| Onunla konuştukça iyi bir kadın olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | لكن كلما تحدثت معها أكثر كلما اقتعنت أنها امرأة طيبة |
| O iyi bir kadın. - Önem verilmeyi hak ediyor. | Open Subtitles | إنها امرأة طيبة وتستحق أن تُؤخذ بعين الاعتبار |
| Bunun için tekrar okula dönmelisin. Oradaki iyi bir kadın. | Open Subtitles | عليك أن تذهب إلى المدرسة لأجل ذلك تلكَ إمرأة صالحة |
| Eğer iyi bir kadın beni değiştirdiyse bir başkası da seninle çıkacaktır. | Open Subtitles | اذا استطاعت امرأة جيدة أن تغيرني بالتأكيد أن هذه الفتاة ستخرج معك |
| Yakışıklı, akıllı, onu seven iyi bir kadın. | Open Subtitles | المظهر الحسن, الفطنة حب امرأة صالحة |
| Çok iyi bir kadın. Bir saat filan konuştuk. | Open Subtitles | امرأة لطيفة جداً لقد تحدثنا لساعة تقريباً |
| Diane'imiz, lanet iyi bir kadın. | Open Subtitles | إنها امرأةٌ رقيقةٌ لعينة, صاحبتنا (ديان). |
| İyi bir kadın beni beklemeyeli epey oldu. | Open Subtitles | مرت فترة طويلة منذ أن خدمتني إمرأة جيدة. |
| Annen iyi bir kadın. Olayları öğrendiğinde sana yardımcı olacaktır. | Open Subtitles | أمّك إمرأة طيبة, ستكون عوناً كبيراً لك عندما تتلقّى الخبر |
| Yalnızca iyi bir kadın olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أقول فحسب أنّها امرأة طيبة. مثلما أقول أيّ شيء. |
| Durduk yere mi bana onun iyi bir kadın olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول أنّها امرأة طيبة فحسب وتبقي الجملة مُعلّقة هكذا؟ |
| Tam boşalırken, annen iyi bir kadın dedi sen de çok iyi duydun. | Open Subtitles | وقال عادل أمك هي امرأة طيبة عندما أنزلت انه ... فقط ... لذلك أنت تعرف. |
| Sadece iyi bir kadın deyip konuyu havada mı bırakacaksın? | Open Subtitles | لقد قلت ذلك للتو اخبرني لما هي إمرأة صالحة ؟ |
| Çünkü hayatında iyi bir kadın olmadan asla olamazsın. | Open Subtitles | لأنّكَ لن تُصبح رجلاً أفضل بدون إمرأة صالحة إلى جواركَ |
| Victoria iyi bir kadın, fakat onu kıskandım. | Open Subtitles | ان فيكتوريا امرأة جيدة, ولكنى شعرت بالغيرة |
| Karım çok iyi bir kadın, değil mi? | Open Subtitles | زوجتي امرأة جيدة ، أليس كذلك ؟ |
| Ne kadar iyi bir kadın! | Open Subtitles | انها امرأة صالحة |
| "Sevgili Eric, sonunda iyi bir kadın bulmanı diliyorum..." | Open Subtitles | (إريك) العزيز أرجو لك أن تجد أخيراً امرأة صالحة |
| İyi bir kadın "Polise söyle," diyor ama korkuyorum. | Open Subtitles | "امرأة لطيفة قالت" "اخبر الشرطي لكني كنت خائفًا |
| Lanet iyi bir kadın. | Open Subtitles | امرأةٌ رقيقةٌ لعينة. |
| George, sana gereken sana bakacak iyi bir kadın. | Open Subtitles | جورج ، ما تحتاجه هو إمرأة جيدة تهتم بك . |
| O iyi bir kadın, ona iyi bak. | Open Subtitles | إنها إمرأة طيبة. كُن جيد معها. |
| Çok iyi bir kadın, değil mi? | Open Subtitles | إحضار البقالة لي إنها سيدة لطيفة للغاية، أليس كذلك؟ |
| Onun için iyi bir kadın, iyi bir eş, olabilirsem her şey. | Open Subtitles | وسأكون أمرأة أفضل له بل زوجة أفضل، إذا ماشعرتُ بالكمال |
| Benim için daha iyi bir kadın yok. Yapma bunu... | Open Subtitles | لا يوجد امرأة أفضل منك لا تفعلي هذاا |
| Annen iyi bir kadın. | Open Subtitles | امك امرأة محترمة وأنت ايضا |