| Bakın, endişenizi anlıyorum ama bu işin dışında kalın olur mu? | Open Subtitles | اسمعوا ، اقدر اهتمامكم ، اتفقنا؟ ولكن فقط ابقوا خارج الموضوع |
| Belki, sizi bu işin dışında tutabiliriz. | Open Subtitles | ربّما هناك طريقة لإبقاء إسمك خارج الموضوع. |
| Almanlar, Rusların bu işin dışında kalabileceğini düşündüler. | Open Subtitles | اعتقد الألمان أن الروس قد يفضلون البقاء خارج الأمر |
| - O'nu bu işin dışında tutmak için herşeyi yaparım. | Open Subtitles | - بالطبع لا- فعلت كل ما يمكنني لأبقيه خارج الأمر |
| Bu resmi bir FBI işi değil yani bunu işin dışında tutabileceğimizi umuyorum. | Open Subtitles | هذه ليست أعمال فيدرالية رسميّة, لذا آمل منك أن تبقي الأمر خارج العمل. |
| Onu bu işin dışında tut! Onu neden bu işin dışında tutmuyoruz? | Open Subtitles | أتركها فقط خارج هذا الموضوع لماذا لا يمكننا أن نتركها خارج هذا؟ |
| Onu bu işin dışında tut. | Open Subtitles | إبقها بعيداً عن الأمر كل ما أريدك أن تعلميه أننا لن نلجأ للقضاء |
| Bu şekilde hem hanımefendiyi, hem de bebeği işin dışında bırakmış oluruz. | Open Subtitles | وهكذا نبعد هذه السيدة وطفلها خارج الموضوع تماما |
| İstediğinizi yapın, ama beni bu işin dışında bırakın. | Open Subtitles | افعلي ما شئتِ، لكن إتركيني خارج الموضوع. |
| Hayır, benim amacım tamamen bu işin dışında kalmaktı. | Open Subtitles | لا كل مقصدى أنى أريد البقاء خارج الموضوع بكامله |
| Madem öyle bence de işin dışında kalmalısın. | Open Subtitles | ..اذن اظن أنه يجب عليك البقاء خارج الموضوع حقاً ؟ |
| Söylemeliydin, çünkü kişisel meseleleri bu işin dışında tutamadın. | Open Subtitles | كان عليك الهم بالإصلاح، لأنّك لم تكوني قادرة إبقاء مشاكلك الخاصّة خارج الموضوع |
| Babamın adı bu işin dışında tutulacak. Anlaştık mı? | Open Subtitles | إسم والدي يبقى خارج الموضوع هل إتفقنا ام لا ؟ |
| Sen bana James'in Ghost olduğunu gösteren bulabildiğin her şeyi getirirsen ben de seni ve Tommy'i bu işin dışında tutmak için elimden gelen her şeyi yaparım. | Open Subtitles | ستمدينى بكل شئ تستطيعيه , لإثبات أن جيمس هو الشبح ومن ثم سأفعل كل ما يتطلب الأمر .لإبقائك أنتٍ وتومى خارج الأمر |
| Bana yardım et ve ben de bilmediği isimleri işin dışında tutayım. | Open Subtitles | ساعديني، وسأخفي كل هذه الأسماء التي لا يعرفها خارج الأمر |
| Sadece futboldan bahsedeceğiz. Finansı bu işin dışında tutarız. We'll leave finance out of it. | Open Subtitles | سوف نتحدث عن أمور الكرة فقط ، سنترك الأمور المالية خارج الأمر |
| Bunun, tamamen işin dışında olmanla ilgisi var. | Open Subtitles | الأمر يتعلق بالصمود في خارج الأمر... بمفردك. |
| Bu sefer avukatı bu işin dışında tutalım. | Open Subtitles | لنُبقي المحاميين خارج الأمر هذه المرة. |
| Evet aynı zamanda beni işin dışında da tutmaya çalıştın. | Open Subtitles | أجل, و لقد كانت أحمقاً معي خارج العمل أيضاً, أيضاً. |
| Bu kahrolası işin dışında dostların var mı? | Open Subtitles | هل لديك أية أصدقاء خارج هذا العمل اللعين؟ |
| Bir şeyler yapmaya kalkışırsanız beni işin dışında tutun. | Open Subtitles | أيّا كان ما ستفعله، سأكون شاكرة لك إن جعلتني بعيداً عن الأمر. |
| Tamam, ama James Preston'u bu işin dışında tutun. | Open Subtitles | الجميلة، ولكن عليك أن تبقي جيمس بريستون للخروج منه. |
| Bence, Tanrı'yı bu işin dışında bırakmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد أن علينا إبعاد القدر عن الأمر |
| İşin dışında kalmakla Mike'ın doğru yaptığını düşünmeye başlıyorum. Dışında kaldı çünkü o bir yavşak. | Open Subtitles | بدأت أعتقد بأن مايك لديه فكر صائب بالانسحاب انسحب لأنه غبي |
| - Seni bu işin dışında tutarım. - Hayır. Bunu benim yapmam lazım. | Open Subtitles | ابق خارج القضيّة كلّا , يجب أن أباشرها أنا |