düğünler oldukça sıkıcıdır, ve ben tek başıma sıkılmak istemiyorum. | Open Subtitles | لأن حفلات الزفاف مملّة جدا وأنا لا أريد السأم لوحدى |
düğünler oksitosin salgılanmasına sebep oluyor, ama bunu kendine özgü bir yöntemle yapıyor. | TED | أن حفلات الزفاف تدفع مستويات الأوكسيتوسين للإرتفاع، ولكن ذلك يحدث بصورة معينة |
"En iyi düğünler temalı olanlardır." Aşk Tanrısı harika olurdu. | Open Subtitles | في أفضل حفلات الزفاف يوجد موضوع مركزي أتعلم ما الذي سيكون رائعا ؟ |
Ve oradaki düğünler ve cenazeler için para bulup birşeyler yapabilirler. | TED | ولقد لاحظ أنهم في الأعراس والجنازات يستطيعون أن يوجدوا المال الكافي لعمل ما يريدون. |
düğünler yalnızsan biraz garip olabiliyor... | Open Subtitles | . حفلات الزواج قد تكون غريبة اذا كنتِ وحدكِ |
Bir erkek arkadaşa ihtiyacı var ve düğünler bekar erkeklerle doludur. | Open Subtitles | أنا، علينا أن نجد لها صديقاً جديداً و حفلات الزفاف مليئةٌ بالعزاب |
Çünkü düğünler, özlediğin insanlardan bahsetmene neden olur. | Open Subtitles | لأن حفلات الزفاف تجعلك تفكر بالذين تشتاق إليهم |
Bütçenize göre, kaliteli ve şahane düğünler düzenliyoruz. | Open Subtitles | ونحن نفعل, حفلات الزفاف ذات نوعية.. مختلفه ضمن الميزانيات الخاصة بك. |
Daha önce gittiğim dün düğünler içinde bu en altlara yerleşti. | Open Subtitles | من بين جميع حفلات الزفاف التي حضرتها فأصنّف هذا الزفاف بأنه قريب من الحضيض |
Meditasyon köşesi ortak durum güncellemeleri düğünler hakkındaki abuk sabuk sözler. | Open Subtitles | .. تجديد الوضعيّة المسجّلة التثرثر الغيّر مراقب حول حفلات الزفاف |
düğünler günbatımı gibidir. Anın romantizmi. | Open Subtitles | حفلات الزفاف أشبه بغروب الشمس رومانسية للحظتها فقط |
Volantis'teki düğünler günler sürer, bilirsiniz. | Open Subtitles | حفلات الزفاف في فولانتيس تدوم لبضعة أيام,كما تعلم. |
Evet, düğünler bazen iç karartıcı olabiliyor. | Open Subtitles | أجل، حسناً، حفلات الزفاف يمكن أن تكون مثل الأمور المحزنة. |
düğünler beni geriyor dostum. | Open Subtitles | حفلات الزفاف زناد كبير بالنسبة لي يا رجل |
Belki de düğünler konusunda biraz sert davranmışımdır. | Open Subtitles | اووه ربما انني كنت مخطئ بشان حفلات الزفاف |
Ben aslında gizlice evlendim. düğünler zıvanadan çıkabiliyor. | Open Subtitles | في الواقع اللوب حفلات الزفاف مجنونه نوعا ما |
İçiçe iki şapka, bayan. Partiler, düğünler için... | Open Subtitles | إنّها قبّعتان في واحدة آنستي، للحفلات، وَ الأعراس |
Özellikle düğünler sersemletir. Düğünlerde saçmalarım, bilhassa kendikimde. | Open Subtitles | ،هذا محير قليلاً، خاصة في الأعراس أنا أخرق فيما يخص الأعراس، وبخاصة عُرسي |
Mesela; sınıf toplantıları, doğum günü ya da tatil kutlamaları, düğünler ya da uzun araba seyahatleri? | Open Subtitles | كحفلات لم الشمل اعياد الميلاد, او الاعياد الرسمية حفلات الزواج |
düğünler için kiraya verseler, gecelik ne kadar isterler? | Open Subtitles | يمكننا أستأجار هذا المكان لحفلات الزفاف. كم تكلفته في الليلة؟ |
Bu insanın içindeki kötülüğü dışarı çıkaran bir oyun, şehir dışında herkesin kaldığı evde yapılan düğünler gibi. | Open Subtitles | إنها لعبة شريره تظهر أسوأ ما فينا كالزفافات خارج المدينه حين يكون الإستقبال في نفس المكان الذي يقيم فيه الجميع |
Seninle birlikte gelmeyi çok isterdim fakat haziranda düğünler hat safhada! | Open Subtitles | كم أود المجيء معك لكن شهر يوليو مليء بالزواجات |
Çünkü düğünler insanların yalnızlıklarını unutturur. | Open Subtitles | لان الاعراس هي المكان المثالي لكي تنسى انك اعزب |
Oh, tatlım, komik, tuhaf Melissa. düğünler, gelin ve damat hakkında değildir. | Open Subtitles | جميل, مضحك, غريب يا ميليسيا حفلات زفاف ليست حول العروس والعريس |