| Bak, binadaki herkes bu şeyin etkisi altında, tamam mı? | Open Subtitles | انظر , كل شخص في البنايه تحت تأثير هذا الشيء |
| Bak, binadaki herkes bu şeyin etkisi altında, tamam mı? | Open Subtitles | انظر , كل شخص في البنايه تحت تأثير هذا الشيء |
| Bence konuşmamıza ruhların etkisi altında olmadığınız, bir zamanda devam edelim efendim. | Open Subtitles | أظن من الأفضل أن نكمل حوارنا عندما لا تكون تحت تأثير الأشباح |
| Polenin etkisi altında, hepimizin pişman olduğu bir şeyler söylediğini ve yaptığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن الجميع قالوا و فعلوا أمور ندموا عليها تحت تأثير غبار طلع الأزهار |
| Geçen sene dört kere madde etkisi altında araç kullanmış. | Open Subtitles | تم اتهامه العام الماضي بأربع حالات قيادة تحت تأثير الثمالة |
| Zehir raporunda ağır psikoterapik ilaçların etkisi altında olduğun gözüküyor. | Open Subtitles | أظهر تقرير السموم بأنك كنتَ تحت تأثير أدوية محفزة للعقل |
| Belli ki bu üç çocuk, bir tarikatın etkisi altında. | Open Subtitles | أولئك الأطفال الثلاثة من الواضح تحت تأثير الطائفة. |
| Bence ruhun etkisi altında. Onu çağırıyor. | Open Subtitles | كلا , أعتقد إنها تحت تأثير الروح إنه يدعوها |
| Toplumsal ahlak kurallarını biranın etkisi altında yapmış olsaydık kötülük ya da iyilik olmazdı. | Open Subtitles | هناك مبادئ أخلاقية تطورت تحت تأثير البيرة ليست جيدة و لا شريرة |
| General pisikolojik etkileri olan bir silahın etkisi altında. | Open Subtitles | إن الجنيرال واقع تحت تأثير أحد عقاقير الهلوسة |
| Herhangi bir beyin yıkama... tekniğinin etkisi altında olsan, anlardım. | Open Subtitles | لو كنتِ تحت تأثير أي من تقنيات غسيل المُخ |
| Ama sonra öyle görünüyor ki gibi kızlar çok sıklıkla bir şey etkisi altında veya başka. | Open Subtitles | و لكن بعدها يبدو أنكم أنتم الفتيات عادة تكونون تحت تأثير شيء ما أو ما شابه |
| Bu adamların dolandırıcılık ve de diğer suçları işlediğini iddia ettiğiniz... süre zarfında eroinin... etkisi altında mıydınız? | Open Subtitles | واثناء هذا لاحظت ان هؤلاء الرجال متورطون بعمليات ابتزاز وجرائما اخري كنت تحت تأثير المخدرات ؟ |
| Kimse bu kadar mutlu olamaz. Uyuşturucu etkisi altında. | Open Subtitles | لا أحد بهذا القدر من السعادة انها تحت تأثير المخدرات |
| Bu hız yapmayı, ilaç etkisi altında araç kullanmayı ve ehliyetsiz araç kullanmayı açıklar. | Open Subtitles | الدراجة البخارية كانت محجوزة و هذا يفسر السرعة و القيادة تحت تأثير المخدر و القيادة بدون رخصة |
| İlaçların hilesiz olduğu doğrulandığında, bulundurma ilaç etkisi altında araç kullanma ve direnme suçlamalarını düşürecekler. | Open Subtitles | بمجرد التأكد من صحتها سيسقطوا حيازة و القيادة تحت تأثير المخدر و مقاومة الإعتقال |
| O kimsenin büyüsünün etkisi altında değil ve Midlands halkı için o bir kahraman. | Open Subtitles | انه ليس تحت تأثير اي سحر. و بالنسبة الي شعب الاراضي الوسطي فهو بطل. |
| Ve devam ediyor, hatta grip ilacı alıp sürmenin de iyi olmadığını çünkü polisin söylediğine göre kokain etkisi altında sürmekle aynı etkiye sahip olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | قالوا إنّه ليس من الجيد أخذ علاج البرد لأن الشرطة تقول إنّه مثل القيادة تحت تأثير الكحول؟ حقا؟ |
| Eski haline dönmüş gibi hissetsen bile, hala onun etkisi altında olabilirsin. | Open Subtitles | حتى عندما تحس أنك رجعت إلى طبيعتك, ربما لا تزال تحت تأثير تعويذتها. |
| Her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Papa, İmparator'un etkisi altında ve bu şartlar altında kiliseyi yönetecek durumda değil. | Open Subtitles | لا, هناك حاجة أكبر من أي وقت مضى البابا ما زال تحت سيطرة الإمبراطور |