"karar veriyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يقرر
        
    • تقرر
        
    • ويقرر
        
    • قرر
        
    • يقرّر
        
    • قرّر
        
    • سيقرر
        
    • القرار
        
    • يُقرر
        
    • يُقرّرُ
        
    • ويقرّر
        
    • يريد تنفيذ
        
    • في تشخيصكم
        
    Bölge savcısı tam şu an kasıtlı saldırıdan suçlanıp suçlanmayacağıma karar veriyor. Open Subtitles المحامي العام في هذه اللحظة يقرر هل يجب أن أتهم بإعتداء جنائي
    Bu durumda G/Ç alt sistemi, tıklamanızın oldukça önemli olduğuna karar veriyor. Böylece işlemciye işkesme sinyali gönderiyor. TED في هذه الحالة، يقرر النظام الفرعي للإدخال والإخراج أن نقرتك على الفأرة مهمة جداً لذا فإنه يقاطع المعالج
    David Merrill: ucu açık bir hikaye, olayların nasıl gelişeceğine çocuk karar veriyor. TED د.م: هي قصة غير محدودة النهاية، وهو يقرر كيفية سردها.
    Gerçekte, müstakbel kocasına kulübede katılıp katılmamaya kadın karar veriyor. Open Subtitles المرأة تقرر ما إذا كانت ستتبع زوجها المستقبلي في الكوخ
    Marlon küçük düşüyor ve bunun acısını Kira'dan çıkarmaya karar veriyor. Open Subtitles مارلون يشعر بالإهانة ويقرر أن ينتقم من كيرا
    Platformlara kimin çıkacağına şu sünepe herif karar veriyor. Open Subtitles أترى ذلك الشاب المتكبر؟ إنه الذي يقرر من يصعد الى المنصة, علينا الرقص قربه
    Bir gün, adamın biri, evini maviye boyamaya karar veriyor. Open Subtitles ويوم واحد , شخص واحد يقرر لطلاء أزرق منزله
    Demek ki müfettiş bey iyi bir adam birini öldüreceğine nasıl karar veriyor? Open Subtitles لذا ايها المفتش كيف يقرر الرجل الطيب ان يقتل؟
    - Sence buna kim karar veriyor? Open Subtitles المواطنين الأمريكيين من تعتقد أنه يقرر ذلك؟
    Aslında bir evi arayıp arayamayacağımıza Bölge Savcısı karar veriyor. Open Subtitles في الحقيقه المدعي العام هو من يقرر إذا كنا ستفتش المنزل او لا
    Kardeşin kimin, neyi, nereye, nezaman, taşıyacağına karar veriyor. Open Subtitles أخوك يقرر مَن يقوم بإيصال ماذا؟ وأين ومتى؟
    Milli güvenliğin söz konusu olduğuna kim karar veriyor peki? Open Subtitles ومن يقرر ما إذا كانت تتعلق بالأمن القومي؟
    Önunda önünde koca bir hayat var ama herşeyden vazgeçmeye karar veriyor. Open Subtitles كما لديها حياة أمامها ايضا، لكنها تقرر التخلي عن كل شيء لأجلها
    İki yüzlü bir zavallıları kimin yaşayıp kimin öleceğine karar veriyor. O düşünüyor! Open Subtitles أنت,أيها المنافق الخسيس,تقرر . من يموت ومن يعيش
    Daha güçlü olarak insanlar, bu hayvanların ne zaman öleceğine karar veriyor nerede öleceğine, ve nasıl öleceğine. Open Subtitles لديها قوة أكبر، البشر تقرر لهذه الحيوانات متى سوف تموت، وأين تموت، وكيف تموت.
    Mesela her akşam yemeğinde ne yemek istediğine o karar veriyor. Open Subtitles مثلا كل ليلة يتناول العشاء ويقرر ما يريد أن يأكل
    Bunun dışında senin aşağılık kardeşin, bana ödeme yapmamaya karar veriyor. Open Subtitles ما عدا هذه المرة، أخوك الأحمق قرر أن لا يدفع لي.
    Dişi ayrılıyor ve yuvası olmayan erkeklerden biri meydan okumaya karar veriyor. Open Subtitles ترحلالأنثى، وأحد الذكور المشرّدين يقرّر التحدّي.
    Sunucu kapıların arkasında ne olduğunu biliyor ve 3.kapıyı açmaya karar veriyor. Open Subtitles مقدّم البرنامج والذي يعرف ..ما وراءالأبواب. قرّر فتح باب آخر.
    Artık her şeye o karar veriyor demek. Hiç suyumuz yok. Open Subtitles أعتقد أن ما يلي سيقرر كل شيء، فنحن ليس لدينا ماء،
    Sonuç olarak her karınca an be an, hareket edip etmeyeceğine... ...karar veriyor gibi görünüyor. TED وأخيرا، يبدو بأن كل نملة تمتلك حق القرار لحظة بلحظة سواء كانت نشطة أم لا.
    Duvarda asılı olmasına veya kamyonetin arkasına atılmasına veya alabalık tutmasına kim karar veriyor? Open Subtitles ...يُقرر متى يُعلق على الحائط ...أو يركب فى ظهر شاحنه او يصطاد السلامون ؟
    Koşmaya karar veriyor ve yere ölüsü düşüyor. Open Subtitles ساخر، حقاً. يُقرّرُ الأَخْذ فوق ركض وفقط يَمُوتُ.
    Her nasılsa, karınca yuvasıyla dolu bir çayırda hangi yuvada bir mavi kelebek tırtılı olduğunu algılayabiliyor ve bu yuvanın onlardan biri olduğuna karar veriyor. Open Subtitles بطريقة أو بأخرى، بمرج مليء بعشش النمل، يمكنه ملاحظة أيّها تحتوي يرقة فراشة، ويقرّر أن هذا العش أحدهم.
    Oyunlara kendi karar veriyor. Open Subtitles إنه يريد تنفيذ اللعب بنفسه
    - Karşı davada görüldüğü üzere müvekkilim Roxxon Energy Şirketi tanınızdaki herhangi bir kusuru reddetmekle kalmıyor aynı zamanda Londonderry tesisindeki hassas bilgilere olan paylaşımınızdan dolayı bir hukuk yaptırımında bulunmaya karar veriyor. Open Subtitles كما ترون في الطعن (فموكلي شركة (روكسون للطاقة تنكر أي ملامة عليها في تشخيصكم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more