| Pek çok insan Hub'ın Kuzey Afrika'daki en iyi binici olduğunu söyler. | Open Subtitles | معظم الناس كانت تقول أن هب كان أفضل فارس فى شمال أفريقيا |
| Hub ve Garth McCann, en soylu ve cesur insanlar, ha? | Open Subtitles | هب و جارث ماكان أشجع و أجرأ الرجال, أليس كذلك ؟ |
| Hub, neden sen kullanmalısın anlamıyorum. Bu benim arabam. | Open Subtitles | هب , أنا لا أعرف لماذا تقود أنت, أنها سيارتى |
| - Evet. Hub, son ceset sayısı şimdi geldi. | Open Subtitles | هاب لقد أحضروا العدد النهائي للجثث |
| 1960 Hub City'de UFO görülmesi zamansal bozulmaya neden oldu. | Open Subtitles | رؤية جسم طائر غامض بمدينة (هاب) عام 1960 شذوذاً زمنياً |
| Hub'a hoş geldiniz. Yardımcı olabilir miyim? | Open Subtitles | مرحبا اهلا بك في هوب هل لي انا اساعدك |
| Ben eve dönmek istedim, ama Hub, Almanların bir adım önünde Avrupa'yı dolaşalım dedi. | Open Subtitles | أنا أردت العودة للمنزل لكن هب قال يجب أن نتجول فى أوروبا ونسبق الألمان |
| Ve Hub, son gecemizi orada gece hayatının tadına vararak geçirmeye karar verdi. | Open Subtitles | وقرر هب, أن نقضى اخر ليلة نتمتع بالحياة الليلية المحلية |
| Hub, "hepsi benim hatam" dedi, ama endişe etmememi söyledi. | Open Subtitles | قال هب هذا كله خطأى ولكن أخبرنى ألا أقلق |
| Hub'ın kurtardığı kadınlardan biri bir prensesin hizmetçisiydi. | Open Subtitles | إحدى السيدات التى حررها هب كانت خاصة بأميرة |
| Bir gün, Hub Akdeniz sahilinde atına biniyordu. | Open Subtitles | فى أحد الأيام, هب كان يركب حصانه بمحاذاة شاطئ البحر الأبيض المتوسط |
| Hub hep kötüleri kendine ayırır. Böyle bencildir. | Open Subtitles | هب دائما يضرب الأشخاص السيئين بمفرده هو أنانى فى هذا الموضوع |
| Eminim, Hub hastaneden yeni çıktığından eve yavaş yavaş dönüyorlardır. | Open Subtitles | أنا متأكد أنهم مع خروج هب حديثا من المستشفى قادمين ببطء وسهولة إلى المنزل |
| Kavga vardı. Hub amca yendi. Müthişti. | Open Subtitles | لقد كانت معركة, وفاز خالى هب لقد كانت عظيمة |
| Biliyor musun Hub... | Open Subtitles | أنت تعلم ، يا هاب |
| Sana Hub diyebilir miyim? | Open Subtitles | هل أستطيع مناداتك بـ هاب ؟ |
| Hub, tam zamanı. | Open Subtitles | هاب.. الآن أفضل وقت |
| Hadi, Hub. Benimle dans et. | Open Subtitles | هيا هاب ارقص معي |
| Hub... | Open Subtitles | هاب لقد أضعناهم |
| Boşver, Hub. Gecede 6000 Franka, şömineyi süpüreceklerini de umabiliriz. | Open Subtitles | لا داعي للشرح يا (هوب) بـ6200 فرك في الليلة |
| Office Hub'da bilgisayar tamir ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نقوم بإصلاح الكمبيوترات (بشركة (أوفيس هوب |
| Bulabildiğim tek iş Office Hub'daydı. | Open Subtitles | كل ما أمكنني الحول عليه هو (وظيفة في شركة (أوفيس هوب |