| Ben çok güçsüzüm... ..ve vücudundaki hasar belki çok büyüktür. | Open Subtitles | فأنا ضعيفة للغاية و الضرر فى جسدك قد يكون هائلا | 
| hasar son nöbette beyne oksijen gitmemesinden kaynaklanmış olabilir mi? | Open Subtitles | أيمكن أن يكون الضرر قد حدث لنقص الأكسجين أثناء النوبة؟ | 
| hasar görmüş bu fotoğraflara daha fazla zarar vermek çok kolaydı. | TED | من السهل جدا إدخال المزيد من الأضرار على تلك الصور التالفة. | 
| Bunun ötesinde, binalar... çok ağır hasar görmesine rağmen ayakta kalabildi. | Open Subtitles | على الرغم من الأضرار الضخمة لربع ميل آخر أو ما شابه | 
| hasar oldukça geniş bir alanda. Birçok yerde yangın çıktı. | Open Subtitles | هناك أضرار كثيرة فى نطاق واسع بعض الإطفائيين يقومون بإقتحام.. | 
| Sinirlerindeki hasar yüzünden karınız göremez veya hiçbir şey hissedemez. | Open Subtitles | بسبب تلف أعصابها زوجتك لا ترى ولا تشعر بأي شيء | 
| hasar son nöbette beyne oksijen gitmemesinden kaynaklanmış olabilir mi? | Open Subtitles | أيمكن أن يكون الضرر قد حدث لنقص الأكسجين أثناء النوبة؟ | 
| Bir: Dünya üzerinde öyle bir hasar verecek geyik yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد أي غزال في العالم يمكنه التسبب بهذا الضرر | 
| Olabilir. Serebral kortekste yüzde 10'luk hasar nöbete neden olabilir. | Open Subtitles | من الممكن، الضرر بالقشرة المخية يسبب النوبات بنسة 10 بالمئة | 
| Çoğu hasar pelvisinde, kalçalarının ön, arka ve yukarısında sınırlı. | Open Subtitles | أغلب الضرر محصور بحوضه والأجزاء العلوية الأمامية والخلفية لعظمي الفخذ. | 
| Bir sopa ya da demir çubuk ile hasar verilmiş olabilir. | Open Subtitles | قد يكون الضرر الحاصل قرابة وقت الوفاة بسبب مضرب أو عتلة. | 
| Gırtlak boşluğundaki hasar, eğer doğrudan ateş edilseydi daha belirgin olurdu. | Open Subtitles | كان الضرر على الثقبة العظمى ليكون أوضح لو كانت إصابة مباشرة. | 
| Timsah dişleri böyle bir hasar bırakamayacak kadar kısa ve küttür. | Open Subtitles | أسنان التمساح ليست قصيره و غير حاده لتلحق مثل هذه الأضرار | 
| Adamlarını al ve Arka Taraf hasar Kontrole doğru ilerle. | Open Subtitles | خذ رجالك مباشرة وبدن تأخير إلى وحدة إحتواء الأضرار الخلفية | 
| Daha fazla vakit kaybetmeyelim. Arka Taraf hasar Kontrol'e git. | Open Subtitles | دعنا لانضيع وقت اخر أذهب إلى وحدة إحتواء الأضرار الخلفية | 
| Bir asteroit fırtınasında ağır hasar aldık ve sınırlı enerjiyle düşüyoruz. | Open Subtitles | لدينا أضرار جسيمة من عاصفة كويكبات والطاقة تقل لدينا بشكلِ سريع. | 
| İyi ya da kötü olmaları fark etmez, yanlarında hep hasar getiriyorlar. | Open Subtitles | لا يهم إن كانوا جيدين أم سيئين، لطالما سيكون هناك أضرار جانبية. | 
| Acil Hematokrit Testi pıhtılaşmış genişleyen atardamar etrafında büyük hasar tespit etti. | Open Subtitles | الآشعة المقطعية بالطوارئ أظهرت تلف بالغ ، حول الأوعية الدموية تحولت لجلطة | 
| Tamamen değil. Sen ölümcül değilsin. Tek ihtiyacımız hasar raporu. | Open Subtitles | علي الإطلاق ، ليست خطيرة نحتاج فقط إلي تقليل الخسائر | 
| Evet, bu muhtemelen bana biraz hasar verirdi ama seçim bitti ahbap. | Open Subtitles | بلى كان هذا ليحدث بعضاً من الاضرار ولكن الانتخابات قد ولت يارجل | 
| Bizim avcı uçaklarımızdan biri hafif isabet aldı, gemilerde hasar yok, can kaybı yok. | Open Subtitles | تقرير بالخسائر , سيدى: واحده من مقاتلاتنا اصيبت باصابه طفيفه لا يوجد اضرار بالسفن , لا يوجد خسائر | 
| Otobüsün ön yüzünün merkezi hasar görmüş. İyi zamanlama ister. | Open Subtitles | الدمار على الحافلة في الأمام والمركز لذلك لقد استغرقت وقتاً | 
| Kurşun burada. Boynu sıyırmış, yine de epey hasar var. | Open Subtitles | هذه هي الرصاصة ، لم تخترق الوريد ولكن سببت ضرراً كبيراً | 
| Kabul edeyim, tünel göründüğünden daha dardı, ama hasar çok fazla değildi. | Open Subtitles | أعترف أن النفق كان أضيق مما اعتقدت لكن التلف لم يكن جسيماً | 
| Burası USS Defient, saldırı altındayız ve büyük hasar gördük. | Open Subtitles | هنا المقاتلة الأمريكية اننا نتعرض لهجوم و اصيبنا بضرر بالغ. | 
| Bu nedenle 900.000 insan ya ölmüş olur ya da kalp kaslarında çok ciddi hasar olur. | TED | وبالتالي إما ٩٠٠ ألف شخص قد ماتوا أو أصيبوا بأضرار كبيرة لعضلة القلب | 
| Düştüğünde yüzü öylesine hasar görmüş ki maskeyle gizlemek zorunda kaldı. | Open Subtitles | ووجهه الذي تضرر بشدة من أثر السقوط قام بإخفائه تحت القناع | 
| Bu yapıldığında, kayıplar azalıyor, U-Botlara verilen hasar artıyordu. | Open Subtitles | و عندما تحظى بها، فأن خسائر السفن تتقلص أمام أرتفاع خسائر الغواصات |