| Konuşmama, sizlere ücretsiz olarak, hayata dair bir püf noktası vererek başlamak istiyorum. Bunun için sizden istenen tek şey ise duruşunuzu iki dakikalığına değiştirmeniz. | TED | حسنا اريد ان ابدأ بتقديم نصيحة مجانية وعملية لكم وكل ما هو مطلوب منكم هو التالي أن تغيروا وضعية جلوسكم لمدة دقيقتين |
| Yarın sabah iki dakikalığına soğuk duş alacaksınız. | Open Subtitles | سوف تحصلون على حمام بارد لمدة دقيقتين صباح الغد. |
| İki dakikalığına karşılaştığın bir adamın çarpık cesaretini düşünmekten daha az bir enerji alır | Open Subtitles | أكثر من تلك التي تستهلكينها في التفكير في رجل قابلتيه لمدة دقيقتين |
| - Gözlerimi iki dakikalığına kapattım. - Bütün gece boyunca gözünü bile kırpmamalıydın. | Open Subtitles | لقد أغمضت عيني لدقيقتين فقط لا يجب عليك النوم على الإطلاق |
| Beyler, sesinizi iki dakikalığına kesin... bu dördüncü hakları. | Open Subtitles | انتم يا شباب من فضلك, اسكت بحق الجحيم لثانيتين لانها الرابعه من فضلك , اسكت فقط |
| İki dakikalığına 30 derece! | Open Subtitles | 30درجة في غضون دقيقتان 30درجة في غضون دقيقتان 30درجة في غضون دقيقتان |
| Eğer laboratuara gelebilirsem, sadece iki dakikalığına. Size gösterebilirim. | Open Subtitles | , اذا استطعت الانضمام اليك بالمعمل دقيقتين فقط .. يمكنني ان اوضح لك |
| Sanatımı sosyal projelerle... harmanlama deneyimimde ki... temel düşünce insanları bulundukları... yerden iki dakikalığına bile... olsa uzaklaştırabilmek. | Open Subtitles | مع المشاريع الاجتماعية ما يعتمد عليه هو أن تأخذ الناس بعيدا لو لمدة دقيقتين |
| Bakın siz ikiniz hemen arabadan inin, iki dakikalığına yalnız bırakın. | Open Subtitles | أنظر غادرا السيارة واتركانا لمدة دقيقتين |
| Şimdi yerleri biraz değiştirsek ve iki dakikalığına ben senin yanında olsam? | Open Subtitles | فلماذا لا نغير المزاج و تدعني أكون إلى جانبك لمدة دقيقتين |
| İki dakikalığına gidiyoruz güneş batmadan dışarı çıkacağız. | Open Subtitles | سنذهب لمدة دقيقتين بينما الشمس مشرقة وبعدها سنخرج |
| Sadece iki dakikalığına mağazaya girmiştim. Hemen onu kaçırmışlar. | Open Subtitles | أنا ذهبت إلى البقالة لمدة دقيقتين وعندها إختطفه شخصٌ ما |
| Ve yapacağın tek şey, bir iki dakikalığına gözlerini kapamak. | Open Subtitles | وكلما عليكالقيامبه، هو أن تغمض عينيك لمدة دقيقتين. |
| Şimdi, 12:05'te, Alex tam olarak iki dakikalığına tuvalete gitti. | Open Subtitles | الان، في الساعة 12: 05 ذهب اليكس إلي المرحاض لمدة دقيقتين بالضبط |
| Diyelim ki "Yalnızca iki dakikalığına. "Senden şu şekilde durmanı istiyorum ve bu daha güçlü hissetmeni sağlayacak". | TED | "لمدة دقيقتين" " أريد منك أن تقف هكذا وهذا من شأنه أن يجعلك تشعر أكثر قوة" |
| Beş yıl önce, iki dakikalığına gördüğünüz bir adam. | Open Subtitles | منذ أكثر من خمس سنوات لمدة دقيقتين ؟ |
| Onunla iki dakikalığına tanıştın. | Open Subtitles | انت قابلتها لدقيقتين فقط |
| Sadece iki dakikalığına. | Open Subtitles | لدقيقتين فقط. |
| Bu dakikadan itibaren iki dakikalığına bile olsa gözümün önünden ayrılmayacaklar. | Open Subtitles | أن لن أدعهم يغيبون عن نظري ولو لثانيتين لا شيء يعيد إلي الماضي |
| Sadece bir iki dakikalığına. Tamam mı? | Open Subtitles | إنها فقط لثانيتين حسناً؟ |
| İki dakikalığına 30 derece! | Open Subtitles | 30درجة في غضون دقيقتان |
| İki dakikalığına tuvalete gitmiştim. | Open Subtitles | لقد ذهبتُ للمرحاض لمدة دقيقتين فقط. |