Şirketimiz insafsız bir anlaşmayla banka yönetimini devraldı. | Open Subtitles | شركتنا إشترت حصتهم فقط في استيلاء عديم الرحمة |
Böyle bir adımı atmak için insafsız bir caninin bizi zorlamasını beklemiş olmamız ise gerçekten üzücü bir durum. | Open Subtitles | و من المؤسف أن تصرفات وحشٍ عديم الرحمة هي ما حركت ردّة فعلنا |
İnsafsız olacaksınız! | Open Subtitles | هاتكونوا عديمي الرحمة |
İnsafsız olacaksınız! | Open Subtitles | ستكونون عديمي الرحمة! |
Kötülük insafsız. Hep de öyleydi. | Open Subtitles | .الشر لا هوادة فيه ، لطالما كان كذلك |
Bay Ehrmantraut ahlaksız, insafsız ve kanunsuz bir Narkotik zulmünün mağduru olmuş durumda. | Open Subtitles | سيد (ايرمنتراوت) أصبح موضوع اضطهاد مُفرغ ولا هوادة فيه وغير مبرر من قبل مكافحة المخدرات |
Hesap vermen gereken kişi daha insafsız. | Open Subtitles | الرجل الذي تأخذ الأوامر منه عديم الرحمة |
O kadar insafsız değilsin. | Open Subtitles | انه ليس عديم الرحمة فقط |
Adam zeki ve insafsız. | Open Subtitles | (روكويل) ذكيّ عديم الرحمة |
...onu muhalefetin insafsız zulmünden koruyoruz. | Open Subtitles | ضغط بلا هوادة... |