| Bu sadece her şey için üzgün olduğumu söylemek için bir not. | Open Subtitles | ... هذه فقط ملاحظة ... إننى آسف . على كل ما حدث |
| Bu sadece her şey için üzgün olduğumu söylemek için bir not. | Open Subtitles | ... هذه فقط ملاحظة ... إننى آسف . على كل ما حدث |
| O parayı kazandığım için üzgün değilim. | Open Subtitles | وأنا آسفة, ولكني لست آسفة على جني ذلك المال |
| Lütfen oğlunuza sinirlerimi bu kadar bozduğu için üzgün olduğumu söyleyin. | Open Subtitles | شكراً أرجوك أخبره أنني آسف لأنه يزعجني كثيراً |
| Söyledikleri için üzgün ve barış için edepsiz havucu uzatıyor. | Open Subtitles | إنها آسفة بشأن ما قالته وقدمت الجزرة البذيئة كعربون محبة |
| Ama onunla evlendiğim için üzgün değilim. | Open Subtitles | ولكني لست نادمة على الزواج منه |
| Sadece, bugün olanlar için üzgün olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | أردت فقط أن أقول أنا آسف على كل ما كان يحدث مؤخرا. |
| oraya doğru yola çıktığını ve beklettiğin için üzgün olduğunu | Open Subtitles | وبأنك في الطريق إلى هناك وأنك آسف على الآنتظار |
| Geçen gün için üzgün olduğumu söylemek istemiştim. | Open Subtitles | أردتُ اخبارك بأني آسفة على ما بدر مني في الأيام الماضية |
| Kürekle yaşadıkların için üzgün olduğumu söylemek için geldim. | Open Subtitles | أردت فقط القول أنني حقا آسفة على الذي حدث بالمجرفة |
| Yaptığım şey için üzgün değilim, ama yapılması gerektiği için üzgünüm. | Open Subtitles | لست آسفة على مافعلته ولكن يؤسفني أنه كان لا بد من القيام به |
| Başkan seninle görüşemediği için üzgün. | Open Subtitles | الرئيس آسف لأنه غير قادر على قضاء وقت أكثر معك |
| Başkan seninle görüşemediği için üzgün. | Open Subtitles | الرئيس آسف لأنه غير قادر على قضاء وقت أكثر معك |
| Sadece maç için üzgün olduğumu söylemek istemiştim. | Open Subtitles | أردت فقط إخبارك كم أنا آسفة بشأن المباراة |
| Sadece yalan söylediğim için üzgün olduğumu söylemek istedim | Open Subtitles | أردت فقط أن أقول لك أنني آسفة بشأن كذبي عليك |
| Bana yalan söylediğin için üzgün müsün? | Open Subtitles | هل أنتِ نادمة على كذبكِ عليّ ؟ |
| Fluffy'yi kaçırdığımız için üzgün müsün? | Open Subtitles | هل أنت حزين لأننا فوتناه؟ |
| Onu yolcu ettiğimiz için üzgün olduğumu söyleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيق القول أني آسفه على توديعه |
| Parktaki ortağına, onun üstüne gittiğim için üzgün olduğumu söyle. | Open Subtitles | أخبِر صديقك في الحديقة أنّي آسفٌ على مُضايقتي له هكذا. |
| Bugün için üzgün olduğumu bilmeni isterim. | Open Subtitles | أريدك أن تعلم أن آسف لما حصل اليوم |
| Aslında üzgün değilim, bütün olanlar için. Üzgün olduğum şey sana evde kaba ve tutarsız davranmış olmam. | Open Subtitles | أنا لست نادم في الحقيقة على كل شيء ما أنا آسف عليه بأنني كنتُ فظاً في البيت |
| Suçu üstlenmek için bu kadar uzun süre beklediği için üzgün olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | قالت أنها آسفة لأنها تأخرت في تحمل المسؤولية |
| Onu yıI sonu balosuna götüremediğim için üzgün olduğumu söyle. | Open Subtitles | و أخبرها أسفي لعدم اصطحابها لحفلة جونيور |
| Gitmek zorunda olduğu için üzgün. | Open Subtitles | انه اسف لانه اضطر ليتركك وحيدة. |
| Senin için üzgün olsam da beni son zamanlarda çok ihmal ettin. | Open Subtitles | بالرغم من انى اشعر بالاسف تجاهك يا اون إى ولكنك أهملتينى مؤخرا |
| Sabah kahveme ufaladığım kurtçuklar için üzgün müyüm diye sorabilirsin. | Open Subtitles | ربما من الأفضل أن تسألني لو أشعر بالأسف على المُغفلين. اطحن قهوتيّ بالصباح. |