| Ayrıca seçim komitesinin ilk toplantısına davetli olduğunu da söylememi istedi. | Open Subtitles | وأمرني أيضا أن أخبرك أنك مدعو لحضور الاجتماع الأول للجنة الانتخابية |
| Ya da akşam yemeğine davetli bir konuk, yemekten sonra cüzdanını çıkartarak size yemeğin parasını ödemeyi teklif ederse, bu da fazlasıyla garip bir durum olur. | TED | أو إذا قام ضيف مدعو للعشاء بعد الوجبة باخراج محفظته وعرض دفع مبلغ الوجبة، ذلك يمكن أن يكون تصرف أخرق بالمثل. |
| Kalacak yer sağlamak açısından, davetli listesini 200 kişi civarında tutmalıyız. | Open Subtitles | لذا، نظراً للقدرة الأستيعابية للمكان سنجعل قائمة الضيوف في حدود مأئتين |
| Kusura bakma. Bu davetli listesini 100'ün altına çekmem lazım. | Open Subtitles | أسفه , يجب على ان أجعل قائمه الضيوف تحت مائه |
| - Bu özel bir parti, kaltak davetli değilsin. | Open Subtitles | هذه حفلة خاصّة، ايتها العاهرة أنت لست مدعوة |
| - Gitmeliyiz. - davetli değiliz. Biz polisiz. | Open Subtitles | يجب أن نذهب هناك نحن غير مدعوين ، نحن شرطة |
| Ghost ve Tommy toplanti yapti, tüm ekiple. Sen davetli degildin. | Open Subtitles | لقد تم عقد إجتماع بواسطة جوست وتومى وأنت لم تكن مدعواً |
| Ailesini ayarladığını, ve yemeğe davetli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها أعدت والديها و أنك مدعو للعشاء |
| Salı akşamı Frank'in ebinde büyük akşam yemeği var. Herkes davetli. | Open Subtitles | سيكون هناك عشاء كبير ليلة الثلاثاء بمنزل فرانك والجميع مدعو. |
| Yeni evim için parti veriyorum senin de davetli olduğunu söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل اخبرتك اننى سأقيم حفلة فى بيتى وانت مدعو ؟ |
| Karınız partinin davetli listesi hakkında aradı. | Open Subtitles | زوجتك اتصلت لتسأل عن قائمة الضيوف للحفلة نعم. |
| Karınız partinin davetli listesi hakkında aradı. | Open Subtitles | زوجتك اتصلت لتسأل عن قائمة الضيوف للحفلة نعم. |
| Hayatım, davetli listesini yaptık sanıyordum. | Open Subtitles | عزيزي، إعتقد إنّنا إتفقنا على أن قائمةَ الضيوف قد أكتملت |
| Üzgünüm kızım, köpekçiğin köpek kulübesi kulübü var ve sen davetli değilsin. | Open Subtitles | عفواً ايها الفتاة، كلبنا لديه مؤسسة لتربية الكلاب وأنت لست مدعوة |
| Bu özel bir parti kaltak. Sen davetli değilsin. | Open Subtitles | هذه حفلة خاصّة، ايتها العاهرة أنت لست مدعوة |
| Ahbap, bu partiye davetli olduğumuza emin misin? | Open Subtitles | هل انت متاكد اننا مدعوين الى هذه الحفله ؟ |
| Ghost ve Tommy toplantı yaptı, tüm ekiple. Sen davetli değildin. | Open Subtitles | لقد تم عقد إجتماع بواسطة جوست وتومى وأنت لم تكن مدعواً |
| Bunu söylediğim için üzgünüm, Anne, artık düğünüme davetli değilsin. | Open Subtitles | أأسف لأقول يا أمي أنتِ لم تعودي مدعوّة لزواجي |
| Bu Cuma akşamı herkes bir partiye davetli. Siz ve kardeşiniz Matmazel Theresa da. | Open Subtitles | ويوم الجمعة الكل مدعوون الى حفلة بما فيهم انت واختك تيريزا |
| Umarım davetli listesi, listeyi Ashley ve artı bir kişiye daraltabilir. | Open Subtitles | على امل ان قائمة المدعوين تضييق لاشلي وعلى بعد واحد زائد. |
| Lütfen ona, arkadaşı Denise'in 31 Aralık'ta evlendiğini ve kendisinin davetli olmadığını söyle. | Open Subtitles | لوسمحت أخبرها أن صديقتها دينيس أنها سوف تتزوج في الحادي والثلاثون وهي ليست مدعوه ، حسنا ؟ |
| Bu akşam klasik Chloe Goodwin partisi yapıyorum, ve herkes davetli. | Open Subtitles | سأفعل الليلة أمر قديم، حفل كلوي جودوين، والكل مدعوّ |
| Altı davetli. Nikâh dairesi. Oradan çıkınca da barda içki. | Open Subtitles | ستة ضيوف, مكتب تسجيل محلي والمشاريب في الحانة بعد ذلك |
| Anladığım kadarı ile, bu gece burada, biz bayanların samimi olarak davetli olmadığımız bir poker partisi var. | Open Subtitles | أعرف أن ثمة حفل مقامرة هنا الليلة وأننا السيدات لسنا مدعوات |
| Öğle değil akşam yemeğine davetli olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنتَ تدرك أن الدعوة كانت للعشاء وليسَ الغداء ،، صحيح؟ |
| Köye gideceğiz ve siz... davetli olmayacaksınız! | Open Subtitles | و سوف نجوب الريف و انتم لن تكونوا مدعويين |
| davetli olup olmadığımızı bile bilmediğimiz efsanevi partilere katılmak için bitmek bilmeyen yollar yürüdüğümüzü hatırlıyorum. | Open Subtitles | حيث نمشي في شوارع لا نهاية لها ونذهب إلى حفلات أسطورية لا تتذكر مطلقا إن كنت مدعوا إليها أم لا |