| İşe yaramasını söylemek bana çılgınca mı gelir? | Open Subtitles | إنه لمن الصعب علي قول هذا لأنني اريد علاقتنا أن تنجح |
| Ben sadece bunun işe yaramasını istiyorum ve o pes ediyormuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أريد لعلاقتنا أن تنجح و أشعر أنه يستسلم |
| Çaresizce bunun işe yaramasını istedim. | Open Subtitles | لقد أردته أن ينجح بشدّة جميعنا أردنا ذلك |
| Yani tedavi edeceksiniz fakat işe yaramasını ummuyoruz mu diyorsunuz? | Open Subtitles | تقول إذن أنَكَ ستقوم بالمعالجة، لكنّكَ لا تتوقّع أن ينجح الأمر |
| Böyle baştan aşağıya bir değişimin hemen işe yaramasını bekleyemezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنك توقع ترميم كامل مثل هذا أن يعمل بهذه البساطة في هذه السرعة |
| İşe yaramasını istiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | هكذا يعمل الأمر ، أنتِ توديه أن يعمل أليس كذلك ؟ |
| Bir şeyler yapmak istiyorsan, planın işe yaramasını sağla. | Open Subtitles | هل تود أن تفعل شيء ما؟ تتأكد من عمل هذه الخطة. |
| Bunun gerçekten işe yaramasını istiyorum, Stevie. | Open Subtitles | أتمنى أن تنجح علاقتنا يا "ستيفي" |
| Bunun gerçekten işe yaramasını istiyorum, Stevie. | Open Subtitles | "أتمنى أن تنجح علاقتنا يا "ستيفى |
| Bunun işe yaramasını çok istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريدُ لعلاقتنا أن تنجح. |
| İşe yaramasını umalım. | Open Subtitles | لنأمل أن تنجح هذه المُحاولة. |
| Bunun işe yaramasını istiyorum. | Open Subtitles | حسناً, أنا آسف. انظري, أود أن ينجح هذا الأمر, فعلاً أريد. |
| Bunun işe yaramasını istiyorum, en azından baban için. | Open Subtitles | أريد لهذا أن ينجح لأجل صالح والدك على الأقل. |
| Biliyorum. İşe yaramasını çok istemiştim çünkü ismi çok sevdim. | Open Subtitles | أعلم , أردته أن ينجح لأنني أحب الاسم جدا |
| Ürettiğim panzehrin işe yaramasını umuyorum. | Open Subtitles | أنا فقط آمل أن ينجح المصل المضاد الذي اخترعته |
| Böyle baştan aşağıya bir değişimin hemen işe yaramasını bekleyemezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنك توقع ترميم كامل مثل هذا أن يعمل بهذه البساطة في هذه السرعة |
| Bunun işe yaramasını en çok isteyen benimdir. | Open Subtitles | فلا أحد يريد لهذا أن يعمل أكثر مني |
| Norrell de büyülerin işe yaramasını pek istemiyor gibiydi. | Open Subtitles | ولا أعتقد أنهُ يريد هذا السحر أن يعمل. |
| Doğrusunu söylemem gerekirse, bunun işe yaramasını beklemiyordum. | Open Subtitles | بصراحة أنا لم أتوقع أن يعمل |
| Bir şeyler yapmak istiyorsan, planın işe yaramasını sağla. | Open Subtitles | هل تود أن تفعل شيء ما؟ تتأكد من عمل هذه الخطة. |