| 5 yaşından beri kayak yapıyor. Hiçbir şeyini kırmadı. | Open Subtitles | إنه يتزلج منذ أن كان في الخامسة، ولم يكسر شيئاً |
| Olumlu yanından bakarsak daha fazla cam kırmadı. | Open Subtitles | على الجانب الإيجابي لم يكسر أيّ نوافذ أخرى |
| Pencereyi veya kapıyı kırmadı, kilidi söktü. | Open Subtitles | لم يحطّم النافذة أو يكسر الباب لقد فتحه |
| - Neden rekorunu kırmadı? | Open Subtitles | ـ لمَ ذلك الفتى لم يكسر الرقم القياسي؟ |
| - Burnunu falan kırmadı. - Hayır, kırdı. | Open Subtitles | انها لم تقم بكسر أنفكي نعم ، فعلت |
| Kolumu kırmadı. Dan benden hoşlanıyor. | Open Subtitles | انه لم يكسر ذراعى ، "دان" يحبنى |
| Bacağını kırmadı. | Open Subtitles | . حسناً , هو لن يكسر قدمه |
| Sanırım çenemi dağıttı dostum. - Dua et ki boynunu kırmadı. | Open Subtitles | إنك محظوظ لأنه لم يكسر رقبتك |
| Benim kalbimi kırmadı. | Open Subtitles | حسناً, لم يكسر قلبي. |
| - Vazoyu Skippy kırmadı ki, ufaklık. | Open Subtitles | -سكيبي) لم يكسر المزهرية يا عزيزتي) |
| - Hiçbir şeyi kırmadı, bu yüzden- | Open Subtitles | -إنه لم يكسر أياً من عظامي لذا ... |
| Kolunu Foreman kırmadı. | Open Subtitles | -لم يكسر (فورمان) ذراعها |
| Kolunu Foreman kırmadı. | Open Subtitles | -لم يكسر (فورمان) ذراعها |
| O asla Tony'nin kalbini kırmadı. | Open Subtitles | إنه لم يكسر قلب (توني) |
| O halde çenesini Hank kırmadı. | Open Subtitles | اذا (هانك) لم يكسر فكها |
| - Burnunu kırmadı, tamam mı? | Open Subtitles | هي لم تقم بكسر أنفك ، أتفقنا ؟ |