| Sadece birinin başka bir yatağı yapması gerektiğini düşünmemişti çünkü kafası karmakarışıktı... | Open Subtitles | هو لم يعتقد بأنه يجب على أحد أن يأتي بسرير آخر .. لأنه قام بالعبث به |
| O genç adam bunun moda olduğunu da düşünmemişti. | Open Subtitles | لم يعتقد ذلك الشاب أن الأمر مرعب. |
| Kimse geleceklerini düşünmemişti. | Open Subtitles | لم يعتقد أحداً أن أحداً سيأتي. |
| Kimse fırtınanın bu kadar sert olacağını düşünmemişti. | Open Subtitles | اعنى . بأن لم يتوقع أي شخص أن العاصفه ستكون بهذه الشده |
| Hiç kimse, birinin bu kadar dayanabileceğini düşünmemişti. | Open Subtitles | لم يظن أحدٌ من أنّ السجين يمكنه أن يدوم طوال هذهِ الفترة |
| Kimse onun miras alacağını düşünmemişti. | Open Subtitles | لم يعتقد أحد أنه من الممكن أن يرث وأكثرهم (بيرتي) |
| Kimse benim mükemmel olduğumu düşünmemişti. | Open Subtitles | لم يعتقد أحدٌ من قبل إني رائع |
| Anlaşılan, silahı keşfettiğimde burada olacağını düşünmemişti. | Open Subtitles | أنه لم يتوقع أن تكون أموجوداًعندما أجده |
| Hiç kimse Linus Pauling'in ikinciye Nobel'i kazanacağını düşünmemişti. | Open Subtitles | (لم يتوقع أحد أن يحصل (لينوس بولينج على جائزة (نوبل) للمرة الثانية |
| Açıkçası Ray, bu kadar becerikli olduğunu kimse düşünmemişti. | Open Subtitles | بصراحة يا (راي) لم يتوقع أحد أن تكون بهذه الكفاءة |
| Hiç kimse, birinin bu kadar dayanabileceğini düşünmemişti. Bunu iyi becerdin, "Büyük oyuncu". | Open Subtitles | لم يظن أحدٌ من أنّ السجين يمكنه أن يدوم طوال هذهِ الفترة |