| Öyleyim zaten. Benim çıktığım kız da başka biriyle daha görüşüyor. | Open Subtitles | حسناً، أعرف ما يمر به فأنا أواعد فتاة تواعد رجلاً آخر |
| Tanrım, şuana kadar biriyle görüşüyor olabilirsin. Bunu hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | يالهى, ربما كنت تواعد احداً الآن لم أفكر بذلك |
| Birçok insanla görüşüyor kimseyle ilgili ciddi niyeti yok. | Open Subtitles | تقابل أشخاص كثيرين , وهي ليست جادة بأي واحد منهم |
| Hayır, bazen böyle bağırarak uyanıyor ve sonra hemen uyumaya devam ediyor. Şu anda biriyle görüşüyor musun? Genellikle. | Open Subtitles | كلا أحياناَ يباغت نفسه ثم يعود للنوم هل تواعدين أحداَ الآن ؟ |
| O benim eski karımla görüşüyor, ben onunkiyle. | Open Subtitles | هو يواعد زوجتي السابقة، أنا أواعد زوجته السابقة |
| Bu yazın başından beri çocuğun biriyle görüşüyor ve ayrıldılar... | Open Subtitles | و لكنه كان يقابل صبيا طيلة الصيف و أنا استيقظت |
| O zaman çaktığın erselikle hâlâ görüşüyor musun? | Open Subtitles | أمازلت على إتصال مع تلك الخنثى التي عاشرتها؟ |
| Kaynaklardan aldığım bilgilere göre, garson kız birisiyle görüşüyor. | Open Subtitles | تبعاً لمصادري من داخل الميدان، النادلة تواعد شخصاً ما |
| Sürekli "çok hızlı ilerliyorum" demesine sebep olan başka bir adamla görüşüyor. | Open Subtitles | ولكنّها تواعد شخصاً آخر، والذي قد يكون السبب الرئيسي لجعلها تقول بأنّني متسرّع فيما يخصّ العلاقة |
| Erkeklerle mi görüşüyor dedim ama görüştüğü yalnızca Sekreter Yoon'muş. | Open Subtitles | اذا كان لدى راى انها ربما تواعد رجل ان تفكيرى يعود الى المدير يون |
| Kızın, çatıların tepelerinden atlayabilen ve ağaçlarda sallanabilen biriyle görüşüyor. | Open Subtitles | إبنتك تقابل شخصاً يستطيع القفز إلى سطح مبنى والتأرجح على شجرة |
| Sanırım Amanda başkasıyla görüşüyor, o yüzden bir son dakika nasihatine ihtiyacım var. | Open Subtitles | اعتقد بان اماندا تقابل شخصا اخر ولكن اني انتظر منك اخر نصيحة |
| Çünkü, demek istediğim, biliyorsundur, Nate onun başkasıyla görüşüyor olabileceğinden bahsetmişti. | Open Subtitles | لأنه كما تعلم ، ذكر نيت أنها تقابل شخص ما |
| O cerrahla hala görüşüyor musun? | Open Subtitles | كيف تسير أمورك ؟ أما زلتِ تواعدين ذلك الجرّاح ؟ |
| - Ee, Caddy, yeni birisi ile görüşüyor musun? | Open Subtitles | إذاَ كادي هل تواعدين اي احد جديد؟ |
| Evet Ethel teyze, Elwood'un görüştüğü biri var. Evet Ethel teyze, görüşüyor. | Open Subtitles | آجل عمة "إيثيـل" , أنه يواعد أحداً ما آجل أنه يفعل |
| Babam bankada. Müdür ile görüşüyor bu öğleden sonra. | Open Subtitles | انه فى البنك و سوف يقابل المدير بعد ظهر اليوم |
| - Peki bayan Sizemore'la görüşüyor musunuz? - Hayır ama onun için diziyi kaydediyorum. | Open Subtitles | ــ هل أنت ِ على إتصال بالسيدة سايزمور ؟ |
| Pazar günleri de mi şehir dışından kişilerle görüşüyor? | Open Subtitles | أم أنه يجتمع مع أشخاص من خارج المدينة في أيام الأحد كذلك ؟ |
| Hala görüşüyor musunuz? | Open Subtitles | هل مازلت تراها ؟ |
| Yeun-hee, hala arkadaşınla görüşüyor musun? | Open Subtitles | يون هي هل مازلتِ تقابلين صديقتك؟ |
| Bu akşam görüşüyor muyuz? | Open Subtitles | هل سأراك الليلة ؟ |
| Onunla beş kez biraraya geldik ve biliyorum ki şehirdeki tüm firmalarla da görüşüyor. | Open Subtitles | لقد إلتقينا به خمسةَ مرات وأنا أعرف في الحقيقة ... بأنه يلتقي بشركات أخرى في المدينة ... |
| Eski tanıdıklardan kimseyle görüşüyor musun? | Open Subtitles | هل مازلت على تواصل مع معارفنا القدماء؟ |
| Sık sık görüşüyor musunuz? | Open Subtitles | هل ترينه كثيرا؟ |
| Acaba şu ara kiminle görüşüyor? | Open Subtitles | Gee، أَتسائلُ بإِنَّهُ يَرى هذه الأيامِ. |
| Tam şu an tanığımızla görüşüyor olmalıydık. | Open Subtitles | يفترض بنا أن نقوم بمقابلة شاهدنا الأن |