| Saygıdeğer bir İngiliz hanım gezgin sanatçı kılığında İskoç kırsalından seyahat ediyor. | Open Subtitles | أمرأه أنكليزيه محترمه تتنقل عبر الريف الاسكتلندي تتضاهر بأنها مقدمة عروض متجوله |
| James'in viskiyi damıtırken neden bu kadar çok lanet turba kömürü yaktıklarını anlamak için İskoç Damıtımevi tarafından işe alındığını ortaya çıktı. | TED | اتضح انه كان مستأجرا من مصنع تقطير اسكتلندي لفهم لماذا يحرقون الكثير من الخث النباتي لتقطير الويسكي |
| (Müzik) Bayanlar baylar, İskoç Topluluğu. | TED | موسيقى السيدات و السادة، و الان الى الفرقة الاسكتلندية |
| Tanıştırayım, Martha Payne. Kendisi 9 yaşında Argyll Bute bölgesinde yaşayan bir İskoç. | TED | هذه مارثا بين وهي اسكتلندية في التاسعة من العمر وتقطن في ضاحية آرجيل وبيوت. |
| Bu laboratuvar, bulaşıcı bakteri özelliklerini inceleyen İskoç bilim insanı Alexander Fleming'e ait. | TED | ينتمي هذا المختبر إلى أليكسندر فلمنغ، وهو عالم إسكتلندي يدرس خصائص البكتيريا المعدية. |
| İskoç viskisi ve su teklif ediyorsanız İskoç viskisi ve su içebilirim. | Open Subtitles | إن عرضت عليّ جعّة "سكوتش" وماء بارد فسأشرب جعّة "سكوتش" وماء بارد |
| Nedenini bilmiyorum, ama annem deli bir İskoç olduğu için böyle yaptığını söylüyor. | Open Subtitles | لا أعرف ما السبب, تقول والدتي أن ذلك لأنه أسكتلندي ومجنون. |
| Bu günlerde bölükte çok fazla İskoç adam var. Farkında mısınız? | Open Subtitles | الكثير من الاسكتلنديين في الشركة هذه الأيام , لاحظت هذا ؟ |
| Şarküteriye git. Biraz İskoç salamı al. | Open Subtitles | إنزلي إلى ديلي وأحضري باوند من السلمون الإسكتلندي |
| Kahvaltı yaptığım İskoç restoranından daha güzel. | Open Subtitles | أفضل بكثير من ذلك المكان الاسكتلندي الذي أفطرت به |
| Ayrıca,İskoç eteği giymeye alışıyorum yavaş yavaş. | Open Subtitles | إلى جانب ذلك فلقد تعودت علي الزي الاسكتلندي |
| Peki, o beni sevdiğini söyledi, sonra Elgin'e zıpladı, şimdide İskoç rugbi takımıyla sikişiyor! | Open Subtitles | حسنا، تقول إنها تحبني، تم تذهب لتتودد إلى إلجين، والآن تعاشر كل فريق الروكبي الاسكتلندي |
| Düşkırıklığına uğramış bir İskoç muhafız... ölümcül tabiatı ve alışılmadık yeme alışkanlıklarıyla bilinen. | Open Subtitles | .. إنه حارس اسكتلندي معروف بعصبيته الشديدة و عادات أكله الغريبة |
| Sen gezgin bir ozanmış gibi görünen Japon prensi rolündeki İskoç aktorüsün. | Open Subtitles | لا، أنت ممثل اسكتلندي يلعب دور أمير ياباني و الذي يتظاهر بأنه مغني متجول |
| Bence ailen yakın zamanda İskoç soylarını yeniden sevecekler. | Open Subtitles | يبدو لي أن عائلتك مستعدة لإعادة اكتشاف أصولها الاسكتلندية |
| Lütfen oturun. Siz Janet'a bakmayın, Bay Vole. Kendisi ne yazık ki fazlasıyla İskoç. | Open Subtitles | أرجوك أجلس ولا تبالى لجانيت مستر فول انها هكذا فقط لأنها اسكتلندية جدا |
| Eminim İskoç spermlerinin hepsi çok güçlüdür. | Open Subtitles | أنا واثقة أن لديك سائل منوي قوي إسكتلندي |
| Bir İskoç küpünün içinde kilitlendiğim bir kaçış hareketi. | Open Subtitles | حركة هروب عندما كنت محبوس في وعاء من سكوتش |
| Umarım iri yarı, kızıl saçlı bir İskoç'u yükledikleri içindir. | Open Subtitles | آمل ذلك والا فأنه يوجد هناك رجل أسكتلندي أحمر الشعر ليطيحوا به |
| Muhakkak ki, bir yığın İskoç'un Romalı askerlerin en iyileriyle başedebileceğini ima etmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | فبالتأكيد أنك لا تعتقد بأن هؤلاء الحصى الاسكتلنديين قد يتغلبون على الجُنود الرومانيين؟ |
| "Beyler, hepiniz adına gerçekleştirdiği bu ilginç eğitim için İskoç Binbaşıya kalpten teşekkür ediyorum." dedi. | Open Subtitles | أيها السادة أوّد منكم جميعاً أن تتقبلوا اللواء الإسكتلندي والإعراب عن شكرى القلبي لمحاضرته المثيرة جداً |
| İskoç 'oranj-gutanı' hadım istiyormuş, öyle mi? | Open Subtitles | جاء من اسكتلندا محبةً في المخصيين،أليس كذلك؟ |
| Peki İskoç'la isteyerek gittiğine inanıyor musun? | Open Subtitles | إذاً, أنت تؤمن أنها رحلت مع ذلك الرجل من المرتفعات بنحض إرادتها؟ |
| Ne İskoç ne de Fransız ordusunun oradan destek almamalarını sağlayacağız. | Open Subtitles | لنتأكد أن لا جيش من أسكتلندا أو من فرنسا قد يجدون هناك أصدقاء |
| Longshanks en son bir İskoç şehrini aldığında daha kötüsünü yapmıştı. | Open Subtitles | لونجشانكس فعل أسواء من ذلك. أخر مرة إحتل مدينة أسكتلندية. |
| O kısıtlı malzemeden, kahvaltıda harikalar yaratan bir iskoç kadınıdır. | Open Subtitles | مطبخها محدود إلى حد ما لكن عندها فطور كأي إسكتلندية |
| İskoç Kralı James hakkında endişeleriniz yok-- | Open Subtitles | جلالتك انت ليست لديك شكوك حول ملك سكوتلندا جيمس |