| Sizi temin ediyorum ,bu şiddet dalgası, gelecekte artık dalgalanamayacak. | Open Subtitles | أتعهد لكم أن موجة العنف الحالية لن تكون موجة المستقبل |
| Tahminimce tekillik oluşumuna dakikalar kaldı ve önemli bir şok dalgası olacak. | Open Subtitles | وستحدث موجة صدمة شديدة أياً كان ما علينا فعله فيجب فعله الآن |
| Ceket bir güç dalgası oluşturuyor. Işıklar bu yüzden titriyor. | Open Subtitles | السترة أنشأت موجة طاقة مما جعل كل الأضواء والأجهزة تومض |
| Örneğin, dinlenmekte olan bir beyin bir çok alpha dalgası yayma eğilimindedir. | TED | فعلى سبيل المثال، الدماغ الهادئ يميل إلى توليد الكثير من موجات ألفا. |
| Süpernova şok dalgası sütunlara çarptığında ince gaz ve tozu yoğun kümelere sıkıştırır. | Open Subtitles | تصطدم الموجة الصدمية للمستعر الأعظم بالأبراج فتضغط الغاز والغبار الرقيقين إلى مجموعات كثيفة |
| Bu yarıklar yeni. Solar tsunami kocaman bir gama parçacığı dalgası yaydı. | Open Subtitles | هذه الفجوات حديثة لقد أرسل التسونامي الشمسي موجة كبيرة من جسيمات غاما |
| Dağların üzerinde, şehirlerde bu ülkenin gördüğü en büyük suç dalgası vardı. | Open Subtitles | وراء الجبال، بداخل المدن كان هناك أكبر موجة جريمة عرفتها هذه الدولة |
| 28 Ocak 1986'da bir soğuk hava dalgası hava sıcaklığını 18 dereceye kadar düşürdü ve sonradan anlaşıldı ki O halkaları 40'ın altında iş görmüyormuş. | Open Subtitles | في 28 يناير 1986 موجة برد بين عشية و ضحاها وصلت لاقل من 18 درجة و اكتشفوا ان تلك الحلقات لا تعمل تحت 40 درجة |
| Metal nesnelere nazaran anormal ses dalgası yayan her şeyi buluyorum ben. | Open Subtitles | لكن بدل الإنصات للأجسام المعدنية أنصت لأي شيء يصدر موجة صوتية شاذة |
| Ölüm dalgası 3 gün içinde burada olacak ve işte buradayız, | Open Subtitles | إن موجة الموت سيكون هنا في غضون 3 أيام، ونحن هنا، |
| Direnç dalgası o kadar kuvvetliydi ki üniversite başkanı davetimi iptal etti. | TED | موجة المقاومة كانت قوية جداً، مما جعل رئيس جامعتي يلغي الدعوة. |
| Ve son olarak, bu sistem bir yenilik dalgası getirebilir; çünkü parlak zekâlar herhangi bir yerde olabilir. | TED | وأخيراً، سيتيح هذا موجة من الإبتكارات، لأن الموهوبين المدهشين يمكن أن يكونوا في كل مكان. |
| (Gülüşmeler) Bir minnet dalgası var, çünkü insanlar bunun ne kadar önemli olduğunun farkına varıyorlar ve de bunun nasıl dünyamızı değiştirebileceğinin. | TED | هناك موجة من الامتنان لأن الناس أصبحوا واعين بمدى أهميته وكذا قدرته على تغيير العالم. |
| Oldukça iyi ta ki bana sıra gelmesine 10 dakika kalaya, tüm vucudumun isyan edip ve bu kaygı dalgası beni tümden yıkayana kadar. | TED | جيد جداً، حتى حوالي ال10 دقائق قبل دوري، حينما تمرّد كل جسمي، و اعترتني موجة القلق هذه. |
| Birini görebilmek için Dünya boyunda bir teleskop yapmanız gerek çünkü baktığımız kara delik çok radyo dalgası yayıyor. | TED | لكن لرؤية أحدها، ستحتاج لبناء تلسكوب بحجم الأرض، لأن الثقب الأسود الذي ننظر إليه تنبعث منه موجات إشعاعية وفيرة. |
| Taşların arasında etkili olan kısalan bir radyo dalgası şablonu. | Open Subtitles | إنه قصور متسلسل في نمط موجات الراديو معاكسة بين الأحجار |
| Bu yenilik dalgası esasen çalışma şeklimizi değiştiriyor. | TED | هذه الموجة الجديدة من الابتكار هي في الأساس تغير الطريقة التي نعمل بها. |
| Yani bu ülkelerin, bir sonraki parçalanma dalgası konusunda, ister ekolojik olsun, ister teknolojik, bir şeyler yapmak için daha fazla cesareti olduğunu düşünüyorum. | TED | لذا اعتقد ان هذه البلدان لديها حافز أكبر لعمل شيء عن الموجة التالية من الأضطرابات، سواء كانت بيئية او حتى تكنولوجية. |
| Öyleyse sarı görünen bu bölgede, iki farklı tür ışık dalgası bulunur: Biri kırmızı frekanslı, biri de yeşil frekanslı. | TED | لذا، في المنطقة الصفراء، يوجد نوعان من الموجات الضوئية: واحدة بتردد أحمر، والأخرى بتردد أخضر. |
| Şuradan dört doruklu bir sinüs dalgası ekliyorum ve onu çalıştırıyorum. | TED | هنا أنا أضيف موجه اقتران جيب ذات أربع قمم واقوم تشغيلها |
| Fizikteki diğer dalgalar gibi okyanus dalgası da enerji transferi sonucu oluşur. | TED | وكما هو حال باقي الموجات في الفيزياء فإنّ أمواج المحيط تبدي انتقالًا للطاقة. |
| Yani temel olarak karaciğerinize yüksek seviyede bir şeker dalgası gönderiyorsunuz. | Open Subtitles | فبكل بساطة لدينا هذه الموجه من السكر التي تذهب الى كبدك |
| Yüksek tahrip gücü, yüksek ısı, büyük şok dalgası, bunlar pencereyi açılıyor. | Open Subtitles | قوّة تدميريّة عالية، حروق ساخنة، وموجة هزة كبيرة، تُفسّر ما حدث للنوافذ. |
| Gizemli bir enerji dalgası tarafından vuruldum. Bu nasıl iyi olabilir? | Open Subtitles | لقد صدمني للتو نبض طاقة غير معروف كيف يمكن أن أكون على ما يرام؟ |
| 30 yıldır böyle bir sıcak hava dalgası yaşanmadığını söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون بأننا لم نتعرض لموجة حرارية مماثلة خلال 30 سنة |
| Yani Sıcak dalgası'nı en az 3 kez okumuşumdur. | Open Subtitles | لقد قرأتُ "مُوجة (هيت)" ثلاث مرّات على الأقل. |
| Stanford Ağaçları'nın Yeşil Tulane dalgası ile eşleşmesi uygun değil. | Open Subtitles | شجرة ستانفورد - جامعة امريكية - هي ضعيفة مقارنة ب (تولان غرين ويف) |
| Araştırmacılar arasında mutluluk ile ilgili inanılmaz bir merak dalgası mevcut. | TED | توجد موجة عارمة من الإهتمام بالسعادة، بين الباحثين. |
| Gördüğümüz ışığın dalga boyu ses dalgalarına kıyasla o kadar kısadır ki bu kadarcık alana yaklaşık 50,000 ışık dalgası sığabilir. | Open Subtitles | و الطول الموجي للضوء الذي نراه اقصر بكثير من موجات الصوت حوالي 50 ألف موجة ضوء |