| Bu evden hiç çıkmadım ve hiçbir şey yapmama izin vermiyorsun. | Open Subtitles | لم أخرج من المنزل ابدا لا تدعني أقوم بأي شيء أبداً |
| Annemiz ve Francis gibisin. Bitirmeme hiç izin vermiyorsun. | Open Subtitles | أنت مثل أمي وفرانسيز لا تدعني أنتهي من ذلك |
| Bir kızdan diğerine, ama kimseye gerçekten yanında olması için izin vermiyorsun. | Open Subtitles | صديقة تلو الأخرى ومع ذلك لا تسمح لأحد بالإقتراب منك |
| Neden güvence fonumu alıp yakandan sonsuza dek düşmeme izin vermiyorsun? | Open Subtitles | لما لا تدعيني أستفيد من صندوق مدخراتي وسأخرج من حياتكِ للأبد |
| Öyle büyümüş görünüyorsun ki artık sana dokunmama izin vermiyorsun. | Open Subtitles | لكنك تبدو ناضجًا جدًا ولم تعد تسمح لي أن ألمسك |
| Neden benim için adaletin gerçekleşmesine izin vermiyorsun? Hapishaneye bizzat kendim gideceğim. | Open Subtitles | لم لا تدع العدالة تتخذ مجراها معى سأسلم نفسى مباشرة وأذهب للسجن |
| - Üç haftadır eğlenceli bir şey yapmama izin vermiyorsun. | Open Subtitles | لم تسمحي لي بفعل أي شيء ممتع لمدة ثلاث اسابيع |
| Neden şimdi parayı vermemize izin vermiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تدعني أفرغ حسابي وأعطيك المال الآن? |
| - Hiçbir şey yapmama izin vermiyorsun. | Open Subtitles | فقط توقف أنت لم تدعني أقود أنت لا تدعني أفعل أى شيء |
| - Hiçbir şey yapmama izin vermiyorsun. | Open Subtitles | أنت لم تدعني أقود أنت لا تدعني أفعل أى شيء |
| Neden şu akli çöküntünü alıp şöylece cebime koymama izin vermiyorsun. | Open Subtitles | اسمع ، لمَ لا تسمح لي بأخذ الجزء المجنون من عقلك وسوف أضعه هنا في جيبي |
| Dosyada sakladığın şeye bir göz atmama neden izin vermiyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تسمح لي بإلقاء نظرة على ما تخفيه في المجلد ذلك؟ |
| Hastaları tedavi etmemi istediğin için mi hastaları tedavi etmeme izin vermiyorsun? | Open Subtitles | إذاً، لأنكِ تريدين مني معالجة المرضى لا تدعيني أعالج المرضى؟ |
| Hastaları tedavi etmemi istediğin için mi hastaları tedavi etmeme izin vermiyorsun? | Open Subtitles | إذاً، لأنكِ تريدين مني معالجة المرضى لا تدعيني أعالج المرضى؟ |
| neden çerezinin sihir yağıyla bulaşmasına izin vermiyorsun. | Open Subtitles | لمَ لا تدع كوكي يدهنك ببعض من هذا الدهن السحري؟ |
| Zorbalığa tahammül etmiyorsun ve eğer doğru olduğunu biliyorsan asla bir tartışmayı kazanmama izin vermiyorsun. | Open Subtitles | وترفضين المضايقة من قبل أي أحد ولن تسمحي لي بأن أربح جدالاً لو كنتِ تعلمين بأنك محقّة |
| Ama öğrenmek istiyorum. Niçin ders almama izin vermiyorsun? | Open Subtitles | و لكني أريد ذلك يا جدتي لماذا لا تدعينني أتعلم؟ |
| Burada kalmama bile izin vermiyorsun. | Open Subtitles | أنتِ حتى لـا تدعينى اُقيم هنـا. لقد كبرتِ. |
| Neden o insanlarla konuşmama izin vermiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لاتدعني أكلم الناس الذين تدين لهم ؟ |
| Rafine şeker yememe izin vermiyorsun. Kepekli makarnadan içim dışıma çıktı. | Open Subtitles | إنكي لا تسمحين لي بتناول السكر ولقد مللت من الباسطا البنيه |
| Daha zorlu raounda geçmeden önce daha iyi olmam için neden izin vermiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تتركني اتحسن فى نطاق الجولة الاولى قبل الانتقال الى جزء اصعب؟ |
| Ama sen ilerlememe izin vermiyorsun. Nereye gitsem beni takip ediyorsun. | Open Subtitles | و لكنكِ لا تتركيني أذهب في طريقي أنتِ تتبعينني أينما ذهبت |
| O halde neden babanın ve güvendiğin diğer insanların senin için en iyiyi bulmalarına izin vermiyorsun? | Open Subtitles | لذا، لمَ لا تدعين هؤلاء الذين تثقين بهم وبأبيك يساعدونك بإعداد ما هو الأفضل لك |
| Neden yaptığım doğru bir şeyin hatırlatıcısı olmasına izin vermiyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تدعينه يكون تذكاراً لما أحسنتِ فعله؟ |
| Neden büyükbabanın yardım etmesine izin vermiyorsun? | Open Subtitles | حينئذٍ، لازال هناك متسع من الوقت، لم لاتدع الجدّ يساعدك؟ |