"cinlerin" - Translation from Turkish to Arabic

• الجن
• العفاريت
• الجان
• أرواحك الشريرة
• المردة

2,000 yıl önce, Kral Solomon, bütün cinlerin efendisi... beni bu şişeye hapsetti.
منذ ألفين عام الملك سليمان سيد الجن حبثني فى هذه الزجاجة

Bütün cinlerin efendisi Kral Solomon adına... hiç bir ruhun bozamayacağı bir yemin.
أقسم بالملك سليمان سيد الجن الذى لا يخلف أحد قسمه

Serbest kalmış cinlerin güçlerinin olmadığını söyledin sanıyordum.
ظننتك تقول بأنَّ الجن المُتحرِّرين لا يمتلكون قدرات

Keşke cinlerin seni götürmesi için ne demem gerektiğini bilseydim.
أتمنى فعلت أعرف ماذا أقول لجعل العفاريت يأخذك بعيدا.

Ve cinlerin arasında gücü olanlar olmuştur.
وبين العفاريت قد كان هناك القليل دائماًُ

Ve kristal bir kafesin içinde cinlerin Perisi, bütün elmaslardan daha güzel.
وداخل قفص من الكريستال هناك حورية الجان ، اجمل من اي الماس.

Ciddi ciddi bununla cinlerin Perisi'ni elde edebileceğini düşünmüyorsun değil mi?
انت لن تفكر بجدية التي يمكن ان تحصل على حورية الجان

Senin cinlerin buna benziyor mu?
أرواحك الشريرة مثل تلك?

O zaman cinlerin ne kadar tahmin edilemez olabileceklerini nasıl tüm dileklerin bir bedeli olacağını bilirsin.
تعرفين إذاً كم يمكن أنْ تكون المردة متقلّبة التصرّفات وأنّ لكلّ أمنياتهم ثمناً

Ders, tüm cinlerin, ama nokta biz yakındık olduğunu.
اللعنة ، كل الجن أشقائي لكن القصد هو أننا كنا مقربين

cinlerin büyük çoğunluğunun, insanlara duydukları nefretten dolayı ölümlü dünyayı terk ettikleri düşünülür.
اغلب الجن غادروا عالم الاحياء لانهم يكرهون البشر

cinlerin gerçekten de bunun içine girmediğini biliyorsun, değil mi?
تعلمين الجن في الحقيقة لايذهبون داخل هذا,أليس كذلك؟

insanlar cinlerin var olduğunu asla unutmadı.
كان الانسان قد نسي أن الجن قد وجدوا يوماً

Birçok Müslüman, cinlerin gerçek olduğuna inanır.
معظم المسلمون يؤمنون بوجود الجن

Elflerin, cinlerin ya da katillerin beni konrol etmesine izin vermem. Özellikle de onun!
أو الجان أو العفاريت أو أي شخص آخر يدير حياتي وخصوصاً هي

Ama kimse bilmiyormuş ki cinlerin kralı bu kıza aşık olmuş ve ona özel güçler vermiş.
ولكن ما لا أحد يعرف... ... وكان أن ملك العفاريت سقطت في الحب مع فتاة... ... وكان قد أعطاها قوى معينة.

Ama kız biliyormuş ki cinlerin kralı bebeği sonsuza dek kalesinde tutup bir cine çevirecekmiş.
لكن الفتاة يعرف أن ملك العفاريت... ... وإبقاء الطفل في قلعته إلى أبد الآبدين وأي وقت مضى... ... وتحويلها إلى عفريت.

Şalgam cinlerin olmalı.
لابدّ أن يكون أحد العفاريت

Buraya 20 yıl önce cinlerin Perisi'ni kurtarmak ve onunla evlenmek için geldim.
أتيت قبل 20 عاما لانقاذها والزواج حورية الجان.

Yoksa, çoktan cinlerin Perisi'ne giden gizli geçitleri bulurdum.
ان لم اكن سأجد الممرات السرية الى حورية الجان