| Öyle mi? O halde gel ve yakala bizi, seni şişko geveze. | Open Subtitles | حسنا, تعالى وامسكنا اذا,ايها الثرثار ذو النتواءات |
| geveze maymun ilkbaharda ağaçların tepelerine tırmanır ve kendini uzun boylu sanır. | Open Subtitles | القرد الثرثار يتسلق قمم الأشجار في الربيع و يظن نفسه طويلاً |
| Keşke gına daha önceden gelseymiş, bir geveze eksilirmiş. | Open Subtitles | كان عنده مايكفه تقريباً، أنت . كنت أقل واحد ثرثار |
| O, şu geveze, zengin züppelerden iki pislikle birlikteydi. | Open Subtitles | كان مع هذين ثرثار الهزات الصناديق الاستئمانية، الفائز الحقيقي. |
| O kadar geveze olmasa şansı olabilirdi. | Open Subtitles | لربما حظيت بفرصة لأواعدها لو لم تكن ثرثارة. |
| Şu geveze kadınla başına dert açtıysam diye özür dilemeye geldim. | Open Subtitles | أردت أن أعتذر إذا سببت لكِ المتاعب مع تلك العجوز الثرثارة |
| Sürprizi mahvettiğin için çok sağ ol geveze! | Open Subtitles | شكراً لأنّك أفسدت عليّ متعة قراءتها أيها الثرثار |
| Selam geveze. Vay be. Sesini duyduğumu düşünmüştüm. | Open Subtitles | ،أهلاً أيها الثرثار هيء لي أني سمعت صوتك |
| Evet, ama Kaptan geveze ve sessizliğe karşı savaşı, yüzünden pek kolay olmadı. | Open Subtitles | اجل , لكن لم تكن سهلة و الفضل يعود الى السيد الثرثار و معركة الصمت |
| Şu an yaklaşık 10 bin kişi ile birlikte Bay geveze Show'u izliyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تشاهدون عرضًا مع السيد الثرثار .إلى جانب 10 آلاف شخص |
| Bu bilgiyi kendine sakla geveze herif. | Open Subtitles | فلتحتفظ بتلك المعلومة لنفسك أيّها الثرثار |
| Kurban olduğunu düşünen geveze bir ahmağa karşı fazlasıyla iyi davranmaktan başka bir şey yapmadınız. | Open Subtitles | أجل، حسناً، هذه ليست غلطتكِ. لقد كنتم لطيفين بشكل لا يُصدّق لأحمق ثرثار كان يعتقد أنّه ضحيّة. |
| Beni öpeceği yerde konuşan geveze iş arkadaşları. | Open Subtitles | من الواضح أنه زميل ثرثار في العمل عندما يتحدث بينما ينبغي عليه أن يقبلني |
| Bir trafik kuralını ihlal ettim diye geveze bir polis tarafından durduruldum. | Open Subtitles | لقد تجاوزت اشاره واوقفنى شرطى ثرثار |
| Bu geveze sayesinde yeni evimizi nerede bulacağımızı biliyoruz. | Open Subtitles | شكرا لكى يا ثرثارة الفم لقد عرفنا اين نجد منزلنا الجديد |
| Ondan veya geveze karısından haz etmesem de emir emirdir. | Open Subtitles | ربما انا لا احبه ولا احب زوجته الثرثارة لكن هذه هي الأوامر |
| Ama dışarıda milletin göz göze gelmek istemediği, bağırıp çığıran geveze salaklardan farkın kalmaz. | Open Subtitles | في الخارج هناك أنت مجر فم مجنون يصرخ الذي لا يريد الناس أن يتواصلون معه بنظرة |
| geveze, laf ebesi, çenesi düşük iri göğüslü deli kadının teki. | Open Subtitles | كيس من الثرثرة مليئة بالقذارة مخادعة امراة اشبة بالرجال |
| Yakında, dava biter bitmez yeniden herzamanki yaşlı geveze olacağım. | Open Subtitles | ،بمجرد إنتهاء القضية قريباً سأرجع ثرثاراً مرة أخري |
| O dördüncü geveze hakkında bir şey yapabilir misiniz? | Open Subtitles | لكن هل يمكنكم القيام بشيئا ما بشأن ذلك الذقن الرابع ؟ |
| Son zamanlarda çok geveze oldu değil mi? | Open Subtitles | وهو الحصول الشطي جدا في الآونة الأخيرة أليس كذلك؟ |
| Naruto, benim sana diyeceklerim geveze anneninkilerle aynı şeyler. | Open Subtitles | ما أريد قوله كوالدٍ لك يا ناروتو .هو مُماثل لما ذكرته والدتك المتذمرة |
| O gagadan tam bir geveze olduğunu anlamıştım. | Open Subtitles | كان يجب على ان اخمن من منقارك انك كثير الكلام |
| Seni geveze pislik! | Open Subtitles | أنت فَمّ كبير يُمارسُ الجنس معه! مارسْ الجنس معه! |
| Şey, geveze, rahatsız edici ve dikkat dağıtıcıydı, ...ve biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين , انها تثرثر و أزعجتني و شتتني و اتعلمين ماذا؟ أنا ممتازة في عمل لفافات الشعر |
| Biraz geveze olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون مهذاراً قليلاً |
| Seni geveze velet! | Open Subtitles | يا لهذا الفم القذر |