| Bana ecza dolabından o küçük mavi haplardan getirir misin? | Open Subtitles | عزيزتي جيس هلا ناولتني حبتي الزرقاء الصغيرة من خزانة الأدوية |
| Caroline Güney Williamsburg'da bir ecza deposu ve bir doktorun adresini yazdım. | Open Subtitles | كارولين لقد قرأت عنوان مستودع الأدوية في ويليامزبيرج الجنوبية ذالك موقع الطبيب |
| Evet canım, ecza dolabında bikarbonat var. | Open Subtitles | نعم عزيزتي، يوجد بيركربونات بعلبة الأدوية. |
| Çocuklar, ebeveynlerinizin ecza dolabına gitmenizi istiyorum. | Open Subtitles | الآن يا أطفال ، أريدكم أن تذهبوا إلى خزائن أدوية آبائكم |
| Şu öksürüğün için hiçbir şey almadın ecza dolabına bakmayı ihmal ettiğin için ve ilaç almadığın için afyon bağımlısı oldun. | Open Subtitles | أعتقد أنك لم تأخذ أي شيء لهذا السعال لأنك أهملت إغلاق الصيدلية ومدمني الأفيون قاموا بنهب المخزون |
| Devlin MacGregor ecza firmasında güvenlik uzmanı kendisi. | Open Subtitles | إختصاصي أمن بشركة ديفلن ماكجريجور للأدوية |
| Zeytinyağı mutfakta değil, ecza dolabındaydı. Kulak enfeksiyonu için kullanılan bir ev ilâcı. | Open Subtitles | لم يكن زيت الزيتون بالمطبخ بل بخزانة الأدوية |
| Bak, gidip yatağımızı alacağız ve hızlı bir şekilde ecza dolabını boşaltıp buradan gideceğiz. | Open Subtitles | سنأخذ الحشية فحسب ونتفقد خزانة الأدوية سريعاً ونرحل من هنا |
| ecza dolabında zararsız kozmetik ürünlerden başka bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء في خزانة الأدوية سوى بعض الأدوية التجميلية |
| ecza dolabının içinde eter ve ispirto olması gerekiyor. | Open Subtitles | يوجد مطهر وكحول تدليك في علبة الأدوية خاصتي |
| Gıda ve İlaç Kontrol Dairesi adına ilaçları kontrol eden doktorların ecza şirketlerinden danışma ücreti almalarına yasalarca izin verilmiştir. | Open Subtitles | نعم ، الأطباء الذين يسمحون بالأدوية لدى إدارة الأدوية والغذاء بموجب القانون ، فإنّهم يأخذون إستشارات رسوم من شركات الأدوية |
| ecza şirketlerinde çalışanlarla çok çıktım. | Open Subtitles | تعلم ، لقد واعدتُ الكثير من رجال شركات الأدوية |
| ecza dolabının içinin fotoğrafını çekmiş. | Open Subtitles | لقد إلتقط صورة لداخل خزانة أدوية شخص ما. |
| İş haberlerinde, ecza firmaları kâr elde edeceklerini öngörüyor. | Open Subtitles | في أخبار الاقتصاد شركات أدوية تتنبأ بأرباح مسجلة |
| Okuldan aradıklarında ilk işim ecza dolabına bakmak oldu. | Open Subtitles | حينما إتصلت مَدرستكِ رغبتي الأولي كانت مراجعة أدوية الصَدر |
| Merkez ecza teknikerinden isteyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني الإتصال بتقني الصيدلية المركزية. سيستغرق الأمر أكثر من ساعة |
| Matt'e Amicar almak için ecza deposuna gitmem lazım. | Open Subtitles | يجب أن أذهب إلى الصيدلية لأحضر عقار " الأميكار " لــ " مات " |
| - Parfümleri ecza reyonundan ayırıp, | Open Subtitles | أريد أن أخرج العطور من الصيدلية |
| Matmazel Sarah, ecza dolabını görmek istiyorum. - Burada var mı? | Open Subtitles | انسة سارة ,الا توجد كابينة للأدوية فى هذا المنزل ؟ |
| Bugün bir ecza laboratuarında işe başladım. | Open Subtitles | بدأت اليوم العمل في معمل للأدوية. |
| yani yakında size ait bir şey varsa,.... ecza malları falan, onları pişirir. | Open Subtitles | لذا لو كان لديك أي مادة دوائية بالقرب منها فإنها ستقليه هل هذا لك؟ أي شيء من هذا لك؟ |
| ecza dolabınızda bulduğumuz prezervatifleri inceliyoruz. | Open Subtitles | نحن نجري فحصاً على الواقي الذكري الذي وجدناه في خزانة أدويتك |
| Evet, ecza satış elemanlarının çoğu ponpon kız programlarından seçilir. | Open Subtitles | نعم. الكثير من ممثلين الصيدلانية يتم تعيينهم من برامج التشجيع |
| Landis ecza'nın 100 milyon dolar yatırım yaptığı Nanovex mi? | Open Subtitles | نونفكس، كما فى شركة لانديس للادوية تستثمر فيها 100 مليون دولار تلك نونفكس ؟ |
| ecza dolabıma gizli gizli Polonyum-210 zulaladım evet. | Open Subtitles | أجل، لديّ مخزون سري من الـ(بولونيوم) ذو الكتلة الذرية 210، في خزانة أدويتي! |