| Siyah katran havuzu gibidir, bir defa yakayı kaptırdın mı işin biter. | Open Subtitles | فإنه مثل بُحيرة من القطران الأسود بمجرد أن يمس مؤخرتك، يشتعل سريعاً |
| Çünkü, yaklaşık 10.000 yıl önce, ...Kaliforniya' da yerden sızıp, ... doğal olarak oluşan bir katran havuzunda gezindi. | Open Subtitles | لأنه مما يقارب ال١٠ آلاف عامٍ مضت، غرق هذا الحيوان في بركة من القطران الطبيعي المتسرب من أراضي كاليفورنيا |
| Çatılarımızda yüzeye çarpan ısıyı atmosfere gönderen katran kağıtlarımız bulunuyor, bu durumun şüphesiz iklim değişikliğinde payı var. | TED | لدينا رقاقات القطران على أسطح العمارات التي تعكس الحرارة في الغلاف الجوي بدون شك مساهمة في تغير المناخ العالمي |
| Dakikada doksan duman, yarı otomatik. İki kat nikotin, olduğu gibi katran. | Open Subtitles | تسعون ضخـّة في الدقيقة، نصف آلي ضعف كمية النيكوتين، قطران كامل |
| Zehirli katran ruhu | Open Subtitles | ? مستخفياً بفروعٍ ? |
| Evet, yani, kıçınızı kurtarmak için katran ve tüye bulandık, o yüzden... | Open Subtitles | لقد غُطينا بالـ"قار"و"الريش" من أجلك لذا... .... |
| Bunun altındaki küçük baskıda bile katran sayıları ve nikotin sayıları var. | TED | وحتى في أسفل الإعلان مكتوب بالخط الصغير تركيزات القطران والنيكوتين. |
| Makine sigaraya üflemeye başladı, katran ve nikotin seviyelerini kaydetti. | TED | وتبدأ المكينة بالنفخ في السيجارة وتسجيل مستويات القطران والنيكوتين. |
| Yani makine sigara içmeye devam ettikçe, sıradan bir sigarayla kıyaslandığında gerçekten daha az katran ve nikotin iletiyordu. | TED | لذا، فإنه أثناء صعود الدخان من المكينة، يصل بالفعل كمية أقل من القطران والنيكوتين مقارنة بالسيجارة العادية. |
| Bunu kendin de görebilirsin, katran kadar kara... | Open Subtitles | أتراها في هذا الضوء؟ سوداء كدلو من القطران |
| Bunu kendin de görebilirsin, katran kadar kara... | Open Subtitles | أتراها في هذا الضوء؟ سوداء كدلو من القطران |
| Deniz yosunu ve katran ruhu kokusunun, insanı 30 yıl öncesine götürmesi Ne kadar olağanüstü, değil mi? | Open Subtitles | من الإستثنائي كيف يمكن لرائحة القطران والخشب أن تعيدك 30 عاماً للماضي صحيح؟ |
| katran ve nikotin seviyesi, bir sigara markasıyla uyumlu. | Open Subtitles | ومستوي القطران والنيكوتين ثابت ويشير إلى نوع معين من السجائر |
| Kurbanın tişörtündeki iz katran ve New York Şehri kiri. | Open Subtitles | تركت بصمة على قميص مركز فيينا الدولي من قبل القطران ومدينة نيويورك الأوساخ. |
| Ama önünde sonunda, akciğerinde katran olmayan insanlar da yorulur. | Open Subtitles | لكن في النهاية، حتى الرئتين الخاليتين من القطران تتعبان |
| Bu düşük katran, düşük nikotin ya da filtreleme sistemlerinin akciğer kanserine yol açan maddeleri engellemediği yönünde sağlam kanıtlar var. | Open Subtitles | هناك دليل قاطع بان ليس كلّ مِن القطران المخفف والنيكوتين المخفف ونظام الفلاتر لديها أي تأثير عن إحتماليـة الإصابة بـ |
| Bakteriler bir yana, senin rujun hayvanlar üzerinde deneniyor ve muhtemelen katran içeriyor. | Open Subtitles | الجينات جانباً، أدوتك التي تستخدمها على الحيوانات وتحتوي على الارجح قطران الفحم. |
| Ama katran çukurunda turistlere tako satmayı tercih ediyorsan, o zaman hayhay, özgür uç. | Open Subtitles | لكن إذا كنت تفضل بيع التاكو للسوّاح في حفر قطران . عندها بكل ما أعنيه إذهب بعيداً |
| Zehirli katran ruhu | Open Subtitles | ♪ مستخفياً بفروعٍ ♪ |
| katran bu. | Open Subtitles | هذا "قار" (مادة سائئلة سوداء تستعمل لصنع الطرق) |
| Bayan ben de tam kocanıza katran asfalt konusunu anlatıyordum... | Open Subtitles | سيدتي، كنت أخبر زوجك للتو عن الرصف بالقطران. |
| Kaynayan katran tankına atılmanın nasıl bir his olduğunu düşündün mü hiç? | Open Subtitles | هل تساءلت ما هو الشعور عندما أسقطتّني في راقود القار المغلي؟ |
| Herhalde katran ile kapalı olduğundandır. Nasılsa? | Open Subtitles | ربما لأنه مغطى بقطران الصنوبر ، بطريقة ما |