"dövüyordu" - Translation from Turkish to Arabic

    • يضرب
        
    • يضربني
        
    • يضربه
        
    • يضربونه
        
    • كان يضربها
        
    Düşündüm ki... baban anneni dövüyordu. Open Subtitles مما قادني للإعتقاد بأنّ والدكَ كان يضرب والدتك
    Sevgilisini dövüyordu. Kızın yardıma ihtiyacı olduğunu düşündüm. Open Subtitles لقد كان يضرب صديقته وأعتقدت انها بحاجة للمساعدة
    Ve birgün, küçük kardeşimi çok kötü dövüyordu, onu durdurabilmek için bezbol sopasını alıp arabasına zarar verdim. Open Subtitles وفي يوم ما, كان يضرب أخي الأصغر بشدة لدرجة أنني اضطررت لأخذ مضرب البيسبول لسيارته لأجعله يتوقف
    Beni çok kötü dövüyordu. Bir şeyler söylemek zorunda kaldım. Open Subtitles كان يضربني بشدة كان علي أن اخبره بشيء ما
    Babam onu her gün dövüyordu. Open Subtitles أبّي كان يضربه كلّ يوم.
    Zig, Mağara Adamı'nı dövüyordu. Open Subtitles بإختصار ؟ المراوغ كان يضرب رجل الكهف
    Baba anneyi dövüyordu ya da ikisi bir onu dövüyordu, kim bilir? Open Subtitles أبوه يضرب أمه, الأثنان يضربونه من يعلم؟
    O sırada o da küçük kardeşimi dövüyordu. Open Subtitles لقد كان يضرب أخي الصغير في ذلك الوقت
    Annemi dövüyordu. Open Subtitles كان يضرب امي كثيرا
    Dalgalar tekneyi dövüyordu, ve biz köşeye sıkışmıştık. Open Subtitles والموج اخذ يضرب بنا
    Herkesi dövüyordu. Open Subtitles كان يضرب الجميع
    Sürekli havayı dövüyordu. Open Subtitles {\pos(190,230)} طيلة الوقت كان يضرب الهواء.
    Herkesi dövüyordu. Open Subtitles ! كان يضرب الجميع
    - Bir çocuğu dövüyordu. Open Subtitles -وكان يضرب فتىً ما
    Evet, çünkü Jude'u çok dövüyordu. Open Subtitles نعم, لأنه كان يضرب (جود) بأقوى ما لديه
    Karısını dövüyordu. Open Subtitles يضرب زوجته
    Ve o her zaman beni dövüyordu. Open Subtitles وكان يضربني طوال الوقت
    Beni dövüyordu, ben de mikserle kafasına vurdum. Open Subtitles كان يضربني وقد ضربته في الرأس
    Penguen sopayla dövüyordu ama tetiği Jim Gordon çekti. Open Subtitles البطريق كان يضربه بمضرب ولكن (غوردن) من سحب الزناد
    Penguen sopayla dövüyordu ama tetiği Jim Gordon çekti. Open Subtitles البطريق كان يضربه بمضرب، ولكن (غوردن) من أطلق النار
    Onu dövüyordu. O yüzden Megan'ı almalıydım. Onu da incitiyordu. Open Subtitles كان يضربها كثيرا ولهذا السبب اخذت ميجن معى فقك كان يؤذيها ايضا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more