| Hurda uçağında inmeye çalışmaktan daha güvende olduğuma eminim. | Open Subtitles | أراهن أن ذلك كان أكثر أماناً من الهبوط معك في طائرتك اللعينة تلك |
| Ve eğer gemi gezegene inmeye bile teşebbüs etse vurun. | Open Subtitles | وإذا كانت تحاول الهبوط على الكوكب, أسقطوها |
| Deli olmalısın." Onun yerine yere doğru eğilir ve beş tane taş alır ve çoban çantasına koyar devamında devle karşılaşmak için dağdan aşağı inmeye başlar. | TED | و بدلا من ذلك ينظر إلى الأرض و يلتقط خمسة أحجار و يضعهم في حقيبته ويبدأ في النزول من على جانب الجبل ليقابل العملاق. |
| Yani, suya giriyoruz ve bu falezin kenarından geçiyoruz ve sonra inmeye başlıyoruz, iniyoruz, iniyoruz. | TED | عندما ننزل في الماء، ونكون على حافة هذا الجرف، ثم نبدأ بالنزول. |
| Biz çocukken, birbirimize bodruma inmeye meydan okurduk. | Open Subtitles | عندما كنا اولاداً صغار كنا نتحدى بعضنا البعض للنزول بالقبو |
| Sendrom X inmeye sebep olabilir ama kalp krizini bilemem. | Open Subtitles | تلك المتلازمة قد تسبب سكتة لا أعلم بشأن الأزمة القلبية |
| Bir gün uzay geminle seyahat ederken bir gezegen görürsün ve inmeye karar verirsin. | Open Subtitles | يوما ما حينما كنت تحلق بسفينتك الفضائية رأيت كوكبا ، وقررت الهبوط عليه |
| 12:06'da Amerika üzerindeki tüm sivil uçaklar yere inmeye zorlandı... | Open Subtitles | 06 ظهرا كانت جميع الطائرات المدنية فوق أميريكا قد أجبرت على الهبوط |
| Sonra, çiş yapmasıyla birlikte ortadan kaybolan şişkinlikleri aşağıya doğru inmeye ve şeyinin etrafında toplanmaya başladı. | Open Subtitles | عندما بدا يختفي الانتفاخ من وجهه من خلال تبوله بدا في الهبوط الي نصفه السفلي وتجمع حوله هناك |
| Eğer bozuk kanat ile inmeye çalışırlarsa, parçalanırlar. | Open Subtitles | إذا كانوا يحاولون الهبوط بجناح متضرر فسيتحطمون |
| Eğer inmeye çalışırlarsa, onları vurmaktan başka seçeneğim yok. | Open Subtitles | و إذا حاولوا الهبوط فلن يكون لدي أي خيار غـير تـفجيـرهـم |
| Ve aşağı inmeye karar vermiş ancak pencere eşiği çok darmış. | Open Subtitles | لذا قرر النزول ولكن عتبة النافذة كانت صغيرة للغاية |
| Batıdaki merdivenleri de iki kişi tutsun. Tekrar aşağı inmeye çalışabilirler. | Open Subtitles | واثنين عند قاعدة السلالم الغربيّة في حال حاولا النزول إلى الأسفل مجدّداً |
| Aşağı inmeye çalıştım ama kayalar çok kaygan. | Open Subtitles | حاولتُ النزول إليها لكنّ الصخور كانت زلقة |
| Riley'i bodruma inmeye ikna edip orada taciz etti. | Open Subtitles | أقنع رايلي بالنزول للقبو حيث أعتدى عليه جنسيا |
| Yangın merdiveninden inmeye başladım. | Open Subtitles | و بدأت بالنزول عبر مخرج الحريق |
| Aşağı inmeye hazır olduğunuzda, çay kütüphanede hazır. | Open Subtitles | الشاي في المكتبة عندما تكونين جاهزة للنزول |
| Otopsiyi bekleyebiliriz, ancak büyük bir inmeye benziyor. | Open Subtitles | بإمكاننا انتظار تشريح الجثة لكن يبدو أنها سكتة حادة |
| İnebildiğimiz kadar derine inmeye karar vermiştik. | Open Subtitles | لقد إتخذنـا قراراً أن ننزل تحت الأرض إلى أقصى عمق ممكن |
| Dağcılar bana geldikçe, Durumlarının aşağı inmeye uygun olup olmadığını kontrol ediyordum. | TED | لذا .. كلما مر بيَّ أحد المتسلقين كنت أحدد حالتهم إن كانت تسمح لهم ... بالاستمرار بالهبوط إلى الأسفل |
| Ve beni uyandırmak için aşağıya inmeye çalıştı. | Open Subtitles | و حاول أن ينزل إلى الأسفل لإيقاظي |