| Riley yirmi dakika sonra ortadan kaybolacak. | Open Subtitles | بعد عشرين دقيقة. رايلي سيختفي وربما إلي الأبد |
| Parayı getirir getirmez, sanırım uzun bir süre için ortalıktan kaybolacak. | Open Subtitles | بمجرد إحضاره النقود، أعتقد أنه سيختفي لوقت طويل جداً |
| Orada kal ve bütün ışıkları yak böylece gölgeler kaybolacak. | Open Subtitles | لذا عليكِ الصمود فحسب و قومي بتشغيل الأضواء جميعها بحيث تختفي الظلال |
| Mesainin ortasında kaybolacak kadar önemli ne işin vardı? | Open Subtitles | أيّ مكان أكثر أهمية ذهبت إليه حتى تختفي في منتصف مناوبتك؟ |
| Sanat eserim bir gün kaybolacak, şu an İbrahim amcanın evinin önünde birisi, evine ikinci bir kat ekliyor. Yani projenin bir parçasını kapatıyor ve geri dönüp üzerini boyamam gerekecek. | TED | في نقطة ما، ستختفي تلك القطعة الفنية وستتلاشى، وفي الواقع هناك شخص يبني طابقًا ثانيًا قبالة منزل العم إبراهيم، وبهذا سيغطي جزءً من الرسم، لذا فربما علي أن أعود لأعيد رسمه. |
| Gözlemciye göre, bir tarafta kaybolacak ve diğer tarafta tekrar görünecek. | Open Subtitles | بالنسبة للمراقب أنه يختفي من جهة ويظهر من الأخرى |
| Bu saçmalığın devam etmesine izin verirsen her şey kaybolacak. | Open Subtitles | إن سمحت باستمرار هذه التمثيلية سيضيع كل شيء |
| Çünkü o tümörü çıkardığımızda, hepsi kaybolacak. | Open Subtitles | , لأنه بمجرد أن نزيل الورم كل هذا سيختفي |
| Kesin kanıtlar bulun, cicim ya da indiğinizde katil, bir milyar insanın arasında kaybolacak. | Open Subtitles | جِد لي الدليل الدامغ يا عزيزي وإلاّ سيختفي القاتل بوسط مليار شخص عندما تهبط |
| Bana "Taç giyme töreninden sonra keşiş ortadan kaybolacak" dedi. | Open Subtitles | قالت لي أن القسيس سيختفي بعد توليها العرش. |
| Ve umarım ki, iyice dinlendiğinde, çok daha iyi hissedeceksin ve belirtiler kaybolacak. | Open Subtitles | على أمل , عندما ترتاح جيداً سيكون شعورك أفضل بكثير وستختفي الأعراض الخاصة بك ولكن إذا لم تختفي |
| Ona bilekliği vereceğiz ve büyüyü yapmadan ortadan kaybolacak. | Open Subtitles | سوف نعطيها السوار وسوف تختفي دون ان تقوم بالسحر. |
| Tutuklamayı yaptığımız anda gönderdiğimiz 32 milyon, hesaplarından kaybolacak. | Open Subtitles | بمُجرد أن نقبض عليهم، الأثنان وثلاثون مليوناً التي حولناها سوف تختفي من حسابُهم. |
| Yaralar da bitkinlik ve kas ağrısı belirtileriyle birlikte kaybolacak. | Open Subtitles | ستختفي الدمامل و كذلك الإرهاق و الألم بالعضلات |
| Yani katilin belli bir düzeni varsa, Cuma günü başka bir kız kaybolacak. | Open Subtitles | لذا لو أن القاتل تشبث بنفس الأسلوب، فتاة أخرى ستختفي ليلة الجمعة. |
| Bu sefer de kim olduğunu söylemeden ve hiç cevap vermeden ortadan kaybolacak mısın? | Open Subtitles | ستقول لي من أنت هذه المرة أم أنك فقط ستختفي مرة أخرى دون إعطائي أي إجابات ، هاه؟ |
| Aniden ortadan kaybolacak birine benzemiyordu ama dediğim gibi onu çok iyi tanımıyordum. | Open Subtitles | لم يكن ذلك النوع الأشخاص الذي يختفي فجأة لكني لم أكن أعرفه حق المعرفة |
| Yerçekimsel kuvvetler o kadar güçlü olacak ki her şey sıfır boyutunda sıkışacak ve puf diye merkez kaybolacak. | Open Subtitles | القوى الجاذبية ستكون قوية لضغط كُل شيء إلى نقظة البعد الصفري، ومركز الحفرة سوف يختفي. |
| -Ona sadece 24 saat sahip olacaksınız ve sonra kaybolacak... o penisle 24 saat içinde ne yapardınız? | Open Subtitles | -ياإلهي ويكون لديك فقط لمدة 24 ساعة، ثم يختفي ماذا ستفعلين بذلك القضيب خلال 24 ساعة؟ |
| Peygamberden görüş isteyecekler rahiplerin kanun öğretisi kaybolacak, ermişlerin tavsiyelerinin kaybolması gibi. | Open Subtitles | "سوف يبحثون عن رؤية من النبي" "تعليم القانون من القسيس سيضيع" "وأيضًا مشورة كبار السن" |
| İşaretin eninde sonunda kaybolacak işte o zaman kimin güldüğünü göreceğiz. | Open Subtitles | علامتك سوف تتلاشى في النهاية وعندئذ سوف نعرف من الذي يضحك |
| Ormanda kaybolacak olursanız ellerinden kaçmanız gerçekten çok zordur. | Open Subtitles | إذا ما ضعت بالغابة فمن الصعب أن تهرب منهم |
| Ölümü hala durmadıysa bu gece bir kuyruğu daha kaybolacak. | Open Subtitles | اذا الموت لم يتوقف فاسوف يختفى ذيل اخر اليوم |
| Dikkat, kol saatiniz bozuldu. Bu giriş yolu kaybolacak. | Open Subtitles | ساعة يدك أصابها عطب هذا المدخل مؤقت وسيختفي |
| Lord X buradan çıkıp ortadan kaybolacak. Sonsuza kadar. | Open Subtitles | اللورد اكس سيمشى فى الشارع ويختفى الى الأبد |
| Yoksa kaybolacak. | Open Subtitles | أو أنها سوف تضيع. |
| Eğer onu getirmek için senin çekirdeğini kullanmazsak zamanda kaybolacak. | Open Subtitles | سوف يضيع في الزمن إذا لم نحصل على نواتك لإعادت |