| - Ona ulaşamadık. Ana hatlar kesilmiş. | Open Subtitles | لم نتمكن من الوصول إليه يبدو أن خطوط الإتصال الرئيسية مقطوعة |
| Görünüşe göre hatlar kesik değil. Hala bağlantı var. | Open Subtitles | . لا يبدو أنهم قطعوا خطوط الهاتف مازالت متصله بالعامود |
| Önemli olan hatlar. | Open Subtitles | الخطوط هي كلّ ما يهم الطريقة التي تظهر بها خطوط العمل |
| Bütün hatlar meşgul şu an. Lütfen daha sonra tekrar deneyin. | Open Subtitles | جميع الدوائر مشغولة الأن هل سيرضى, اعد اتصالك مرة اخرى لاحقاً |
| Tüm hatlar meşgul. Lütfen kapatıp daha sonra tekrar deneyin. | Open Subtitles | جميع الدوائر مشغولة من فضلك حاول مرة أخرى |
| Evet, hatlar neden meşgul bi,liyormusunuz çünkü herkez sevdiklerini arıyor, | Open Subtitles | نعم .. اتعلموا لماذا كل الشبكات مزدحمة لان كل شخص يتصل بحبيبة |
| hatlar sadece üç yönde gidiyor: ya yataylar, ya dikeyler ya da 45 derecelik açıdalar. | TED | بحيث أن الخطوط تذهب فقط في ثلاثة اتجاهات بشكل أفقي، أو رأسي، أو بزاوية 45 درجة. |
| Üçüncü ekip Dallas Havaalanı dış hatlar terminalinden virüsü yayacak. | Open Subtitles | الفريقُ الثالث سينشر الفيروس في المخارج الدوليّة لمطار "دالاس". |
| Bunun gibi bir mobilya parçası yaptım etrafında hatlar var. | Open Subtitles | صنعت قطعة من الأثاث هكذا مع مسارات تقدم الكوكتيل |
| Mesafeler, hatlar, mayınlarımız... - Her şey. | Open Subtitles | بالإضافه للمسافات و خطوط الأشجار و حقول الألغام |
| Hastaneyi aramaya çalıştım ama hatlar da kesikti. | Open Subtitles | حاولت الإتصال ولكن خطوط الهاتف كانت معطلة |
| Yapmayın, tüm uzun hatlar kesik mi? | Open Subtitles | هل كل خطوط المخابرات البعيدة المدى معطلة؟ |
| Onbaşı Rauch hatlar arasında mesaj taşıdı ve Demir Haç'a layık görüldü. | Open Subtitles | ستورمان راوتش استلم رسائل مخترقاً خطوط القتال وتقلد الصليب الحديدي من الدرجة الثانية |
| Onbaşı Rauch hatlar arasında mesaj taşıdı ve Demir Haç'a layık görüldü. | Open Subtitles | ستورمان راوتش استلم رسائل مخترقاً خطوط القتال وتقلد الصليب الحديدي |
| Eğer hatlar meşgulse, hemen yeni hatlar kurun! | Open Subtitles | إذا كانت الدوائر مشغولة إحصلوا على دوائر جديدة الآن |
| Üzgünüm. Tüm hatlar meşgul. Sonra tekrar deneyin. | Open Subtitles | آسف، جميع الدوائر مشغولة يرجى المحاولة مرة أخرى |
| Neden bütün hatlar dolu biliyor musunuz? | Open Subtitles | اتعلموا لماذا كل الشبكات مزدحمة |
| Galiba hatlar meşgul. | Open Subtitles | اعتقد ان كل الشبكات مزدحمة |
| Buradaki renkli hatlar aksonların demetlerine denk düşüyor, hücre gövdeleriyle sinapsları birleştiren lifler. | TED | لذلك كل هذه الخطوط الملونة تتوافق مع باقات من المحاوير, الالياف التي تربط الهيئات الخلية الى المشابك |
| Dulles'taki dış hatlar terminalini kapattırmalısın ve hemen oraya biyolojik müdahale ekibini göndermelisin. | Open Subtitles | -يجب أن تغلق المعابر الدوليّة في مطار "دالاس " -و أن تُرسل فريق احتواء بيولوجيّ فوراً |
| Mükemmelleştirilmiş bir bisiklet. düşük yer çekimi merkezi, zarif hatlar. | Open Subtitles | إنها دراجة مكتملة، مركز ثقل منخفض، مسارات إنسيابية |
| Şimdi, bu bina oldukça eski. hatlar birçok değişik yerde. | Open Subtitles | الان , هذه المباني قديمة جداً والخطوط متشابكة حول المباني |
| 900'lü hatlar... Sesli metin... Kayıtlarda birçok isim vardı. | Open Subtitles | تسعمئة رقم كلها متعلقة بنصك و فيها الكثير من الأسماء |
| Polise haber veremedim. Bütün hatlar gitmiş. Tamam. | Open Subtitles | لا استطيع الاتصال بالشرطة كل الهواتف معطلة ، حوّل |