| - Demek istediğim bu değildi. Bu bir tesadüf değil, değil mi? | Open Subtitles | .ليس هذا ما قصدته هذه ليس مجرّد صدفة، صحيح؟ |
| Amy Demek istediğim bu değil. Baksana, önemi yok. | Open Subtitles | ليس هذا ما قصدته بكلامي إنني لست مكترثة للأمر |
| Demek istediğim bu işte. Senin türündekiler İngilizce anlamazlar. | Open Subtitles | هذا ما أعنيه بالضبط نوعك لا يفهم الإنجليزية |
| Senden hemen valizlerini toplayıp şimdi benimle gelmeni beklemiyorum. Demek istediğim bu değil. | Open Subtitles | لا أعني الآن ، أنا لم أتوقع منك أن تحزمي حقائبك وأن تأتي معي الآن ، ليس هذا ما عنيته |
| Dedektif, Demek istediğim bu değildi. | Open Subtitles | حضرة المحقق لم يكن هذا قصدي بالفعل |
| Demek istediğim bu değil. | Open Subtitles | لا.ليس هذا ما أقوله. |
| - On beşinde, artık büyüdü. - Benim de Demek istediğim bu. | Open Subtitles | انه فى الخامسه عشر وقد كبر بالفعل - هذا ما اقصده - |
| Ed, yapma. Demek istediğim bu değil. | Open Subtitles | ليس هذا ما قصدته ... أنصت ، أنا وأنت نعلم أنه في يوم ما |
| Çok komik. Demek istediğim bu değildi. | Open Subtitles | مضحك جداً, لكن ليس هذا ما قصدته |
| Evet dostum. Demek istediğim bu değildi. Hadi ama. | Open Subtitles | أجل , يا رجل لم يكن هذا ما قصدته , هيا |
| Demek istediğim bu. O hususu garip buluyorum. | Open Subtitles | هذا ما أعنيه ، إننى أجد ذلك غريب للغاية |
| - Demek istediğim bu değil ama ne önemi var ki? | Open Subtitles | ليس هذا ما أعنيه,ولكن لا يُهم. |
| Benim Demek istediğim bu otel odası ve o kimliklerle ilgili kötü şeyler hissediyorum. | Open Subtitles | ليس هذا ما أعنيه ...ما أعنيه أنه ينتابني شعور سيء، أتفهمني؟ |
| Demek istediğim bu değil! | Open Subtitles | لم يكن هذا ما عنيته |
| Demek istediğim bu değildi. | Open Subtitles | ليس هذا ما عنيته |
| Hayır, Demek istediğim bu değil. | Open Subtitles | لم يكن هذا قصدي. |
| Demek istediğim bu şeylerden vazgeçme. | Open Subtitles | لاتفقدالأملبشئ , هذا ما أقوله |
| -Benim bu işle ilgim olmadı ki. -Hayır, hayır. Demek istediğim bu değil. | Open Subtitles | اننى لست متورطه - لا، لا ، ليس هذا ما اقصده - |
| Demek istediğim bu değil. | Open Subtitles | لا أقصد ذلك استعملها الادعاء لاثبات |
| Aynen. Demek istediğim bu. Belli ki ben Beta değilim. | Open Subtitles | بالطبع هذا مقصدي لأنني بالتأكيد لست " بيتا " |
| Yeterinden fazlasına sahip olmamıza gerek yok, Demek istediğim bu. | Open Subtitles | ليس متاحاً لنا الحصول على أكثر من طاقتنا، هذا ما أقصده |
| Hayır, Demek istediğim bu değildi! | Open Subtitles | لا, لم أعني هذا أطلاقاً |
| Demek istediğim bu değil. | Open Subtitles | لم أعن هذا |
| Demek istediğim bu inanılmaz. | TED | أقصد هذا مذهل. هذه فتاة ذات 11 عاماً – رسمت هذا |
| Demek istediğim bu. | Open Subtitles | هذا ما أحاول قوله لك |
| İlginç. Demek istediğim bu. | Open Subtitles | مثير للإهتمام هذا ما اعنيه ، هذا ما اعنيه |
| Demek istediğim bu değil. | Open Subtitles | ليس هذا ما كنت اعني |