| Ve ağzın köşesinde, üst dudağa yerleştirdiğimiz de uyarıldığında alt dudağı kaldıracak. | Open Subtitles | و سنضعها في زاوية الفم و الشفة العليا بجيث ترفع الشفة السفلى عندما تنقبض و تساعد على الكلام |
| Ve belki de en önemlisi ağzın köşesini ve üst dudağı kaldırıp gülümseme yaratabilecek. | Open Subtitles | أنها سترفع زاوية الفم و الشفة العليا لتحاكي ابتسامة |
| Çeneyi Çizersin,dudağı Dağıtırsın Düzeltmek Yerine | Open Subtitles | إذا جرحت الذقن , سوف تشق الشفة , بحيث لن تلتئم أبداً |
| Geçen hafta eve geldi dudağı şişmişti, ne olduğunu bana anlatmadı. | Open Subtitles | الأسبوعالماضي،أتى للمنزل. شفة سمينة كبيرة، لم يرد إخباري ما حصل .. |
| Onun üst dudağı, benim alt dudağıma geldi ama alt dudağı, dudağımın aşağısına geldi. | Open Subtitles | شفته العليا علت شفتي العليا، ولكن شفته السفلى دنت شفتي السفلى |
| Bunlar kurbağa dudağı. | Open Subtitles | هذه شفاة الضفدع. |
| Üst dudağı, kulakları ellerinin şişmanlığı, çirkinliği onun şanssızlığıydı. | Open Subtitles | وكان عندها نوع من الشعر الخفيف اللامع فوق شفتها ... وهنا ... |
| "Eğer eteği biraz daha kısa olsaydı, pudralayacak iki yanağı... ve cilalayacak iki dudağı daha olurdu". | Open Subtitles | لو تنورتها كانت اقصر, لكانت وضعت مساحيق أكثر علي خديها وتضع لمّيع أكثر علي شفتيها. |
| Burnu, dudağı, kulağı var. | Open Subtitles | لكن الأنف، الشفاة والأذن |
| Çeneyi kırparsın, dudağı düzeltemeyecek kadar biçersin | Open Subtitles | إذا جرحت الذقن , سوف تشق الشفة , بحيث لن تلتئم أبداً |
| Pekâlâ bu çocuğun sadece dudağı yarık. | Open Subtitles | حسناً، إنها الشفة المشقوقة فقط، وإذا نظرت هنا.. |
| Hamburger, üst dudağı ve alt dudağı dönüşümlü olarak içine çekmek demek. | Open Subtitles | هامبورجر يعني امتصاص الشفة العليا والشفة السفلى بالتناوب |
| Üst dudağı alt dudağıyla beraber oynamıyor. Çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | الشفة العلوية لا تتحرك مع الشفة السفلى "شكراً جزيلاً لكم" |
| Tıpkı Hapsburg'ların dudağı ya da Medici'lerin karga burnu gibi. | Open Subtitles | مثل الشفة الارنبية أو الانف الخطافية |
| Eğer bebeğin yumru ayağı ya da tavşan dudağı olursa ekstra 100 dolar getirir. | Open Subtitles | إن كان الطفل مصاباً بإلتواء القدم أو "فلح الشفة" |
| yada, eğer şanslıysam, aşırı şişman yada... dudağı yarık kavalyem beni kahve içmeye davet eder... ve birbirimize bağlı aşık numarası yaparız... çünkü yalnız ve yaşlı olmaktan umutsuzca korkarız. | Open Subtitles | ولو كنت محظوظة سوف يكون رفيقي, رجل بدين أو ذو شفة أرنبية, يدعونني إلي قهوة |
| Şişmiş bir dudağı vardı. | Open Subtitles | لقد كان له شفة منتفخة |
| Alt dudağı sanki somurtmuş gibiydi ve çenesinde... | Open Subtitles | قبلة بين ثلاثة أشخاص شفته السفلى كانت مجعدة نوعاً ما ...و... |
| Tedavi edilmeyen dişi yüzünden dudağı sarkıktı. | Open Subtitles | كانت شفته متدلية بسبب عدم حشو أسنانه |
| Nicole'un yüzü, gözü morarmış ve dudağı kanıyormuş. | Open Subtitles | نيكول) كانت تعاني من وجه مرضوض , و عين مكدومة) و شفاة نازفة |
| Üst dudağı... | Open Subtitles | وذلك الشعرالخفيف اللامع ... فوق شفتها ... |
| dudağı patlamıştı. | Open Subtitles | قطع شفتيها |
| Çünkü ilk doğumunda oğlunun dudağı yarık doğmuştu ve kapanmamıştı. | Open Subtitles | لقد قلتِ بأنّ تلك هي مرّتكِ الأولى وذلك لأنّ ابنكِ قد وُلدَ بصدعِ في الشفاة ولم يُمكنكِ إرضاعه (نوعٌ من العيوب الخلقيّة)) |
| Balo öncesi, dudağı tenis topu gibi şişmişti. | Open Subtitles | وأصيب بتلوّث قبل حفلة التخرّج، انتفخت شفتاه ككرة التنس. |