| Daha önce hiç stresli olmamış gibi görünüyorlar, bu imkânsız. | TED | إنهم يبدون وكما إنهم لم يتعرضوا لضغط أبداً، وهذا مستحيل. |
| Mükemmel aile gibi görünüyorlar ama karısı evlendikten sonra içki sorununu öğrenmiş olmalı. | Open Subtitles | يبدون كالعائلة المثالية لكن لا بد انها تعرف عن مشاكل شربه عندما تزوجا |
| Sıradan bir motor çetesi gibi görünüyorlar, efendim. | Open Subtitles | يبدون انهم عصابة درّاجة عاديّون ، سيّدي. |
| Bir çeşit nezarethaneye alınmış gibi görünüyorlar. | Open Subtitles | يبدو أنهم قد أخذوا إلى نوع من غرف الإحتجاز |
| Bizden bir adım önde gibi görünüyorlar. Yani, arkadaşlarımızı uyarmaya çalıştık. | Open Subtitles | يبدو أنهم يسبقوننا بخطوة إلى الأمام أعني ، نحن حاولنا أن نحذر أصدقائنا |
| Evet. Çocuklar eğleniyor gibi görünüyorlar değil mi? | Open Subtitles | الاطفال يبدو انهم يحظون بوقت رائع اليس كذلك؟ |
| Dost gibi görünüyorlar, ama adam onunla ne biçim konuşuyor. | Open Subtitles | يبدوان صديقين لكنّه يتحدّث معه بطريقة بذيئة |
| Seni seviyor gibi görünüyorlar, iyi olmasa da her zaman bir şeyler var. | Open Subtitles | كلهم مثلك كما أعني يريدون شيئا لكي يبدون أفضل من خلاله |
| - Sanki daha dün yapılmış gibi görünüyorlar. - 3000 yaşındalar. | Open Subtitles | ـ يبدون كما لو أنهم صنعوا بالأمس ـ إنهم بعمر 3,000 سنة |
| Tersine, direkler, neredeyse yerden sökülüp çıkartılmış gibi görünüyorlar. | Open Subtitles | على عكس ذلك يبدون و كأنهم قفزوا خارج الأرض |
| Aile gibi görünüyorlar yemeğe oturmak üzerelermiş. | Open Subtitles | إنهم يبدون و كأنهم عائلة على وشك الجلوس للعشاء |
| Tamirci gibi görünüyorlar. | Open Subtitles | يبدون مثل رجال التصليح رجال التصليح الكبار |
| Bu yüzden sandığımızdan biraz daha militarist gibi görünüyorlar. CC: | Open Subtitles | لذا يبدو أنهم كانوا أكثر عسكرية مما قلناه سابقاً |
| Bu adamların nereye gittiklerini bildiklerinden emin değilim, ama bir şey için hazırlıklı gelmiş gibi görünüyorlar. | Open Subtitles | لست متأكدة إن كان هؤلاء يعلمون أين هم ذاهبون، لكن يبدو أنهم متجهزين لأمر ما |
| Zaten arkadaşlarmış gibi görünüyorlar. Öylemi? Oh, oğlan, benim. | Open Subtitles | . يبدو أنهم أصبحوا أصدقاء . أوه , الولد , أنه أبني |
| Onu öldürmekle tatmin olmayacak gibi görünüyorlar. | Open Subtitles | هجوم منسق عالمي على مصالحه لا يبدو أنهم سعداء فقط بقتله |
| İki-üç derecelik yanıklar gibi görünüyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء يبدو انهم حروق من الدرجة الثانية و الثالثة |
| Onun adına sevindim Onlar harika bir çift gibi görünüyorlar | Open Subtitles | ـ آسفة جدا سيد مونك ـ لا انا سعيد من اجلها يبدوان كزوجين عظيمين |
| Seninkiler sanki düzgün pişmemiş gibi görünüyorlar. | Open Subtitles | صغارك يبدو كأنهم لم يطبخوا جيداً. |
| Aile resimlerine baktığımızda, çok ortak yanları yokmuş gibi görünüyorlar. | TED | بالنظر إلى صور أعضاء عائلتهم، لا يبدو أنهما يشتركان في أمور بشكل عام، أ ليس كذلك؟ |
| Haklarında çok az bilgimiz var. Bizden çok farklı güçlere sahip gibi görünüyorlar. | Open Subtitles | نعلم القليل عن البشر، يبدو أنّهم .يملكون قوى متنوّعة تفوقنا بمراحل |
| Kibar genç bir delikanlının süveteriyle ilgili dalga geçip, çocuk ağlayınca da ona gülmüş gibi görünüyorlar. | Open Subtitles | يَبْدونَ مثل هم يُمْكِنُ أَنْ يُثيروا a شابّ مؤدّب حول بلوزه وبعد ذلك يَضْحكُ عندما يَبْدأُ البُكاء. |
| Gizlice çekilmiş gibi görünüyorlar. | Open Subtitles | كل هذه تبدو وكأنها قطات صريحة لي. |