| Fakat teknolojiden vazgeçemezdim çünkü harika bir hayat sürmeme izin verdi. | TED | ولكن لن أتخلى عن التكنولوجيا، لأنها أتاحت لي فرصة عيش حياة رائعة. |
| - Bilirsin.. Kucak danslarıyla harika bir hayat.. | Open Subtitles | كان مثل إنها حياة رائعة مع الرقصات اللفة. |
| Kendine harika bir hayat kurmuşsun. Çok mutlu oldum. | Open Subtitles | لقد صنعت حياة رائعة لنفسك هذا يجعلني سعيدا |
| Ben güzel, harika bir hayat süremeyeceğini söylemiyorum. | TED | انا لا اقول انهم لا يستطيعون أن يعيشوا حياة جميلة ورائعة. |
| Gerçek hayatına dönüp, Sofia'yla ya da istediğin biriyle harika bir hayat yaşayabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تعود إلى حلمك الرائق ...... وأن تحيا حياة جميلة مع صوفيا حيثما تشاء |
| harika bir hayat istiyorum. Onun da hayatı harika olsun istiyorum.. | Open Subtitles | أريد أن أحظى بحياة رائعة ...وأريدها أن تحظى بحياة رائعة |
| Hayır, harika bir hayat için sikkelere ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | لا , نحن لسنا بحاجه للعملات كى نعيش حياة رائعه سوياً |
| harika bir hayat hikayesi var ve kesinlikle çok rahat ve güvenli hele de o durumda birine göre | Open Subtitles | لها قصة حياة رائعة وهي مستعدة وواثقة لأقصى درجة |
| Eğer şimdi gidersek, yatmadan önce "harika bir hayat" programının sonuna yetişebiliriz. | Open Subtitles | إن غادرنا الآن سنلحق بنهاية فيلم "إنّها حياة رائعة" قبل ميقات نومها. |
| - Vay canına. - Gücün kuvvetin yerindeyse harika bir hayat. | Open Subtitles | إنها حياة رائعة إذا لم تؤدي إلى ضعفك |
| Eminim ki, 14 Maple Çıkmazı, Daire 4B'de harika bir hayat geçirmiştir. | Open Subtitles | أنا متأكد أنه يعيش حياة رائعة في " 14 مايبل درايف ، شقّة 4 بي " |
| harika bir hayat Sürebilirdi. | Open Subtitles | كان من الممكن أن تكون حياة رائعة |
| Birlikte harika bir hayat geçirdiniz, Alan. | Open Subtitles | كان لديكما حياة رائعة مع بعض ،آلين |
| Önünde harika bir hayat var. | Open Subtitles | أنت تعلمين أن لديك حياة رائعة تنتظرك |
| Beraber harika bir hayat yaşadık. | Open Subtitles | لقد عشنا حياة جميلة |
| Benim zihnimde, beraber harika bir hayat yaşamadık. | Open Subtitles | في عقلي ، لم نحيا حياة جميلة |
| Bu harika bir hayat. Bir aktör hayatı. | Open Subtitles | إنها حياة جميلة حياة ممثل |
| İkiniz harika bir hayat yaşayacaksınız. | Open Subtitles | يجب أن تكون قد حضيتم بحياة رائعة |
| Bir hayatın olabilir. Denizin altında, harika bir hayat. | Open Subtitles | و يمكنكِ أنْ تحظي بحياة رائعة تحت البحر |
| Bak! Ben bir babayım ve çocuğuma harika bir hayat sunmak için özür dilemeyeceğim | Open Subtitles | أنا أب و لن أقدم الإعتذار لأنني أردت أن أمنح أبنتي حياة رائعه |
| - Ona harika bir hayat verdim. - Baba problem bu değil ki. | Open Subtitles | لقد أعطيتها حياة رائعه - أبي ، المسأله ليست كذلك - |