| Biz birlikteyken, Sean'ın kız arkadaşları yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لشون صديقات عندما كنا لانزال سويا |
| Arkadaşlarının kız arkadaşları ile yatmayı alışkanlık haline mi getirdin? | Open Subtitles | وهل لديك عاده في النوم مع صديقات رفاقك ؟ |
| kız arkadaşları değil bunlar, Annie. Tecavüz edilmiş kızlar. | Open Subtitles | صغيرات فتيات هن صديقات يكن لم هؤلاء إغتصابهن عن التبليغ تم |
| Cevap verebilmek için kaç tane ortak kız arkadaşları olduğunu bilmek gerek. | Open Subtitles | يجب أن نعرف كم عدد الصديقات المشتركة بينهم |
| Karıları ya da kız arkadaşları için bir şey istiyorlarsa güzel bir kürk alırsın. | Open Subtitles | أما إذا كان الامر يتعلق بزوجاتهم و صديقاتهم. فالتمتعهم بممارسة جنس لطيف. |
| kız arkadaşları ile buluşup kaynatacak konuları olur. | Open Subtitles | ويتحدثون بمواضيع هامة عندما تلتقي مع صديقاتها |
| Aslında pek kız arkadaşları olan biri olamadım. | Open Subtitles | لم أكن أبداً من النساء اللواتي لديهنّ صديقات والآن.. |
| Konuştuklarım kardeşleri ve kız arkadaşları olmadığından bahsetti. | Open Subtitles | الذين تحدثت معهم ذكروا أنه ليس لديهم أخوات أو صديقات. |
| Negatif kız arkadaşları eklediniz mi? | Open Subtitles | هل يمكننا الحصول على صديقات سالبة؟ |
| Babamın kız arkadaşları asla bitmedi. | Open Subtitles | صديقات أبي لا يبقـينَ معه طويلاً. |
| Daha önce kız arkadaşları olmuş, bunu söylemiştim. | Open Subtitles | قبل من أخريات صديقات لديه كان لقد |
| Senin Derick'in kız arkadaşları hakkında... hiç iyi bir şey söylediğini duymadım. | Open Subtitles | لم اسمع ابدا انك قلتي شيئا لطيفا (حول اي من صديقات (ديريك |
| Bir köpeğin, neden insan kız arkadaşları var? | Open Subtitles | لم الكلب لديه صديقات بشر؟ |
| Sürekli kız arkadaşları olması, onun yatakta iyi olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | جوي كان عنده الكثير من الصديقات. هذا لا يعني بأنّه عظيم في السرير. |
| Şapsal gerzek puştlar ve şapsal gerzek kız arkadaşları. | Open Subtitles | الهزات فراط سخيفة وبها يذكر الصديقات سخيفة. |
| Bir sürü su topu oynayan eleman ve onların kız arkadaşları olacak. | Open Subtitles | سيكون هناك لاعبوا لعبة البولو المائية و صديقاتهم |
| Normal erkek arkadaşlar kız arkadaşları için iyilikler yaparlar. | Open Subtitles | الأصدقاء الطبيعيون يخدمون صديقاتهم |
| kız arkadaşları ona bir sürpriz yapmak istiyor. | Open Subtitles | صديقاتها دبرن لها موعد غرامي كاذب |
| Bütün kız arkadaşları partideydi ve bu tesadüf olamaz. | Open Subtitles | كل صديقاته جِئنَ الى الحفلة لايمكن أن تكون صدفة |
| Ama şunu dinle... Tüm eski kız arkadaşları da oradaydı. | Open Subtitles | واسمعِ هذا كل حبيباته القديمات كُنَّ هناك أيضًا |
| Hayır, Fallgrief'in kız arkadaşları'nı yazan. | Open Subtitles | تلك الاشياء عنك؟ -لا, الشخص الذي كتب (فولجريفس جيرلفريندز) |