| daireni neden havaya uçurdum sanıyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تتحدث عنه ؟ ـ لم تعتقد أنني فجرت شقتك ؟ |
| daireni onun ödediği paraya almanı ya da onun satması için boşaltmanı istiyor. | Open Subtitles | هذا عادل جداً إنه يطلب منكِ شراء شقتك بنفس السعر الذي اشتراها به أو ترحلين و يبيعها |
| Üç ay oldu, ve ben hala daireni görmedim. | Open Subtitles | لقد مرت ثلاثة أشهر ولم أرى فيها شقتك أبدا |
| Üniversiteni, harçlarını arabanı, yeni daireni ve tüm masraflarını ben çektiğime göre, hayır diyorum. | Open Subtitles | كليتكِ الطبية، سيارتكِ، والآن شقتكِ ونفقاتكِ الحية، عليّ أن أقول لا. |
| Bu nedenle senin daireni kullanabilir miyiz diye soracaktım. | Open Subtitles | ولذالك كنا نتساءل اذا كنا نستطيع ان نستعير شقتك |
| Evet. Bu arada senin eski daireni kiralayan oldu mu? | Open Subtitles | نعم ، بالمناسبة أتعرفين إذا كانت شقتك تم إيجارها أم لا؟ |
| Biraz gerekli malzemeyi alıp, birlikte daireni temizlemeyi kastediyordum aslında. | Open Subtitles | لقد كنت أتحدث عن إحضار معدات التنظيف كي يمكننا تنظيف شقتك |
| Evet, elektrik gitti ve daireni kontrol etmem gerekiyor. | Open Subtitles | نعم، انقطع التيار الكهربائي أريد أن أتفقد شقتك |
| Çünkü daireni aramamızın sonucunda içinde bu ve diğer fotoğrafların olduğu bir kamera bulduk. | Open Subtitles | لأنّ تفتيش شقتك أظهر كاميرا مع هذه وصُور أخرى بداخلها. |
| daireni beğendim dedikten sonra kısık sesle Entourage'ın ibne versiyonu diye dalga geçmiyorlar. | Open Subtitles | لأنهن لا يقلن "أنا أحب شقتك" ثم يتمتمن عنها على انها "مكان شواذ" |
| daireni böyle tutarak 80'lerin kirasını mı veriyorsun? | Open Subtitles | إذا كنت تحافظ على شقتك بهذا الشكل، هل تستطيع دفع ثمن الإيجار مشابه لما كان في سنة 1980؟ |
| O zaman polislerin daireni aramasında bir sıkıntı olmaz heralde? | Open Subtitles | اذا لا تمانع في ان الاتش بي دي يبحثون في شقتك الان نعم ؟ |
| daireni yakanın gönderdiği videoya bakıyordum. | Open Subtitles | كنت أعمل على فيديو شقتك الذي أرسله مفتعل الحريق المتعمد |
| Duvarda beyninin parçalarını bulmayı düşünerek daireni kontrol etmeye geliyordum. | Open Subtitles | أنا كُنت قادمة فقط لتفقد شقتك إعتقدت أنني قد أجد أشلاء من دماغك مُتناثرة على الحائط |
| Zor bir zaman geçirdiğini biliyorum. daireni kaybettin, borçların var ve utanç içinde olmalısın. | Open Subtitles | أعلم أن هذا وقت عصيب عليك أن تخسر شقتك وتغرق بالديون |
| - Sanırım daireni evimden görebiliyorum. - Gerçekten mi? | Open Subtitles | هل تعلمين,أعتقد انه يمكنى رويه شقتك من منزلى حقاً- |
| Evet! Senin binayı görebiliyorum; ama daireni göremiyorum. | Open Subtitles | أسطتيع ان أرى المبنى ولا أرى شقتك |
| Selam. Ee, of evet, tabii ki daireni boyarken sana yardım edeceğim. | Open Subtitles | مرحباً، بلى، بالطبع سأساعدكِ فى طلاء شقتكِ |
| daireni iki ekip nöbetleşe bekleyecek. | Open Subtitles | حصلنا على اثنين من الوحدات المخصصة لشقتك في جميع الأوقات |
| Sen, sık daireni bana gösterirken, sürekli beni. küçümsedin | Open Subtitles | وأنت أنظر تحت أنفك قليلاً طوال الوقت تتظاهر بشقتك الفارهة |
| Üstüne, daireni alabilmen için ipoteğini birlikte imzaladık. | Open Subtitles | ذلك مع التوقيع على رهنك العقاري حتى تتمكن من الحصول على شقّتك |
| Evlendikten sonra daireni elden çıkarmadın demek. | Open Subtitles | احتفظتَ بشقّتكَ بعد زواجكَ؟ |