yardımı olurdu. | Open Subtitles | أنا سأرتب بعض النظريات ستساعدنا إذا عرفنا من الجسم الذى عاد إليه |
| Bazı olaylarda, cesedin yanına ya da üzerine bir mektup bırakıyor. | Open Subtitles | وفي عدة حالات، ترك حرفاً بالقرب من الجثة أو على الجثة |
| Olaya benim açımdan bakmaya çalışın. Polis cesedin orada olup olmadığını bilmiyor. | Open Subtitles | حاول رؤية الأمر من منظوري الشرطة لا تعلم إذا كانت الجثة هناك |
| Bu da neden cesedin üstünde ısırma izleri olmadığını açıklıyor. | Open Subtitles | وهو ما يُفسّر سبب عدم وجود علامات عضّ على الجثة. |
| Öldürülmesinden cesedin ortadan kaldırılmasına kadar çok fazla ilgi gösterilmiş. | Open Subtitles | كانت هناك الكثير من العناية بالقتل و التخلص من الجثة |
| Peki ya hizmetçi, Margarita? cesedin yanında ilk o vardı. | Open Subtitles | ماذا عن مارغريتا مدبرة المنزل هي أول من رأت الجثة |
| İlki cesedin terk edildiği yerden... ve ikincisi, çay odasından. | Open Subtitles | الاولى من الموقع حيث القيت الجثة والثانية.. من غرفة الشاى |
| Hayır, kullanılan silahın kalibresi kurşunun girdiği yer ve cesedin öldükten sonra taşınması profesyonel bir iş olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | لا، غيار المسدس المستخدم ومكان دخول الرصاصة ونقل الجثة بعد القتل، هذا كله يشير إلى أن هذا عمل محترفين. |
| Et sinekleri de cesedin 7-8 gündür burada olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | وتشير الخوتعيات أنّ الجثة كانت هنا لـ7 أو 8 أيام. |
| Bu, daha fazla acı çekmemeleri ve kimliği belirlenebilen bir cesedin olmayışını açıklamak için ebeveynlerimize anlattığım bir hikaye. | Open Subtitles | هذة هي القصة التي أخبرت بها والدينا لأتجنب شعورهم بالمزيد من الألم ولإيضاح أن الجثة لا يمكن التعرف عليها |
| - Ama birine karşı dava açılacaksa, cesedin bulunması iyi olur. | Open Subtitles | لكن لو أردت حقاَ قضية ضد أحد قد تساعدك بإيجاد جثة |
| cesedin bozulmasına ilk hangi türün sebep olduğunu dahi biliyor musun? | Open Subtitles | ألديك أيّ فكرة عن أوّل الأنواع التي تغزو على جثة مُتحللة؟ |
| cesedin etrafında hiç kan yok. Bu görüp görebileceğin en garip şey. | Open Subtitles | ما من دم قرب الجثّة على الإطلاق، إنّه أغرب أمر رأيتَه أبداً |
| cesedin döşeme boyunca patinaj yapmasına üzülmekle birlikte galiba sana bir özür borçluyum. | Open Subtitles | أعذريني، ولكن من طريقة اندفاع الجسم على الارض اعتقد انني أدين لكِ باعتذار |
| cesedin bulunduğu gece, Rusk'ın orada olduğunu ifade etti. | Open Subtitles | بصفته رجلا كان متواجدا بالمقهى الليله التى تم إكتشاف الجثه فيها |
| Tiegler sarhoşluk halinden, kusmuk havuzunda uyanmak yerine cesedin başında dikilirken uyandı. | Open Subtitles | واقفاً فوق جثّة بدلاً من أن يكون وجهه ممرغاً ببركة من القيء |
| Steven Bloom'un Meksika'da bir cesedin yok edilmesi için bir ekip istediğini duydum. | Open Subtitles | لقد علمت لتوي أن ستيفن بلوم استدعى فريق انتشال الجثث في مدينة ميكسيكو |
| Bulduğumuz ilk cesedin göğüs boşluğu üzerindeki göğüs kemiğinde; dördüncü, beşinci ve altınca kaburga kemiklerinde ağır travmalar var. | Open Subtitles | تجويف الصدر للجثة الأولى التي وجدناها تُظهر جرح هائل بعظمة القص و الأضلاع القصية الرابعة و الخامسة و السادسة |
| Mulwray öldürüldü ve başka bir yere sürüklendi, çünkü birileri cesedin okyanusun ortasında bulunmasını istemiyordu. | Open Subtitles | لقد نقل لأن شخص ما لم يُرد أن يُعثر على جثته في المحيط. |
| Şimdi ise kimliği henüz belirlenmemiş birkaç cesedin daha bulunduğuna dair haberler alıyoruz. | Open Subtitles | وصلنا تقرير الآن بأن عدة جثث تم أيجادها بالقرب ولم يتم تحديد هويتها |
| -Eğer yeterince soğuk ve derindeyse, cesedin komple çürümesi bir yıl sürer. | Open Subtitles | الجسد يأخذ سنه لكي يحلل مده طويله جدا إنه بارد بدرجه كافيه |
| cesedin üstünde kimlik yoktu. Parmak izi de bulunmadı. | Open Subtitles | لا هويةَ على الجسمِ ولا بصماتَ أصابع على الملفِ. |
| Ve özellikle cesedin içinden çıkarmak istemem. | Open Subtitles | خاصة أني لا أود إستخراجها من جسدها الميت |
| Senin cesedin restoranda yerde, başında da bir delik var. | Open Subtitles | و جثتك في ارض المطعم و يوجد ثقب في رأسك |
| Sonra adam yatağa girmiş ve farkında olmadan bütün gece cesedin yanında uyumuş. | Open Subtitles | ثم عاد الى الفراش ونام الى جوار جثتها طيلة الليل دون ان يعرف |