| İşe döndüğün gün cinayet umuyordum. | Open Subtitles | مراهقون يشاغبون هذا كل شيء كنت أرجو بمناسبة عودتك أن نتحرى جريمة قتل |
| döndüğün için bir sürü söylenti yayılmıştır. | Open Subtitles | لا بد أن هناك شائعات كثيرة بشأن سبب عودتك |
| Yaz tatilinde köpeğe kim bakar bilmem ama döndüğün zaman seni bekliyor olur. | Open Subtitles | أنا لا أعلم من يعتني بالكلب في إجازة الصيف ولكنّه هناك عندما تعودين |
| Bu gece beni aradığında, geri döndüğün için bir bakıma üzüldüm aslında. | Open Subtitles | عندما كنت ودعا لي هذه الليلة ، على نحو ما ، وكان النوع الأول من المحزن أن تعودين. |
| Kurtarıldığın ve devriyenle beraber karargaha döndüğün zaman, yapacağın ilk işlerden biri ne olacak? | Open Subtitles | الآن, عندما نجوت و رجعت بدوريتك الى مقر القيادة ما أول شىء يجب أن تفعله؟ |
| Ve önünde diz çöküyorum. Roma'ya döndüğün için mutluluk gözyaşlarım ıstırabımın gözyaşlarıyla birleşti. | Open Subtitles | وأركعُ تحت أقدامك ودموع البهجة تنهمر مني أرضًا لعودتك سالمًا إلى روما |
| Neden döndüğün hakkında bir sürü dedikodu olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن هناك شائعات كثيرة بشأن سبب عودتك |
| - döndüğün için söylentiler yayılmıştır. | Open Subtitles | لا بد أن هناك شائعات كثيرة بشأن سبب عودتك |
| Sen gittiğinden beri işler bom bok oldu. döndüğün için teşekkürler. | Open Subtitles | لقد ساء الأمر بعد رحيلك حمداً لله على عودتك |
| Sen gittiğinden beri işler bom bok oldu. döndüğün için teşekkürler. | Open Subtitles | لقد ساء الأمر بعد رحيلك حمداً لله على عودتك |
| Sence diz çöküp, geri döndüğün için Tanrıya mı şükredecek? | Open Subtitles | هل تعتقد أنها ستجلس على ركبتيها وتحمد الله على عودتك ؟ |
| Umarım, döndüğün zaman bir iş bulursun. | Open Subtitles | حسناً، أأمل علي حصولك علي عمل عندما تعودين |
| Hayır. Daha sonra bir tur atabiliriz belki, döndüğün zaman. | Open Subtitles | لا, يُمكِننا الذهاب في جولة أخرى, ربما عندنا تعودين |
| Eve döndüğün zaman, seninle bilgilerini tazelemek istiyor. | Open Subtitles | تريد أن تطوّر نفسها معكِ، حينما تعودين إلى المنزل |
| Geri döndüğün zaman, ondan okumasını istersin artık. | Open Subtitles | عندما تعودين أخبريه بأن يقرأها لكى |
| Savaştan döndüğün günden beri, konrolden çıktın, sokaklarda çalıştın, adalet için umutsuzca yanılar aradın! | Open Subtitles | , منذ اليوم الذي رجعت بيه من الحرب , أنت كنت خارج السيطرة , تركض عبر الشوارع |
| Kendin olmaya döndüğün zaman güçlü duygular hissettin mi? | Open Subtitles | عندما رجعت إلى حذائك, هل كان هناك شعوراً قويا مرتبطا بذلك؟ |
| Sağ salim döndüğün için çok rahatladım Wilkin. | Open Subtitles | اشعر براحة كبيرة لأنك رجعت سالما , ويلكين |
| Yani sağ ol. Ve aramıza döndüğün için çok mutluyum. | Open Subtitles | لذا شكرا لكى ، أنا سعيدة لعودتك لنا مرة أخرى مجددا. |
| Görüyorsun ya, gerçektende döndüğün gece neler hissettiğime dair hiç bir şey hatırlamıyorum. | Open Subtitles | كما ترين، أنّي لا أتذكّر أيّ شيء حول كيف كان شعوري في ليلة عودتكِ. |
| Aktif göreve gönderilmeden önce, eğitim döneminden yeni döndüğün zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكرى عندما عدتى من تدريب التحمل قبل ارسالك له |
| Hayır, hayır, hayır ama bence işe ilk döndüğün zaman sana sorduğum soruya bir cevap vermen gerekiyor. | Open Subtitles | لا، لا، لكني أعتقِد أنَ عليكِ الإجابَة على سؤالٍ سألتكِ إياه عندما عُدتِ للعمل |
| Bilmiyorum, belki de yükseltmenin zamanı gelmiştir. Eski şirketine döndüğün için mutlu musun? | Open Subtitles | لا أدري، أظن أن الوقت حان لزيادته أسعيد أنت بعودتك إلى شركتك السابقة؟ |