| 2000 yılında, Almanya'da büyük bir fuar vardı. | TED | عام 2000، كان هناك معرض كبير في ألمانيا. |
| Richmond'da büyük bir evleri vardı, orada oğulları ve iki hizmetçiyle yaşıyorlardı. | Open Subtitles | لقد كان لهم منزل كبير في ريتشموند و كلاهما كان يعيش هناك مع ابنهم و بضعة خادمات |
| Moscu'da büyük bir toplantısı varmış. | Open Subtitles | إيليا في طريقه لمؤتمر كبير في موسكو على طول الطريق من فلادفوستك |
| 1994'te, Ruanda, Afrika'da büyük bir felaket oldu. | TED | عام 1994، كان هناك كارثة كبيرة في رواندا، أفريقيا. |
| Bildiğiniz üzere Ortadoğu'da büyük bir kriz yaşamaktayız. | Open Subtitles | كما تعلمون، فأن لدينا كارثة كبيرة في الشرق الأوسط |
| En önemlisi İspanya'da büyük bir malikane almış. | Open Subtitles | على وجه التحديد، اشترى مزرعة كبيرة فى اسبانيا |
| Tinkham da büyük bir üniversiteye gidecekti, bende yaptım. | Open Subtitles | كان يذهب الي جامعه كبيره في تنكام , و كذلك فعلت أنا |
| Bu bir morluk, bu da büyük bir yara, tamam mı? | Open Subtitles | هذه كدمة، وهذا حُطام قطار، حسنا ً؟ |
| Gracies. O da büyük bir kadın yazar. | Open Subtitles | غرايس, عظيمة في منظمات المرآة |
| Üçünüz San Diego'da büyük bir işte çalışacaksınız. | Open Subtitles | وأنتم الثلاثة ستكونون في مشروع كبير في مدينة سان دييقو |
| Kardeşimin arkadaşı Register'da büyük bir muhabir. | Open Subtitles | صديق أخي يكون مراسل صحفي كبير في الريجستير |
| Bugün Senato'da büyük bir şey olduğunda destek açıklaması yapan ilk senatörlerden biri sen olmalısın. | Open Subtitles | حين يحدث شيء كبير في مجلس الشيوخ اليوم، يجب أن تكون من أول الذين سيطلقون بياناً داعماً. |
| Bugün Senato'da büyük bir şey olduğunda destek açıklaması yapan ilk senatörlerden biri sen olmalısın. | Open Subtitles | حين يحدث شيء كبير في مجلس الشيوخ اليوم، يجب أن تكون من أول الذين سيطلقون بياناً داعماً. |
| Fakat ölümünden iki gün önce, olmayı hayal ettiği savaşçı olarak üzerinde aylarca çalıştığımız görüntüler, Milan'da büyük bir sergide Vogue dergisi tarafından yayınlandı. | TED | وقبل يومين من وفاتها، الصور التي استغرقتنا شهورًا للعمل عليها سوية لصورها كالمحاربة التي حلمت بأن تكون نشرتها مجلة فوغ في معرض كبير في ميلان. |
| Prag'da büyük bir gösterimimiz vardı. Ve bunu da katedralin önüne koymaya karar verdik ki dinler et evle karşı karşıya gelebilsin. | TED | ولدينا عرض كبير في براغ وقررنا ان نضع مبنانا في مقابل الكاتدرائية لكي يتمكن " الدين " من مواجهة البيت ط اللحمي " |
| Web Eddie'nin babası, Daimatsu'da büyük bir sanayicidir. | Open Subtitles | والد إيدي هو صناعي كبير في دايماتسو |
| Hinkle'da büyük bir parti verdik. | Open Subtitles | و لقد أقمنا له حفلة كبيرة في هينكيلز |
| Çünkü Selleck Motor'da büyük bir ayaklanma çıkmış, ortalık ciddi anlamda mahvolmuş. | Open Subtitles | عملية شغب كبيرة في "محركات سيليك" لقد اشتعل المكان |
| Bilgisayar iletişiminde pek fazla düzenin olmadığı Güney Amerika'da büyük bir sorun bu. | Open Subtitles | انها مشكلة كبيرة في امريكا الجنوبية حيثما لايوجد تعاون جدا" كبير في اتصالات الحاسوب |
| Dick'e Alaska'da büyük bir iş sözü verdiler. | Open Subtitles | [''هناك فرصة لحصول (ديك) على وظيفة كبيرة فى الاسكا''] |
| - Seattle'da büyük bir caka satacağım! | Open Subtitles | -سأحقق ثروة كبيرة فى "(سياتل )"! |
| Nakasu'da büyük bir işletmesinin olduğunu duydum. | Open Subtitles | ..لقد إعتاد على الإدارة حانه كبيره في ناغاسا |
| Fazla yememek için birçok farklı taktikleri var. Bildiğiniz gibi, Amerika'da büyük bir sorun bu. | TED | لديهم كل أنواع الاستراتيجيات الصغيره حتى يجتنبوا الآفراط في الآكل , وهي كما تعلمون , مشكله كبيره في أمريكا . |
| Bu bir morluk, bu da büyük bir yara, tamam mı? | Open Subtitles | ، هذه كدمة وهذا حُطام قطار ، حسنا ً ؟ |
| Gracies. O da büyük bir kadın yazar. | Open Subtitles | غرايس, عظيمة في منظمات المرآة |