| Pis orospudan öğrendim. direndi ama... | Open Subtitles | لقد قضيت على تلك العاهرة القذرة لقد قاومت ولكن |
| Aslında annem tüm sorgulamalara direndi. | Open Subtitles | في الواقع، قاومت والدتي جميع الاستجوابات. |
| 20'lerde Meksika başkanı Kilise'yi yok etmeye kalkıştı, ama Katolik aileler direndi. | Open Subtitles | في سنة العشرين حاول رئيس المكسيك القضاء على الكنيسة لكن العوائل الكاثوليكية قاومت |
| Amerikan yerlileri esir edildi fakat birçoğu yeni hastalıklar yüzünden ölürken bir kısmı etkileyici bir şekilde direndi. | TED | وقد تم استعباد الهنود الحمر الأصليين الأمريكين لكن العديد منهم توفي بسبب أمراض جديدة بينما قاوم الآخرون على نحو فعال |
| Umutsuz bir çabayla direndi, ama etkisiz hale getirildi. | Open Subtitles | قاوم في يأس لكنه تغلبت عليه عناصر الشرطة |
| Hikâye belli: Bize direndi. | Open Subtitles | تمسك بالقصة، لقد كان يقاوم الاعتقال أفهمت ذلك؟ |
| O kadar çok direndi ki bademcikleri güç bela çıkartabildik. | Open Subtitles | قاومتنا لدرجة أننا استئصلناهما بمنتهى الصعوبة. |
| Yüzlerce alim yasaklı kitapları korumaya çalışarak cesurca direndi. | Open Subtitles | مئات من الباحثين قاوموا بشجاعة بمحاولة حفظ الكتب المحرمة |
| Başta direndi, ama... ..sonra kuşkuyla bakmayı bıraktı. | Open Subtitles | في البداية قاومت , لكن أنتهى بنا الأمر بالمقابلة وجهاً لوجه |
| - direndi ama daha da üzerine gittim. | Open Subtitles | انها قاومت ولكن أنا مقتنع لها لحفر أعمق. |
| Ve bu şirketlerden bazıları buna direndi sadece bazıları da olsa -- Yahoo direnenlerden birisiydi — mahkemeye gittiler ve hepsi kaybetti çünkü davalar açık mahkemelerde görülmedi. | TED | وبالرغم من أن معظم هذه الشركات قاومت, حتى أن بعضها أعتقد ياهو كانت إحداها تحدتهم في المحكمة لكنها خسرت لأنها لم تجرب محكمة مفتوحة. |
| Senin dayanılmaz cazibene direndi değil mi? | Open Subtitles | لقد قاومت سحرك الذي لا يقاوم,أليس كذلك؟ |
| Meemaw da başta çok direndi ama sonradan çok sevdi. | Open Subtitles | جدتي قاومت في البداية لكنها الآن تحبه |
| Mandy onu getirirken direndi mi yoksa? | Open Subtitles | ـ أجل هل قاومت "ماندي" الحضور إلى هُنا؟ |
| Cinayet şüphesiyle tutukladım. Tutuklanmaya da direndi. | Open Subtitles | أنا اعتقلته للاشتباه بالقتل وقد قاوم الاعتقال |
| Senle Dean'in beklentilerimi aşmak gibi bir huyunuz var. O Michael'a direndi. Belki sen de Lucifer'a direnebilirsin. | Open Subtitles | عادة انت و(دين) ما تتخطا توقعاتي، فقد (قاوم هو (مايكل)، فربما يمكنك مقاومة (لوسيفر |
| Yani... Tutuklamaya karşı direndi. | Open Subtitles | كما تعلمين فقد قاوم اعتقاله. |
| direndi. Sen de burnunu kırdın, tamam mı? | Open Subtitles | قاوم وكسر يدك، صحيح؟ |
| Tutuklamaya direndi. | Open Subtitles | لقد كان يقاوم الاعتقال |
| Üç saat direndi ve bizi neredeyse Winnibigoshish Gölü'ne sokuyordu. | Open Subtitles | قاومتنا 3 ساعات و كادت تجرّنا كِلينا في بحيرة "وينباجاشش" |
| Yüzlerce alim yasaklı kitapları korumaya çalışarak cesurca direndi. | Open Subtitles | مئات من الباحثين قاوموا ذلك بشدة بمحاولتهم لحفظ الكتب المحرمة |