| Bu gece tüm erkekler onun kadar iyi görünseydi seksi geri getirme planımın başarılı olacağından emindim. | Open Subtitles | إذا بدا كل الشباب بصورة جيدة مثله هذه الليلة فسأكون واثقة من نجاح خطتي لإستعادة الإثارة. |
| Artık espri anlayışımı geri getirme zamanı. | Open Subtitles | حان الوقت لإستعادة إحساسي بالمرح |
| Eğer oğlunuzu geri getirme konusunda yardıma devam etmemi istiyorsanız... | Open Subtitles | إن أردتُم مساعدتي لإستعادة إبنكُم... |
| Eric, o seyi bara geri getirme sakin. | Open Subtitles | لا تعد ذلك الشيء للحانة |
| Eric, o şeyi bara geri getirme sakın. | Open Subtitles | لا تعد ذلك الشيء للحانة |
| Ama ameliyatın hafızanı geri getirme garantisi yok. | Open Subtitles | حسناً , ليس هناك ضمانات أن الجراحة ستعيد إليكِ ذاكرتكِ |
| Ameliyatın hafızanı geri getirme garantisi yok. | Open Subtitles | لا يوجد ضمان أن الجراحة ستعيد إليكِ ذاكرتكِ |
| - Bir çeşit bilgileri geri getirme programı olmalı. | Open Subtitles | -لا بد من وجود برنامج لإستعادة البيانات |
| Eğer oğlunuzu geri getirme konusunda yardıma devam etmemi istiyorsanız... | Open Subtitles | إن أردتُم مساعدتي لإستعادة إبنكُم... |
| Sun'ı geri getirme. | Open Subtitles | لا تعد (صن) |