| Çok etkilendim. Bak ne diyeceğim. Sadakat faturalarını ödemez. | Open Subtitles | لقد تأثرت, اسمح لي ان اقول لك الولاء لا يسدد الفواتير |
| O histerik, kibirli.. Asla faturalarını ödemez. | Open Subtitles | إنه هستيري ، متغطرس لم يدفع لي الفواتير أبدا |
| faturalarını zamanında ödeyip ödemediğini söyleyebilirim. | TED | وأستطيع معرفة ما إذا كنت تسدد فواتيرك في موعدها. |
| Eğer şüpheli bir kayıp yaşadıysa o zaman kovulan ve şu an faturalarını ödemekte zorlanan birini arıyor olabiliriz. | Open Subtitles | حسنا ان كان الجاني قد عانى من خسارة فقد نكون بصدد شخص طرد حينها و يعاني ليدفع فواتيره الآن |
| İnsanlardan bize sağlık faturalarını söylemelerini istedik. | TED | ثم سألنا الناس عن فواتيرهم المتعلقة بالصحة. |
| Seçim bölgende insanların elektrik faturalarını üçe katlayan adam olduğunu düşünmelerine ne diyorsun? | Open Subtitles | أترغب أن يعتقد السكان في مقاطعتك بأنك المسؤول عن زيادة مبلغ فاتورة الكهرباء لـ 3 أضعاف؟ |
| faturalarını ödemek sizin işiniz değil avukatının işi. | Open Subtitles | ليست مسؤوليتك أن تدفع ثمن فواتيرها إنّه محاميها |
| Bu ayın faturalarını ödemekte biraz sıkıntım var, hepsi bu. | Open Subtitles | أنا أعاني من مشكلة في دفع الفواتير هذا الشهر هذا هو الأمر |
| Onun terapi faturalarını görmek istemem. | Open Subtitles | سأكره أن أرى فواتير علاجه بمناسبة الفواتير |
| Adamların faturalarını ödetecek muhasebecileri vardır herhâlde. | Open Subtitles | أعتقد أن المهاجرين الموسميين لديهم رواتبهم لدفع هذه الفواتير |
| Psikiyatrının faturalarını kim ödedi? | Open Subtitles | ألم يدفع فواتيرك من أجل الطبيب النفساني ؟ |
| Bir iş bul. Bir süreliğine kendi faturalarını öde. | Open Subtitles | جدي عملا و سددي فواتيرك بنفسك لبعض الوقت |
| Charlie, gördüğüm kadarıyla ya harcamaların biraz kısman ya da bir yerlerden faturalarını ödeyecek parayı bulman gerekiyor. | Open Subtitles | هذا ما أراه، إما أن توفر في النفقات.. أو أن تجد المال من مكان آخر لتدفع فواتيرك حسناً |
| Kartında 700 dolar limit var, faturalarını ödüyor. Hiç borcu yok ve dönmüş çeki de yok. | Open Subtitles | فواتيره يدفع دولار، 175 فيزته حد ديون عليه ليس |
| Bazılarımız faturalarını ve maaş bordrolarını aylar önce muhasebeci- lerine postaladılar. | Open Subtitles | البعض منّا أخذ فواتيره ودفعها قبل شهور مضت |
| faturalarını ödeyemedin. Çoğu kişi faturalarını ödeyemeyebilir. | Open Subtitles | إذن أنت متأخرة عن دفع فواتيرك الكل يتأخر عن دفع فواتيره |
| Neden? Yakıt fakirliğini azaltıyor, faturalarını azaltıyor ve aynı zamanda karbon emisyonlarını da azaltıyor. | TED | لماذا؟ وتخفيض حدة الفقر من الوقود ، وذلك بخفض فواتيرهم ، وخفض انبعاثات الكربون في نفس الوقت. |
| Bütün bu insanların isi var ve faturalarını ödüyorlar. | Open Subtitles | كل هؤلاء الناس لديهم وظائف ودفع فواتيرهم. |
| Ben... telefon, elektrik faturalarını, ev kirasını... zamanında ödeyebilmek istiyorum. | Open Subtitles | واريد أن اكون قادرة على دفع فاتورة الهاتف والكهرباء والإيجار في كل شهر |
| Son faturalarını ödedim, bu ayın ipoteğini de. Bugün. | Open Subtitles | سددتُ آخر فاتورة, ورهان هذا الشهر, اليوم. |
| Yılan kavanozunu açıp, faturalarını ödeyemeyen kıza biraz daha para vermeye bayılırsın. | Open Subtitles | ستحب أن تفتح علبة الأفاعي خاصتك وتلقي بقليل من المال على البنت التي لا تستطيع دفع فواتيرها |
| Onun faturalarını ödedim ama bu bile yeterli olmadı. | Open Subtitles | للأسف يجب علي أن أدفع فواتيرها ولكن حتى هذا لا يكفي |
| Johnny faturalarını ödeyemediği için üzülüyor. | Open Subtitles | جوني يخسر نفسه لانه حتى لا يستطيع دفع الفاتورة |
| Michael, hediye paketleri faturalarını vermemi istedi. | Open Subtitles | مايكل طلب مني توزيع إيصالات لبنود سلات الهدايا |
| Laugesen, Hesselboe'nun faturalarını nereden buldu? | Open Subtitles | كيف حصل لاغسن على معلومة وصولات الشراء... ...المشبوهة لرئيس الوزراء السابق؟ |
| 480 dolar borcum var ve bu doktor faturalarını bile karşılamıyor. | Open Subtitles | إني مدينة بــ 480 دولار، و لا يغطّي هذا كلّ فواتير الأطبّاء |