| Mitre Meydanı'ndaki çifte cinayet ve Miller's Court'daki son cinayet. | Open Subtitles | جريمة القتل المزدوجة في ميدان مايتر والجريمة الأخيرة في قاعة ميلير |
| Bu arada Başkan ve First Lady, Camp David'de kalmaya devam ediyor ve Washington'daki son gelişmeye hiçbir halka açık cevap vermeyeceklerini söyledi. | Open Subtitles | وفي الوقت نفسه، الرئيس والسيدة الاولى تبقى في كامب ديفيد ولم يعرض أي استجابة للجمهور في التطورات الأخيرة في واشنطن |
| Fransa'daki son saatlerimi elimde mendil gözyaşları içinde mi geçireyim? | Open Subtitles | هل يجب علي قضاء ساعتي الأخير في "فرنسا" بالكآبة والدموع؟ |
| Görünüşe göre bu bizim WSFA'daki son programımız. | Open Subtitles | يبدو أن هذا سيكون برنامجنا الأخير في "دبليو إس إف إيه". |
| Toronto'daki son kışı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكرين الشتاء الماضي في تورونتو؟ |
| ...Floransa'daki son Medici'ye kadar hepsini öldüreceğim. | Open Subtitles | إعلم بأني سأقتل أفراد (ميديتشي) حتى آخرهم في فلورنسا |
| Gazeteci Tom Friedman, New York Times'daki son köşe yazısında, hiç kimsenin yapamayacağı bir şekilde, çabalarımızın ardındaki ruhu yakaladı. | TED | توم فريدمان، في مقاله مؤخراً في صحيفة نيويورك تايمز، ذكر، بالطريقة التي لا يستطيعها شخص آخر، الروح التي تقف خلف جهودنا. |
| Ama gene de Bay Merrick, dürüst olmak gerekirse Doğu'daki son gelişmelere bakılınca mudilerin paralarını bankaya emanet etmeden önce durup düşünmeleri gerekmiyor mu? | Open Subtitles | وحتى الآن وبصراحة شهادة الأحداث الماضية في الشرق لن توقف الإيداع والنظر |
| Arap Baharı'nda olduğu gibi, Kongo'daki son seçimler boyunca, seçmenler, bölgesel oy verme yerlerindeki sonuçlarla ilgili kısa mesajları, başkent Kinşasa'daki genel merkeze gönderebiliyorlardı | TED | كما هو الحال مع الربيع العربي، خلال الانتخابات الأخيرة في الكونغو، كان بإمكان المصوتين إرسال رسائل نصية خاصة بمراكز التصويت المحلية إلى الإدارات الرئيسية في العاصمة كينساشا |
| Yeni bir Kaiser anketine göre 2016'daki son başkanlık seçiminden beri her beş Amerikalıdan biri ya yürüyüşlere katıldı ya da başka bir protestoya, bir numaralı sorun ise kadın haklarıydı. | TED | أفاد استطلاع حديث لمنظمة كايسر أنه منذ انتخاباتنا الرئاسية الأخيرة في 20016، خرج واحد من كل خمسة أمريكيين في مسيرة أو شارك في مظاهرة، وكانت القضية الأولى بشأن حقوق المرأة. |
| Ölmeden önce babamın Viyana'daki son sözlerini hatırladım. | Open Subtitles | ... كلمات أبي الأخيرة في فينا قبل أن يتوفى |
| Şimdi Hyun-soo Nam ile Öğleden Sonra'daki son hikayemiz. | Open Subtitles | والقصة الأخيرة في برنامج "نام هيون سو" المسائي، |
| San Berdu'daki son maçıma kadar benimleydi. | Open Subtitles | لقد بقى معي خلال مباراتي الأخيرة في (سان براندينو) أيضاً |
| Doğru. Littlehampton'daki son gecemizdi. | Open Subtitles | (صحيح، في ليلتنا الأخيرة في (ليتلهامبتون |
| Elimdeki, Del Mar'daki son yarışta kazanan atlar. | Open Subtitles | ولكن ما أمسك به الآن هو الخيول الفائزة ( في السباق الأخير في ( ديل مار |
| "İster Truva Savaşı olsun, ister Thermopylae Meydan Savaşı, ya da Alamo'daki son Direniş, pek çok ünlü tarihi savaş, büyük kuvvetlerce kuşatılan küçük orduların hikayesidir." | Open Subtitles | "سواء كانت, معركة "حصان طروادة" أو معركة "تيرموبيلاي"" "أو معركة "الوقوف الأخير في آلامو"" "العديد من المعارك المشهورة تاريخياً كانت تُثبت حصار القوات الصغيرة" |
| Bu sırada Sebastian, Amsterdam'daki son suç mahalline gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | في الوقت الحالي ، سباستيان أريدك أن تذهب إلى مسرح الجريمة الأخير في أمستردام (هولندا) |
| Muni Center'daki son konserim pek iyi sonlanmadı. | Open Subtitles | (عرضي الأخير في مركز (موني لم ينتهي بشكل جيّد |
| Stamford'daki son yazımız olduğu gerçeğinin altını çizmek için dövme yaptıracağım.. | Open Subtitles | بمناسبة الواقع هذا (بصيفنا الماضي في (ستامفورد أنا سأحصل على وشم |
| Londra'daki son evde kalmış kadın hayatımın iki aşkından biri evli, diğeri de ölü. | Open Subtitles | قشر جرداء الماضي في لندن... واثنين من يحب من حياتي، هو واحد متزوج والآخر ميت. |
| ...Floransa'daki son Medici'ye kadar hepsini öldüreceğim. | Open Subtitles | إعلم بأني سأقتل أفراد (ميديتشي) حتى آخرهم في فلورنسا |
| San Bernardino'daki son korkunç trajediden sonra, Kongre santralini kilitledik. | TED | بعد تلك المأساة المريعة مؤخراً في (سان بيرنادينو)، إمتلأت مقاسم هواتف الكونجرس بإتصالاتنا |
| Bu gece Amerika'daki son gecem. | Open Subtitles | أم، الليلة بلدي الليلة الماضية في الولايات المتحدة. |