| Bej üniforma ve düğmeleri aşağıda bluzlar-- temel beyaz insan elbiseleriniz. | Open Subtitles | كنتِ ترتدين كاكي و قميص ذو أزرار سفليه نفس ملابس المعتادة |
| Bu tip bir ceketin düğmeleri olmadığını söylemem gerekir. | Open Subtitles | يجب أن أخبرك بأن هذا النوع من المعاطف ليس به أزرار |
| Panik düğmeleri. Sizi içeri, bunlar olmadan gönderemem. | Open Subtitles | أزرار الطوارئ لا يمكننى ترككما تدخلان بدونها |
| O tür kaplamalı düğmeleri 25 yıldır üretmiyorlar. | Open Subtitles | لم تصنيعها هذا النوع زر غطت في 25 عاما على الأقل. |
| düğmeleri açmak için sikimi itiyorum ve bam! | Open Subtitles | سأدفع بقضيبي الى الجانب و افك الازرار السفلية |
| Çünkü bu düğmeleri hangi değere ayarlamamız konusunda bir fikrimiz yok. | TED | لأننا لا يمكننا أن نتفق على كيفية ضبط المقابض. |
| Hayır, kontrol düğmeleri dokunmatik bir ekranda. Kullanmak oldukça kolay. | Open Subtitles | كلاّ، زرّ الرفع موجود على شاشة تعمل باللمس إنّه أمر سهل للغاية |
| Ve gitar çalmak, teller vardı koduğumun renkli düğmeleri değil. | Open Subtitles | و العزف على الجيتار كان فيه حبال و ليس ازرار ملونة |
| Üzgünüm. Güzel bir kolleksiyon. George Washington'un düğmeleri. | Open Subtitles | آسف , مجموعة جميلة أزرار حملة جورج واشنطن |
| Ama diğer tarafından bakarsak, ...mesela bu gömleğin düğmeleri bir anda koparsa yeni bir tane alabilecek durumda olacağım. | Open Subtitles | ولكنالمثيربالأمرأنه .. إذا على سبيل المثال سقطت أزرار قميصك هذا فجأة فسأكون قادرا على شراء واحد جديد |
| "Bu kol düğmeleri sahip olduğum en büyük hazinedir. | Open Subtitles | أزرار الأكمام هذه هي أغلى ممتلكاتي الثمينة |
| Bu kol düğmeleri dışında her şey kontrol altında. | Open Subtitles | كل شيء تحت السيطرة، ما عدا أزرار كم القميص هذه. |
| Evet, ama, mikrodalgaların şu düğmeleri gerçekten feci zor.. | Open Subtitles | هل تعرف .. أزرار الميكروويف تلك مربكة كثيراً |
| Sadece ağlıyor. Sürekli. Bunların kapatma düğmeleri yok mu? | Open Subtitles | إنه يبكي فقط، في كل الأوقات أعني، هل لديهم أزرار لإطفائهم ؟ |
| Bunlar babanın kol düğmeleri. Ona şans getirdiğini söylerdi. | Open Subtitles | إنه أحد أزرار والدك كان يقول أنها تجلب له الحظ |
| Arada dokunduklarımız kapı kolları musluklar, asansör düğmeleri, birbirimiz. | Open Subtitles | في فترات متباعدة، نلمس مقابض الأبواب نوافير المياه، زر المصعد وبعضنا البعض |
| Sonrasında Flattr düğmeleri devreye giriyor. Aynı Facebook'taki 'like' düğmeleri gibi. | Open Subtitles | بعدها ستجد أزرار الفلاتر يشبهون زر الإعجاب في الفايسبووك |
| Düğme kavanozu iddiasında, düğmeleri saymayı kazandın. | Open Subtitles | لقد ربحت كل الازرار في تحدي مرطبان الازرار |
| Tüm bu düğmeleri ve düğmeleri var. | Open Subtitles | وحصلت على كل هذه المقابض والأزرار. |
| - 3000 yılında lamba düğmeleri nasıl görünüyor ki? | Open Subtitles | وما شكل زرّ الإنارة في عام 3000 بحق السماء؟ |
| Federaller böyle kol düğmeleri satın alamaz. | Open Subtitles | الفيدراليون لا يستطيعون تحمل نفقات ازرار اكمام القميص هذه |
| Bu kol düğmeleri, Carol Burnett şovundan Harvey Korman'a ait. | Open Subtitles | زرا الأكمام هذين، كانا يخصان في الماضي (هارفي كورمان) من برنامج (كارول بورنيت). |
| Gina'yı harika okullara göndereceğim ve sana yepyeni kap kacakları, parlak elektrik düğmeleri olan bir mutfak alacağım. | Open Subtitles | سأرسل جينا لمدرسة جديدة رائعة وسأشتري لك مطبخ جديد جميل به أواني لامعة وكله بالأزرار |
| - Bunlar da düğmeleri değil mi? | Open Subtitles | أليست هذه أزرارا ؟ |
| Sade yüksek bir yakası, çıkarılabilir kolları, burma ipek ipliklerin karışık düğmeleri vardı ve tam da üzerime oturacak gibi dikilmişti. | TED | إنها مكونة من الياقة المرتفعة العادية والأكمام القابلة للفصل والأزرار المثبته بخيوط الحرير الملتوية موضوعة بالقرب من بعضها البعض لتتناسب بدفئ |
| Geri kalanları yaktık. düğmeleri, yukarı doğa yakasındaki aptal bir ceketin hayatını kurtardı. | Open Subtitles | لقد أحرقنا البقايا ، أزرارها أنقذت حياة معطف من جانبه الأيسر الظاهر |
| Sonra bu düğmeleri buldum ve düğmeleri kazağın üstünde gördüğüm an ona bayıldım. | TED | ثم رأيت هذه الأزرار، وفي اللحظة التي كانت فيها الأزرار على السترة، أحببتها |
| düğmeleri mi çözer misin, canım? Tabi... İşleriniz nasıl bugünlerde? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تفك الأزارير عزيزي ؟ هل كل أعمالك تسير بشكل جيد ؟ |
| Sadece uğraşıyor olabiliriz Bir Benjamin düğmeleri tipi ile, | Open Subtitles | لعلّنا نتعامل مع رجل يشبه (بينجامين بوتونز) |