| eşyalarımı alıyorum. Köpeğimi alıyorum ve gidiyorum. Benimle son kez seviştin. | Open Subtitles | سآخذ أغراضي وكلبي وسأرحل أقمت علاقة معي لآخر مرة، ما رأيك؟ |
| O gece eşyalarımı toplamaya gitmiştim. | TED | كنت أقيم هناك، ولكن في تلك الليلة، غادرت لأجمع أغراضي. |
| Acaba eşyalarımı toplayıp kendime başka bir oda bulmamın bir sakıncası var mı? | Open Subtitles | أتمانع لو أوضب أغراضي و أجد غرفة أخرى؟ على الإطلاق |
| Tamam, eşyalarımı toplayayım. | Open Subtitles | ولكن لاتوجد لديّ مشكلة رائع ، حسناً ، سأذهب لإحضار أشيائي |
| - Merhaba Marianne. - eşyalarımı üst kata koyabilir miyim? | Open Subtitles | مرحبا ماريان - هل لي أن أضع أشيائي بالطابق العلوي؟ |
| eşyalarımı geri istiyorum. eşyalarımı evimden aldın, onları geri istiyorum. | Open Subtitles | اريد ارجاع اغراضي، انت اخذت اغراضي من منزلنا، واريد استرجاعها |
| Tamamdır. eşyalarımı toplayacağım. 10 dakika sonra helikopterin orada buluşalım. | Open Subtitles | حسناً سأجمع أغراضي لاقني في المروحية خلال 10 دقائق |
| Bir defa benim eşyalarımı karıştırdığında, onları bulduğun gibi bırak. | Open Subtitles | في المرة القادمة عندما تتطفلين على أغراضي أبقهم موضوعين بنفس الطريقة كما وجدتهم |
| Bütün eşyalarımı birlikte yaşadığım ailede bıraktım. | Open Subtitles | تركت معظم أغراضي مع العائلة التي كنت أعيش معها |
| "eşyalarımı toplamam lazım. Geç gelirim." ve orada 20 yıl kaldın. | Open Subtitles | يجب أن أحضر أغراضي سأتأخر وبقيت هناك عشرون سنة |
| Bu işleri becerebildiğimi pek sanmıyorum ama... bazı eşyalarımı burada seninle bıraksam nasıl olur? | Open Subtitles | لا أعرف إن كنت سأستطيع تدبر ذلك لكن كيف سيكون الحال إذا أبقيت بعض أغراضي معكِ؟ |
| Belki de eşyalarımı yoldan almalıyım. Ne dersin? | Open Subtitles | ربما يجب أن نبعد أغراضي عن الطريق فحسب ما رأيك؟ |
| - Merhaba Marianne. - eşyalarımı üst kata koyabilir miyim? | Open Subtitles | مرحبا ماريان - هل لي أن أضع أشيائي بالطابق العلوي؟ |
| Ben eşyalarımı yukarı çıkarırken, bitkim burada durabilir mi? | Open Subtitles | هل من الممكن أن أترك نبتتي هنا بينما آخذ أشيائي إلى الأعلى ؟ |
| Söylediklerinden bir şey anlamadım, gidip eşyalarımı getireyim. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما الذي تتحدّث عنه لكنني سأذهب لأجمع أشيائي |
| Sokayım. eşyalarımı toplasam iyi olur o zaman. Bu kadar mı? | Open Subtitles | اللعنه، من الافضل ان اوضب اغراضي إذا هل هذا كل شئ؟ |
| Kevin Lynch, çekici olabilirsin ama bir daha eşyalarımı dağıtmaya kalkarsan... | Open Subtitles | كيفن لينش قد تكون ظريفا و لكن ان تلاعبت بأغراضي مجددا |
| Sanırım, eşyalarımı nereye koyacağımı gösterebilirsiniz. | Open Subtitles | حسنا كنت امل ان تخبرني اين يمكن ان اضع اشيائي |
| Evet, eşyalarımı topluyorum ve dünyayı ele geçirme planımın üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | نعم , فقط احزم حقائبي واعمل على خطتي للهيمنة على العالم |
| eşyalarımı toplayıp bir kaç yıl kara bir deliğe kapanacağım. | Open Subtitles | فلذا دعني أحمل حاجياتي و أزحف . عبر حفرة مظلمة لبعض الوقت |
| eşyalarımı toparlayayım. Giysilerimi hazırlayayım. | Open Subtitles | أحزمى بعض الأمتعة فقط وأنا ساُجهز أشيائى |
| - Sadece eşyalarımı alıp gideceğim - Sen neden bahsediyorsun | Open Subtitles | . أنا فقط جئت للحصول على أغراضى و سأذهب . أنتى من الجحيم |
| eşyalarımı arabaya yükledim ve yola çıktım. Şehirden uzaklaşmak zorundaydım. - Neden peki? | Open Subtitles | أنا فقط ألقيت بأشيائي في السيارة ، و أقلعت اضطررت للخروج من المدينة |
| eşyalarımı toplamak ve yarım kalan işlerimi halletmek için birkaç saat verin sadece. | Open Subtitles | أعطني بعض الوقت ﻷحزم أمتعتي و أجمع معداتي و أنهي بعض الأشغال العالقة |
| Eğer izin verirsen, eşyalarımı almak istiyorum. | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك مانع ، سوف أأخذ باقي متعلقاتي |
| Arkamda durup, şu an eşyalarımı parçalayan psikopat kadına yalan söylememe yardım ettiniz. | Open Subtitles | وقفتم بجانبي, وساعدتموني كذبتم على امرأة مجنونة والتي تقوم الآن بتدمير كل ممتلكاتي. |
| Şimdi kameranı, kaseti ve eşyalarımı geri istiyorum. | Open Subtitles | الآن أُريدُ آلةَ التصوير، أُريدُ الشريطَ، وأنا أُريدُ إستعادة حاجاتي الآن. |
| Ucuz değiller, ama bazı eşyalarımı internette sattım. | Open Subtitles | لا ، و لكنني بعض الأغراض بالمزاد على الانترنت |