Yüzüme çarpan dalgalardan etrafı zor görüyordum ama orada birşey olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | بالكاد إستطعت الرؤية بسبب تحطّم الأمواج أمامي ولكني علمت بوجود شيء ما |
Çarpan dalgalardan onu zor görüyordum. | Open Subtitles | بالكاد إستطعت الرؤية بسبب تحطّم الأمواج أمامي. |
Dünyada güzel dalgalardan daha fazla beton var. | Open Subtitles | حسنا، هناك خرسانة أكثر في العالم من إجازات الأمواج الجيدة. |
elektromanyetik dalgalardan daha kullanışlı ve karmaşık başka iletişim araçlarını keşfedecek. | TED | يكتشفون بسرعة تكنولوجيات اتصال أكثر تطورا وعملية بكثير من الموجات الكهرومغناطيسية. |
Belki de medeniyetler gelişirken elektromanyetik dalgalardan çok daha gelişmiş ve işe yarar olan iletişim teknolojilerini kısa sürede keşfediyor. | TED | ربما مع تطوّر الحضارات، فقد اكتشفت بسرعة تكنولوجيات اتصال أكثر تطورا وفائدة من الموجات الكهرومغناطيسية. |
Çok sayıda fok, dalgalardan korundukları bu kanalda bir araya geliyor. | Open Subtitles | داخل قناة محمية من الامواج الخارجية عدد كبير من العجول تسبح |
Sabah erken saatlerdeki yarım metrelik dalgalardan sonra dalgalar nihayet iki metreye kadar yükselmeye başladı. | Open Subtitles | ركوب الامواج ترتفع في الاوانة الاخيرة ثلاثة الى اربعة اقدام بعد لاشيء ولكن واحد الى ثلاثة في ساعات الصباح الباكر |
Bu okyanus, gezegendeki en büyük dalgalardan bazılarını yaratıyor. | Open Subtitles | يخلق هذا المحيط بعض أكبر الأمواج على الكوكب، |
İnşa ettikleri şekiller sayesinde kıyı şeritlerimizi, gel git akıntılarından ve dalgalardan koruyor. Suyu filtre edebilen biyolojik sistemleri sayesinde suda iş görmek ve hareket etmek bizim için daha güvenli hale geliyor. | TED | فالهياكل التي تشكلها تحمي شواطئنا من الأمواج العاتية أثناء العواصف، كما أنها تحتوي على نظم حيوية تعمل على تنقية المياه وجعلها أكثر أماناً لنا أثناء العمل واللعب. |
Beni dalgalardan da korur musun? | Open Subtitles | هل ستحميني من الأمواج العاتية؟ |
Kork'ta kayalara çarpan dalgalardan söz ederdi. | Open Subtitles | عن تصادم الأمواج بالصخور |
"Ama şimdi, o, batıyormuşçasına dalgalardan daha da öteye gidiyordu. | Open Subtitles | "لكن الآن, بينما غرق أكثر وأكثر بعيداً عن الأمواج... |
Ama buna gelmeden önce, dalgalardan genel olarak biraz bahsedelim. | TED | ولكن، قبل أن نصل إلى ذلك، دعونا نتحدث قليلاً عن الموجات بشكل عام. |
Elektromanyetik radyasyon, uzay boyunca salınan karşılıklı etkileşen elektriksel ve manyetik dalgalardan oluşan saf enerjidir. | TED | الإشعاع الكهرمومغناطيسي هو طاقة نقيّة تتألف من تفاعل الموجات الكهربائية والموجات المغناطيسية المتذبذبة عبر الفضاء. |
su herkesi psikopat birer katile çeviren dalgalardan yani. | Open Subtitles | تلك الموجات التي تحوّل الجميع إلى قتلة مخبولين |
Şimdi bu sahilin gördüğü en büyük dalgalardan birinde sörf yapabilirsin. | Open Subtitles | الأن لديك الفرصة لتركبي أحد أكبر الموجات التي ستضرب الشاطئ. |
İpsiz çalışmak dalgalardan kaçabilmesini sağlıyor ve en büyük barnaklelerin bulunduğu en dip kayalara inebiliyor. | Open Subtitles | ويعمل مُنفصلا ً مِمَّا يسمح له بالانطلاق بين الامواج ويصل الى الصخور السفلية حيث تنمو البرانيق الكبيرة. |
Sabah erken saatlerdeki yarım metrelik dalgalardan sonra... | Open Subtitles | لا شيء ولكن واحد الى ثلاثة في ساعات الصباح الباكر |