| Gelecek aşamaya geçmeliyiz. " dediğimde onu hırsızlık yaparken yakalamışım gibi oldu. | Open Subtitles | حسناً, حان الوقتُ لنا" ",لتخاذ الخطوة القادمة ,كان مثل امساكي له يسرق |
| İlyas gibi oldu meraklı bir çocuk , o 12 yaşındayken koduna kendini öğretti , bina şeyler ekledi. | Open Subtitles | أليجا كان مثل ذلك الطفل الفضولي أحب بناء الأشياء علم نفسه نظام التشفير عندما كان في الثانية عشرة من عمره |
| Masal gibi oldu. | Open Subtitles | إنه مثل قصة حواري |
| Artık burası ev gibi oldu. Tıpkı evdeki gibi. | Open Subtitles | سيصبح الأمر كما أننا ما زلنا بدار الرعاية |
| Elbette oldu. Onun dediği gibi oldu. | Open Subtitles | بالطبع حدث . لقد حدث ما حدث كما قالت |
| Bu demir ararken altın bulmak gibi oldu. | Open Subtitles | هذا مثل صيد سمك السلمون والترنح في سيارة رولز رويس |
| İşte, masa yeni gibi oldu. | Open Subtitles | هنالك, الان الطاولة جيدة كالجديدة. |
| Sanki ajan olmayı seninle birlikte olmaya tercih etmişim gibi oldu ama öyle değil. | Open Subtitles | أعرف كيف يبدو ...أعرف أنه يبدو أنني إخترت أن أكون جاسوساً على أن أكون معكِ، لكن هذا لم يحدث |
| O hayatımda her adam gibi oldu... | Open Subtitles | لقد كان مثل كل رجل اخر فى حياتى |
| Bu resmen LeBron'dan blok yemek gibi oldu. | Open Subtitles | أن كان مثل سدت من الخلف قبل ليبرون. |
| Sanki... Kafamın arkasından doğru sıcak bir şey girer gibi oldu. | Open Subtitles | كان مثل موجة ساخنة تضرب جمجمتي |
| Geçen seferki gibi oldu. | Open Subtitles | إنه مثل آخر مرة. |
| Parmak izi bulmak gibi oldu. | Open Subtitles | إنه مثل إيجاد بصمات |
| Aslına bakarsan tam da tahmin ettiğim gibi oldu. | Open Subtitles | في الحقيقه, اذا كنت تعرفين جرى الأمر كما توقعت |
| Aynen raporda yazdığımız gibi oldu. | Open Subtitles | دعني لقد حدث الأمر كما كتبناه في التقرير |
| Tam olarak, raporumda yazdığım gibi oldu efendim. | Open Subtitles | حدث كما ذكرت في التقرير حضرة المدير |
| Herşey olması gerektiği gibi oldu | Open Subtitles | كل شىء حدث كما مقدر له ان يحدث |
| İleri calculus sınavımı olduğum zaman gibi oldu. | Open Subtitles | هذا مثل اليوم الذي حصلت فيه على تفوق في الحساب |
| Bu postacının kadın olduğunu sandığın zamanki gibi oldu. | Open Subtitles | هذا مثل عندما اعتقدتي أن ساعي البريد إمرأة مرة أخري |
| Dedim size yeni gibi oldu. | Open Subtitles | إنني أخبركم، إنها جيدة كالجديدة. |
| Artık ordaymışsın gibi oldu. | Open Subtitles | هناك ، ألان أنه يبدو كما لو انتَ كنتَ هُناك {\FF00FF\3c4040ff} |
| Olay aynen gazetelerde yazıldığı gibi oldu. | Open Subtitles | هذا ما حدث على أساس ما جاء في الصحف المحلية |
| Her şey istediğiniz gibi oldu, efendim! | Open Subtitles | كل شيء قد حدث مثلما أردت يا سيدي |
| İşte, yeni gibi oldu. Sırtındaki yüzgecin hariç. | Open Subtitles | ها أنت ذا, جيد كالجديد ماعدا زعنفتك الظهرية |
| Yeni gibi oldu. Bunu nasıl yaptın? | Open Subtitles | جيدة وكأنها جديدة كيف فعلت هذا ؟ |